Çin Halk Cumhuriyeti'nin girişimi ile eski İpek Yolu'nu 21. yüzyılın sunduğu olanaklarla canlandırarak Asya, Afrika ve Avrupa'yı kara ve denizden birbirine altı ekonomik koridorla bağlamayı hedefleyen bir projedir. Politika koordinasyonu, altyapı bağlantıları, ticareti artırma, finansal entegrasyon ve insanlar arası etkileşimin artması gibi beş temel öncelikli alanı bulunmaktadır.
2013 yılında Çin Devlet Başkanı Şi Jinping'in Kazakistan ve Endonezya ziyaretlerindeki konuşmalarında ilk defa gündeme gelen projenin 2014 yılında kara ve deniz yolu güzergahları belirlenmiştir. Başlangıçta "Tek Kuşak Tek Yol" (One Belt One Road- OBOR) olarak sunulan projedeki "kuşak" İpek Yolu Ekonomik Kuşağı bağlamında Çin'den başlayıp Avrupa'ya uzanan kara ve demiryolu bağlantılarını ve altyapı projelerini, "yol" ise 21. yüzyıl Deniz İpek Yolu bağlamındaki Güney Çin Denizi'nden başlayıp Akdeniz'e uzanan deniz ticaret yollarını ve limanlarını içermektedir. 2016 yılında projenin ismi "Tek Kuşak, Tek Yol"daki "tek" vurgusunun yerine daha kapsayıcı olması amaçlanarak "Kuşak ve Yol Girişimi" olarak değiştirilmiştir. Ticareti artırma, ekonomik büyümeyi destekleme ve bölgesel bağlantıları derinleştirmeyi hedefleyen proje, Şi Jinping dönemi dış politikasının temel taşlarından birini oluşturmaktadır ve 2017 yılında Çin anayasasına dahil edilmiştir.
Dünya nüfusunun %65'ine tekabül eden 70'ten fazla ülkeyi kapsayan proje, karayolları, demiryolları, limanlar, havaalanları, enerji üretim santralleri ve telekomünikasyon ağları ile büyük ölçekli altyapı yatırımlarını içermektedir. Türkiye de demiryoluyla Gürcistan ve Azerbaycan'a, buradan da Hazar Denizi'ni aşarak Türkmenistan ve Kazakistan'ı geçerek Çin'e uzanan Orta Koridor Girişimi ile bu projeye dahil olmuştur. Asya ve Avrupa arasında yeni bir ekonomik köprü öngören girişimin, Çin'in ekonomik yükselişinde lokomotif görevi görmesi beklenmekte ve ülkenin jeopolitik ve jeoekonomik hedefleri, bölgesel hegemonyası ve küresel rolü açısından büyük önem taşımaktadır. Çin, proje kapsamındaki tüm ülkelere refah ve ekonomik büyüme getireceğini vurgularken, özellikle Amerikalı ve Avrupalı uzmanlar ve politikacılardan bazıları Kuşak ve Yol Girişimi'ne çok daha eleştirel yaklaşıp altyapı projelerini "Çin'in borç tuzağı diplomasisi" olarak tanımlayarak girişim kapsamındaki ülkelerin Çin'e bağımlılığını ve borçluluk oranlarını artıracağını öne sürmektedir.
YAZAR
Şuhnaz Yılmaz Özbağcı