Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Geçmiş tarihten günümüze kadar, ülkelerin iktidar ve demokrasi yolundaki iç savaşlarında zarar gören, işkence çeken hep insanlar olmuştur. 2013 yılındayız hemen yanı başımızda bombalar patlıyor. Diktatörlerin silahlı güçleri, halkının üzerine kurşun yağdırıyor.Maalesef yıllardır Ortadoğu petrol ve doğalgaz gibi, bir nedenle hep yanıyor. Zavallı halk, yaşlısı, genci ve çocuklar yanan bu ateşin içinde ölüyor, öldürülüyor. Bu katliamı yapanlar, Allahu ekber deyip müslüman kardeşini öldürüyor. Neden, ne için, neyin savaşı bu? Bu toprakların üzerinde yıllarca beraber yaşayan bu insanlar şimdi ne oldu da kardeş kardeşi öldürüyor? İnsanları öldürerek yok edemezsiniz. Kan, kanı doğurur, intikam duygusunu körükler. İnsanların ve ülkelerin üzerinde bıraktığı tahribat ve acı, yıllar sonra bile unutulmaz, etkisi giderek artar, acılar içinde geçen bu yıllar sonradan destanlaşır. Kerbela’da ve Halepçe’de olduğu gibi. Esad’ın babası da yıllar önce aynı şeyi yapmadı mı? 30 bin kendi insanını öldürmedi mi? Demek ki baskı ve katliam ile sorun çözülmüyormuş. Bu katliamları yapanlar, ülkelerini bu hale getirenler, geçmiş yıllara dönüp bir baksalar gerçeği görürler. Irak’ta Saddam’ın yapmış olduğu katliam ve ölen binlerce insan, Libya’da da aynı şeyler oldu. Diktatörlerin sonunu herkes gördü. Kaddafi’nin sonu da Saddam gibi oldu. Suriye’de de er geç Esad’ın sonu da böyle olacak. Geçmişe dönüp baktığımızda diktatörlerin sonları hep böyle olmuştur.

        Mısır’da ise tam tersi oluyor. Diktatör yıkılıyor, yerine seçimle halkın getirdiği Cumhurbaşkanına darbe yapılıyor. ŞimdiMısır’da kazanılıp kaybedilen demokrasiyi, tekrar tesis etmeye çalışılıyor. Libya’da devrilen Kaddafi’nin yerine gelen iktidara karşı kıpırdamalar ve patlatılan bombalar insanın aklını bulandırıyor. Bu ülkelerde acaba demokrasi veya diğer adıyla Arap baharı bir yutturmaca mı? Emperyalist güçler buralarda kavganın ve kargaşanın bitmesini istediğini zannetmiyorum. Çünkü onların çıkarları, bu ülkelerin insanlarını kışkırtıp, birbirleriyle savaşmasını sağlayıp, ölen insanların üzerinden rant sağlamaktır. İnsan hayatı onlar için hiç önemli değildir.

        SURİYE

        İç savaşlarda olan yine insanlara oluyor. Suriye’de yaşanan katliamdan kaçan insanlar en yakın komşu ülkelere sığınmaya çalışırken, olan yine zavallı, çaresiz insanlara oluyor. Ülkemizde sığınma kamplarında yaşayan binlerce Suriyeli devletimiz tarafından himaye ediliyor. Bu kamplardan ayrılan ve illegal yollarla ülkemize sığınan insanlar zor şartlarda hayatlarını sürdürmek için çabalıyorlar. Bu da büyük şehirlerde sorunlar yaratmaya başladı. Kış geldi, zavallı insanlar sokakta aç ve perişan, bilhassa büyük şehirlerde, parklarda yatan üzerinde elbisesi, ayağında ayakkabısı olmayan, soğuktan titreyen bu insanları kendi ailenizin yerine koyun ve düşünün... Sıcak evlerimizde karnı tok olarak bu insanları aklımızdan nasıl çıkarabiliriz? Ne demokrasi, ne diktatörlük, ne de para için, bu zavallı insanlara kıyılır mı? Bu dünyaya gelen her insanın, insanca yaşamak en doğal hakkı değil mi?

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar