Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Merkez Bankası geçen yılın temmuz ayından itibaren hiçbir toplantıyı atlamadan 11 ay boyunca politika faizi düşürdü. Yüzde 24.00 düzeyinden yüzde 8.25’e geldikten, faizin üçte ikisi tıraşlandıktan sonra da durdu. Bu sürede dünyanın en çok faiz düşüşünü açık ara TCMB yaptı.

        BÜYÜK FAİZ İNDİRİMİ NE İŞE YARADI?

        -11 ayda üçte ikiye varan faiz indiriminin ne işe yaradığına gelince. Amaç ekonomiyi canlandırmak ise konut, otomobil, mobilya, beyaz ve kahverengi eşya, elektronik eşya, ev eşyası tüketimi zıpladı. Tüketim artışının üretime yansıması ve iç talep yoluyla büyümeyi pozitif yönde etkilemesi beklenmeli.

        -Zaten IMF’de, Dünya Ekonomik Görünüm Raporu’nu revize ederken bu durumu dikkate aldı. Küresel çapta daralmayı iki ay gibi kısa sırada yüzde 3’ten yüzde 4.9’a revize eden ve kalın bir ayar çeken kurum Türkiye’nin yüzde 5’lik daralma tahminini değiştirmedi. Bunda da özellikle haziran ayı ile birlikte ekonominin belirli alanlarında yakalanan sıçramanın etkisi yüksek.

        -Düşen faiz oranları ayrıca şirketlerin borçlarını yeniden yapılandırmada, bu zor dönemde aşırı borçlu şirketleri yüzdürmede kritik rol oynadı.

        KREDİ PATLAMASI YAŞANIYOR

        REKLAM

        -Ancak faiz indirimlerinden amaç yeni yatırımların yapılması idiyse bunu göremedik. Zaten borç yapılandırması ile uğraşan ve kur baskısı altındaki şirketler, ihracat imkanlarının sınırlanmasının etkisiyle bu dönemi yatırımsız geçiriyor.

        -Sonunda büyük ve döviz kazandırıcı yeni yatırımlar için, Merkez Bankası kaynakları uzun bir aradan sonra yeniden devreye sokuldu. Bunun yanında kamu tarafından yürütülen altyapı yatırımları devam ediyor.

        -Bütün bu faaliyetlerin finansmanı ise büyük ölçüde kredilerle karşılandı. Bu nedenle de yurtiçine verilen kredilerin toplamı 2019 sonunda 2.5 trilyon liradan 19 Haziran’da 3.1 trilyona yükseldi. Krediler 5.5 ayda 546 milyar lira ve yüzde 21.4 büyüdü.

        -Kredi ve negatif faizle beslenen talebin enflasyona artırıcı etkisi olacağı açık. Bunu konut ve otomobilde görüyoruz zaten. Gıda da zaten en ufak bir dayanak noktası fiyatı ateşlemeye yetiyor. Faiz indiriminde durmanın bir nedeni bu olabilir.

        EN BÜYÜK NEDEN CARİ AÇIK

        -Faiz indirimlerinde durmanın daha baskın nedeni ise cari açığın büyümesi olabilir. Mart, nisan ve mayıs aylarında ihracat düşüşü ithalattan daha fazlaydı. Buna göre dış ticaret açığı büyüdü.

        -11 aydır devam eden cari fazla da bu süreçte cari açığa döndü. Nisan itibariyle yıllık cari açık 3.3 milyar dolar, 2020’nin dört aylık dönemindeki cari açık ise 12.9 milyar dolara yükseldi.

        -İhracatın haziran ayının 21 günlük döneminde yüzde 24.6 artması iyi gelişme ancak ithalatı bilmiyoruz. Yurtiçi talep canlanıyorsa ara malı ithalatı da canlanacak demektir. İthal hammaddeye dayalı bir üretim yapımız var.

        -Kaldı ki yatırım malları ithalatı da düşmedi. Kamu kesimi yatırımlarının sürmesi nedeniyle buradaki artış ivmesini koruyor.

        TURİZMDE ÜÇTE İKİLİK KAYIP YAŞANABİLİR

        REKLAM

        -Turizmde ise nisan ve mayıs aylarında pandemi nedeniyle sıfır çektik. Haziranda bir şeyler olmaya başladı. Ancak yıllık bazda turizm gelirinin üçte ikisinin kaybolacağı ihtimali yüksek.

        -Turizm gelirlerindeki düşüş yanında taşıma gelirleri de azalıyor. Bu durumda ihracatta kısmi toparlanmaya rağmen cari açık büyümesini sürdürebilir.

        -Üstelik ihracatın toparlanmasının önünde pazar zorluğu var. Çünkü asıl büyük ihracat pazarımız Euro Bölgesi’nin daralmasını IMF yüzde 10.2’ye kadar derinleştirdi.

        - Turizmin kayıp yılında dış ticaret açığının artması cari açığı büyütür. Açığın büyümesi ise döviz kurları üzerinde baskıyı artırır. Kur artışı sonunda enflasyonu etkiler. Faiz indiriminde durulmasının asıl nedeni bu olsa gerek.

        GAZ KESİLDİ

        -Bütün bu nedenlerden dolayı faiz indirimlerinde durmakla iyice hızlanmış ekonominin gazından ayak çekildi denilebilir. Frene dokunmak şimdilik yok. Nasıl olsun daha iki gün önce Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak bankalardan kredileri artımlarını istiyordu.

        -Belki kısa bir süre genel gidiş gözlendikten sonra ekonominin frenine basma ihtiyacı da duyulabilir. Nasıl olsa ekonomi yönetimi dinamik hareket ediyor, gelişmelere göre çok süratle karar değiştirebiliyor. Bazen uyum sorunları da çıkmıyor değil.

        İKİ AYDA HER ŞEY TERSYÜZ

        -Bir ay, iki ay önce en önemli sorun koronavirüs ve salgına bağlı ekonominin ani durmasıydı. Salgın kontrol altında ama henüz bitmiş değil. Tehlikeli olma durumunu sürdürüyor.

        -Ekonomi ise canlandı. Şimdi sorun cari açığın büyümesine evrildi. Makro dengeler çok kısa sürede hızla yer değiştiriyor. Her şey ters yüz olabiliyor. Bu da coğrafyamızın genel bir özelliği olsa gerek.

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar