Kazananlar ve kaybedenler
2012 Formula 1 sezonu Avustralya GP’si ile başladı. McLaren Pilotu Button’ın zaferi ile sonlanan yarışta ikinciliği Vettel, üçüncülüğü ise Hamilton kazandı.
İlk yarış itibari ile mücadele ve rekabet bakımından detaylı bir giriş yapmayacağım fakat çok daha önemli bir konuya ağırlık vereceğim.
Button’ın zaferi yine çok temiz bir şekilde Hamilton’a karşı gerçekleşti. Yarışa pol pozisyondan başlayan Hamilton sezonun ilk yarışında yine Button’a yenildi ve bir anlamda üzgün olarak hafta sonunu tamamladı.
Vettel; RB8’in hangi pozisyondan yarışa başlarsa başlasın yine kazanabilecek bir araç olduğunu gösterdi. Özellikle Lotus pilotları bu sezon bir yada birkaç zafer elde edebilir, çünkü elde edilen performans ve dereceler çok dikkat çekici. Gelişmeler sezonun ilk yarışında biraz anormal gibi. Marussia pilotlarının performansını da unutmayalım.
HRT pilotları ise ilk yarışı %107 kuralı neticesinde pit duvarının arkasından izlediler. Bu kuralın bir an önce değişmesi gerekmekte. Bu kadar saçma bir kural nasıl hala uygulanır inanılacak gibi değil.
HRT takımı zaten ekonomik olarak sıkıntılı bir şekilde sezonlara başlıyor, aracını zor geliştiren takıma bir darbe de yarış haftalarında vuruluyor. “Aracınız diğer araçlara göre yavaş kalmıştır, siz takım olarak Formula 1’e ait değilsiniz” açıklamalarına maruz kalan takıma diğer takımlar bir an önce destek çıksa çok daha iyi bir görünüm ve bütünlük olacaktır. HRT pilotlarını pistte görmek istiyoruz.
Başlığımızdan yola çıkıp gündemi oluşturalım; İlk önce D Smart’a Formula 1 yayınları için teşekkür etmeliyiz, bize Formula 1 yayınlarını izlettirdikleri için. Zaten günümüz teknolojisi ile bir spor organizasyonunu izlememek imkansız ama Ülkemiz de ki yayıncı kuruluşa destek hepimizin görevi.
Ama insan yine de düşünmeden yapamıyor, çünkü akla yatmayan bazı noktalar olabiliyor?
Yayın kalitesi, HD vb diğer özellikler bakımından tebrik etmek gerekir ama neden karasal bir yayın benimsenmedi diye düşünülebilir.
Ülkemiz de Formula 1 yapıldığı günden itibaren ve takvimden çıktığı dönemden bu güne kadar hep “ben yaptım” söylemi ana fikri oluşturdu. Ve Formula 1’i bu söylem hep geri götürdü, oluşan kitle gün be gün azaldı.
D Smart’ın yayın haklarını alması ile eski dönemde ekranda boy gösteren arkadaşlar “biz daha iyi yapıyorduk” açıklamaları ile başlayan cümleler kurmaya başladılar, nedense. Yahu teşekkür etmek varken, hemen eleştiri yaptılar. Bu bir bayrak yarışıdır, bunu anlamak bu kadar zor mu?
Bu konuda benim sizlere tavsiyem “sen yada siz daha iyi yapsaydınız emin ol ki Formula 1 Ülkemiz de çok daha iyi konuma gelirdi” çünkü yapılanlar ortada. Türkiye GP’si yapıldığı dönemde, yarış haftasında ki tüm ekranda yaşananları bir daha izleyiniz, lütfen.
Formula 1’i kendi bahçesi gibi görenler, hatta tarla gibi Formula 1’i sürmek isteyenler şimdi pilotlar dahil tüm kesimlere hakaret etmeye başladılar. Ne kadar acı değil mi?
Nedendir, bilinmez ama Formula 1 pilotlarından şuan aktif halde 24 tane var. Bunlardan şampiyon olmuş ve yarışan pilot sayısı ise 6 dır. Bu arkadaş 6 pilottan birine nasıl hakaret yağdırıyor! Emin olun ki Formula 1’in patronu olsanız bu arkadaşa ömür boyu Formula 1 izleme yasağı koyarsınız! Söz ettiği pilotun posterleri evinde durur ama gelin görün ki hakaretler yağdırır.
Onun için kazanlar ve kaybedenler bu kadar farkla yola devam ediyor.
Diğer analizlerde görüşmek üzere…