Karakter eğitimi, farklı eğitim sistemlerinde yer alan ahlaki muhakeme, bilişsel gelişim, sosyal ve duyuşsal öğrenme, ahlak eğitimi, yaşam becerileri, vatandaşlık, sosyal sorumluluk, madde kullanımı, şiddeti önleme, çatışma çözme ve benzeri eğitimlerin şemsiye kavramıdır. Bazı kaynaklarda karakter eğitimi, değer eğitimiyle ilişkili olarak "değerlerin doğrudan öğretimi yaklaşımı", "değerleri belirginleştirme yaklaşımı", "değer analizi yaklaşımı" olarak da sınıflandırılır. Karakter eğitimi, öğrencilerin temel insani değerleri; biliş, duyuş ve davranışlarıyla karakterlerinin içselleştirilmiş bir parçası haline getirmelerini hedefleyen açık ve örtük programlar yoluyla yapılan tüm çabalar olarak tanımlanabilir.
Karakter kavramı, insanın davranış, alışkanlık, değer, beceri ve düşünce tarzı gibi temel ögelerden teşekkül eden özelliklerini kapsamakta olup bu özellikler, bireyi diğer bireylerden farklılaştırır. Karakter özellikleri, eğitim yoluyla geliştirilebilir olarak görüldüğü için karakter eğitiminde, iyi karakter nitelikleri, özellikle genç neslin edinmesi tesadüflere bırakılamayacak kadar önemli bir mesele olarak ele alınır. Bu nedenle okullarda yeni neslin değerlerini, alışkanlıklarını ve sosyal davranışlarını, müspet yönde etkilemek maksadıyla çeşitli faaliyetler gerçekleştirilir. Bu faaliyetler aracılığıyla öğrencilerin uygun ahlaki kararlar almasına ve iyi davranışlar sergilemesine katkı sağlayacak nitelikler kazandırılmaya çalışılır. Bu anlamda karakter eğitimi, öğrencilerin sorumluluklarını taşıyabilecekleri makul seçimler yapabilmelerine imkan sağlayan bilgi, beceri ve yeteneklerin geliştirilmesi anlamına da gelir.
Karakter gelişimi üzerinde aile, okul ve sosyal çevre etkilidir. Bu nedenle karakter eğitimine yönelik faaliyetler, bireyin karakter gelişimine etki eden bütün unsurları içerecek biçimde hayata geçirilir. Karakter eğitimi, ayrı bir müfredat değildir, okulun bütün ders programlarına eklemlenmiş bir içeriktir. Sabit bir program değil, daha ziyade okul yaşamının bir parçasıdır. Karakter eğitiminde sınıf, olumlu karakter değerlerinin pekiştirildiği, modellendiği ve uygulandığı bir mekan olarak görülür. Bunun yanında öğrencilerin düşünme becerilerini kullanmaları, değerleri gerçek yaşamda hayata geçirmelerini sağlayacak fırsatların oluşturulması, karakter eğitiminde önemlidir.
Karakter eğitimi programları, farklı yaklaşımlar temel alınarak oluşturulur. Temel alınan başlıca yaklaşımlar, geleneksel yaklaşım, bilişsel gelişim temelli yaklaşım ve ilgi temelli yaklaşım olmak üzere üç başlıkta sınıflandırılabilir. Düşünsel temelleri Aristo'nun ilkelerine kadar götürülen geleneksel yaklaşımda, çocuklara küçük yaşlarda alışkanlıklar kazandırmada sosyal etkileşimin önemi vurgulanır. Değerlerin genç nesillere alenen öğretilmesinin ve öğretilen değerlerin gençlerin davranışlarına yön vermesinin gerekliliği üzerinde durulur. Topluluk aidiyeti ve gençlerin karakterlerinin şekillenmesinde toplumsal rolün önemine dikkat çekilir. Bu yaklaşımda temel alınan değerlerin, sosyal, kültürel, etnik ve ekonomik farklılıkları aşan evrensel çapta geçerli olan iyi insan nitelikleri olduğu ileri sürülmekte; saygı, sorumluluk, dürüstlük, adil olma, şeffaflık ve vatanseverlik gibi değerler, evrensel boyutta geçerli ahlaki değerler olarak ele alınmaktadır (bkz. Değerler Eğitimi).
Bilişsel gelişim temelli karakter eğitimi yaklaşımı, genel olarak John Dewey, Jean Piaget ve Lawrence Kolhberg'in çalışmalarına dayanır. Akıl ve muhakemenin oldukça önemli olduğu bu yaklaşım, felsefi temel olarak akılcı (rasyonel) ahlaka dayanır ve bu yaklaşımı savunanlara göre ahlak gelişiminde zihinsel gelişim, eleştirel düşünme ve deneyimler önemlidir. Bu yaklaşımda, ahlaki davranışların adalet ve tarafsızlık temelinde bağımsız bir şekilde haklılaştırılması gerektiği vurgulanır. Bilişsel gelişim temelli karakter eğitimi yaklaşımını savunanlar, değer tanımlarının değişiklikler gösterebileceğini iddia etmektedir. Bu sebeple değerlerin tanımlanmasında ortamın veya bağlamın önemli olduğu görüşü öne çıkmaktadır. Bu yaklaşımda değerlerin listelenerek telkin yoluyla öğretilmesinden çok, eleştirel düşünme ve ahlaki muhakemeler yoluyla öğrencilerin his ve düşüncelerinin de göz önünde bulundurularak kazandırılması üzerinde durulur.
Karakter eğitimi programlarında tercih edilen yaklaşımlardan diğeri, ilgi/özen temelli yaklaşımdır. Bu yaklaşıma göre karakter gelişiminin temelinde ilgi yatmaktadır. Ahlaki düşünmeyi ve ahlaki eylemi teşvik eden öğretmenin, öğrencinin hislerine ve ihtiyaçlarına ilgi göstermesi ve bu ilgiyi öğrencinin fark etmesini sağlayacak mesajlar göndermesi, oldukça önemlidir. Çünkü bu yaklaşımı savunanlara göre ahlaki gelişim, ilgi temelli ilişkilerle gerçekleşir. Bu nedenle öncelikle öğrenci ihtiyaçlarının ve beklentilerinin iyi tespit edilmesi, daha sonra bunları karşılayacak faaliyetlerin yapılması ve davranışların gösterilmesi gereklidir. Başka bir anlatımla, öğretmenin öğrencinin ihtiyaçlarını göz önünde bulundurması ve onu dinlemesi, karakter gelişimi açısından önemlidir. Bu yaklaşımı savunanlar, sınıf mevcutlarının azaltılmasını, tek-tip veya merkezi müfredat yerine öğrenci ilgilerine göre geliştirilen müfredatın uygulanmasını savunmaktadır.
YAZAR
Halil Ekşi