'Kaptan'ın takımı
İlk yarının uzatma dakikaları oynanıyor. Kerim Frei ile Sabri arasındaki ikili mücadeleye Ali Palabıyık “Faul” diyor. Topun başına Emre Belözoğlu geliyor. Ceza sahasına yine adrese teslim bir top yolluyor, Epureanu kafayı vuruyor. İlk yarının skorunu belirliyor. “Faul yapmadım” diyen Sabri Sarıoğlu, bir de sarı kart görüyor. “Sabri haklı mı?” derseniz, “Haklı” derim. “Gole kadar oyunda neler var?” diyenlere de şu notları düşelim...
Ev sahibi çok etkili oynamıyor. Günay’ın kurtardığı mı yoksa üzerine mi geldiği tartışılır, iki gol pozisyonu var. Göztepe de Demba Ba ve Castro ile yakaladığı iki fırsatta cömert davranıyor. Bunun dışında ev sahibinin geriden çıkışlarda, riskli alanlarda riskli paslar yapmasını da henüz anlamış değilim. Başakşehir’in bu zaafiyetini çözen her takım, onları hüsrana uğratabilir. Örneğin Fenerbahçe maçı...
İkinci bölümde de oynanan futbol tatmin etmiyor. Göztepe, Demba Ba ile gol kovalıyor. Ama onun da ne gol atacak mecali ne de becerisi bulunuyor. Mossoro ve Emre Belözoğlu’nun gollük şutlarında sahneye Göztepe kalecisi Günay çıkıyor. Son 20 dakikada, Abdullah Avcı önce Mossoro’nun yerine İrfan Can’ı, Adebayor’un yerine de Mevlüt Erdinç’i oyuna alıyor. Başakşehir skora razıyken, Göztepe defansı bir ikramda bulunuyor. Visca bu ikramda topu Mevlüt’le buluşturuyor, o da boş kaleye atıp skoru belirliyor.
Sonuç şu: Başakşehir’in dünkü futbolu, şampiyonluğa yeter mi, tartışılır. Bereket gemiyi yürüten iyi bir kaptan var. Emre Belözoğlu, oynatıyor, yönetiyor attırıyor. Unutmadan, Fatih Terim Stadı’nı Bornova’ya çeviren ve maç boyunca susmayan Göztepe seyircisine de şapka çıkartalım.
GÜNAY GÜVENÇ
Göztepe’de dün Portekizli eldiven Beto’nun yerine sahada Günay vardı. Ve 90 dakika takımınn en başarılı ismi oldu. Başakşehir kalecisi Volkan Babacan’da ise bir ürkeklik, bir tedirginlik var. Onu anlamış değilim.