Erken bitti
Maçın başlamasıyla beraber bir şey çok net belli oldu. Başakşehir, Beşiktaş’a karşı ligin ilk yarısında oynadığı gibi bir oyun felsefesiyle maça başladı. Beşiktaş’ın oyun kuran ayaklarını, savunma da dahil olmak üzere baskı altına almaya çalıştı. Bunu da başardı. Buna karşılık veremeyen taraf Beşiktaş oldu. Rakibinin uyguladığı pres anlayışını kendisi Başakşehir’e karşı uygulayamadı. Uygulayamamanın ötesinde bütün oyunu yönlendiren ayaklarına da müsaade etti. Özellikle Emre’yle, Mossoro’yla Baakşehir oyunu çok iyi yönetti. Visca’yı ve Cengiz’i Beşiktaş’ın ceza alanına çok etkili bir şekilde sokarak etkinlik sağladı.
Adebayor kaliteli bir oyuncu olarak bu hücum anlayışının merkezini de çok iyi yönetti. Ve Başakşehir’in atağa çıkışlarında işin merkezi oldu. Oyun anlayışında ve uygulamasında bunlar olurken bireysel oyuncu kalitelerini de istediği ölçüde kullanabildi. Özellikle Cengiz, bireysel beceri kokan golleriyle maçın çehresini değiştirdi.
18 dakikada 3 gol yemek her takım için büyük bir şok. Bu maçın özelinde elbette kimse bu kadar kısa bir sürede böyle bir sonuç beklemiyordu. Fakat son 3 maça baktığımızda savunma anlamında Beşiktaş’ta bazı sinyaller gelmeye başlamıştı. Beşiktaş, bu maçın ilk yarısıyla beraber yani 2.5 haftadır kalesinde 8 gol gördü. Bundan önceki haftalardaki maç yoğunluğu ve Avrupa serüveni işin bu yönünü biraz kapatsa da dün akşam gördük ki temel savunma problemleri farklı bir şekilde devam ediyor. Ligdeki en yakın rakibinize karşı final kabul edebileceğiniz bir maçta ilk yarıdaki böyle bir skoru izah edebilmek elbette kolay değil. Ama özetle şunu söyleyebiliriz; coşkunun olmadığı, isteğin olmadığı, agresif savunma anlayışının olmadığı çok hareketin ve pas yönetiminin olmadığı yerde gördük ki hangi seviyede olursa olsun bu tür fotoğraflar ortaya çıkabiliyor.
Böyle bir durum karşısında beklenen, ikinci yarıyla beraber daha agresif, oyunu zorlayan bir Beşiktaş görüntüsüydü ama bu beklenti de karşılığını bulmadı. Başakşehir doğal olarak yakaladığı skor avantajını daha fazla kendi yarı alanında kalarak korumaya çalıştı. Bunda da başarılı oldu. Beşiktaş’ın tempo yapması beklenen ayakları olan Quaresma, Babel, Oğuzhan gibi isimler dün genel performanslarının çok altındaydı. Ve o beklenilen Beşiktaş geri dönüşüne hiçbir katkıları olmadı. Hatta katkının ötesinde bu şok skoru kabullenmişlik görüntüsü ile sahadaydılar dersek daha yerinde olur.
Genel olarak Beşiktaş, Başakşehir’in orta alan baskısına ve Cengiz’in ayaklarının kalitesine teslim olarak dün akşamı tamamladı. Kimsenin de beklemediği bir futbol gecesi yaşadı.
KABULLENMİŞLİK
Şaşırtıcı olan skordan fazla takım olarak bu skoru kabullenmişlikti. Çok uzun bir süre olmasına rağmen 3 golden sonra takım beklenen iradeyi ortaya koyamadı. Veya Başakşehir buna müsaade etmedi.
TALİSCA VE GÖKHAN
İkisi de dün akşamın hayal kırıklıklarıydı. Talisca’yı maçın tamamında ararken Gökhan’ın Cengiz’in karşısındaki performansı da Beşiktaş’a büyük sıkıntılar yaşattı.