Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya Son dakika: Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: 530 bin Suriyeli ülkesine döndü
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "İstikrar sağlamaya yönelik çabamız sayesinde 530 bin Suriyeli ülkesine döndü" dedi.

        TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Dışişleri Bakanlığının 2023 yılı bütçe görüşmelerine başlandı. Burada açıklamalarda bulunan Bakan Çavuşoğlu, "İstikrar sağlamaya yönelik çabamız sayesinde 530 bin Suriyeli ülkesine döndü." ifadelerini kullandı.

        Bakan Çavuşoğlu, realpolitikanın (herhangi bir ideale veya kurama bağlanmaksızın tamamıyla mevcut gerçeklere uyum sağlayarak amaçlarını gerçekleştirmeye çalışmak) uluslararası ilişkilere tekrar hakim olduğunu ve zamanın hızlandığı bir dönemde parçalanma ve gerilimleri iyi yönetmeleri gerektiğine dikkati çekerek, “Bu, hem refah ve istikrarımızı korumak hem de krizlerin ortaya çıkardığı fırsatlardan istifade etmek için şart. Türkiye, insanının çalışkanlığı ve girişimci ruhu sayesinde, üreterek, ihraç ederek büyüyen bir ülke. İstikrarsız bir coğrafyada potansiyeliyle yabancı yatırımcılar için güvenli bir liman haline gelen bir ülke” ifadelerini kullandı.

        "ÇÖZÜMÜN PARÇASI OLAN BİR TÜRKİYE VAR"

        Çavuşoğlu, Türkiye'nin krizlerin çözülmesinde saygın aktör haline geldiğini kaydederek, "Krizlere hazırlıklı olmak, krizleri yönetmek, çatışmaların çözümüne katkı sağlamak, etrafımızda bir barış ve refah kuşağı oluşturmak ve fırsatlardan yararlanmak diplomasimizin temel hedeflerinden. Nitekim, dayanışma yerine ayrışmanın öne çıktığı küresel sistemde, tansiyonu düşüren ve krizleri yatıştıran, aktif diplomasisiyle sorunun değil, çözümün parçası olan bir Türkiye var" diye konuştu.

        Ukrayna’daki savaş karşısında izledikleri politikanın Türkiye’yi sağduyulu ve akil diplomasisiyle öne çıkardığını savunan Çavuşoğlu, savunduğu politika sonucunda attıkları adımlara ilişkin şunları söyledi:

        "Cumhurbaşkanımızın 'savaşın kazananı, barışın ise kaybedeni olmayacağı' anlayışıyla hareket ettik. Hep ilkeli davrandık. Savaşa savaş diyebilen ilk ülkelerden olduk. Kırım'ın ilhakını ve son referandumları tanımadık. Montrö Sözleşmesi'ni titizlikle uyguladık. Savaş'ın Karadeniz'de tırmanmasının önüne geçtik. Cumhurbaşkanımız, savaşın ardından hem Ukrayna’yı hem Rusya’yı ziyaret eden tek NATO lideri. Savaşın başında, Rusya ve Ukrayna Dışişleri Bakanlarını Antalya Diplomasi Forumu’nda bir araya getirdik. Cumhurbaşkanımızın yürüttüğü lider diplomasisi sayesinde esir değişimleri yapıldı. BM’yle birlikte İstanbul Tahıl Anlaşması’nın imzalanmasını sağladık. Küresel gıda güvenliğine en büyük katkıyı yapan ülke olduk. Anlaşma sayesinde Dünya Gıda Fiyatları Endeksi yüzde 9 düştü. Bu, 13 yıldır yaşanan en büyük düşüş oldu. Geçen ay ziyaret ettiğim Afrika ülkelerinde İstanbul Tahıl Anlaşması’nın tüm dünya için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördük. Türkiye’nin inisiyatif almadığı bir senaryoyu düşünün. Hem bizi hem dünyayı etkileyecek bir kaos kontrolsüz şekilde büyüyecekti."

        Ukrayna'daki savaşın sona erdirilmesi için en çok çaba harcayan ülkenin Türkiye olduğunu belirten Çavuşoğlu, "Geçen seneyi hatırlayın: Afganistan'da patlak veren olaylardan sonra Türkiye’nin süratle aldığı cesur kararlar, içeride ve dışarıda eleştiri konusu olmuştu. Ancak, zaman bizi haklı çıkardı ve kısa sürede tüm dünya Taliban’la angajmanı başlattı. Ukrayna krizinde de bizi Rusya’yla görüşmekle suçlayan Batı merkezlerinde şimdi diyalog için adım atılması çağrıları güçlü şekilde dillendiriliyor. Avrupa’daki protesto gösterilerinden, ABD’de bazı kesimlere kadar Türkiye’nin en başta ortaya koyduğu öngörülü ve basiretli yaklaşım dile getiriliyor. Tüm muhataplarım, Türkiye’nin küresel barışa en fazla katkı veren ülke olduğunu söylüyor, savaşı bitirmek için çabalarımızı sürdürmemizi istiyor" ifadelerini kullandı.

        "ERMENİSTAN'LA NORMALLEŞME SÜRECİNİ YÜRÜTÜYORUZ"

        Bakan Çavuşoğlu, normalleşme politikalarının, 2022’de aktif olduğunu söylediği dış politikalarının önemli bir boyutunu oluşturduğunu dile getirerek, "Güney Kafkasya’da barış ve refah için Ermenistan’la normalleşme sürecini yürütüyoruz. Azerbaycan’la eşgüdüm içinde Ermenistan’ı barışın paydaşı yapma girişimlerimiz sürecek. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’yle ilişkilerimiz yeni bir döneme girdi. Kısa süre içinde karşılıklı üst düzey ziyaretlerde birçok konuyu çözüme kavuşturduk. Ticaret, yatırımlar, eğitim, kültür, dış politika gibi birçok alanda karşılıklı kazanımlar elde ettik" dedi.

        İSRAİL İLE İLİŞKİLER

        Çavuşoğlu, İsrail ile ortak çıkarlar ve karşılıklı hassasiyetlere saygı çerçevesinde iş birliği hedeflediklerini belirterek, İsrail ile büyükelçilikleri karşılıklı olarak yeniden atadıklarını, iki ülkenin üst düzey ziyaret gerçekleştirdiğini ve iki ülkenin ilişkilerinin önemli unsurlarından biri olan Filistinlilerin hakları ile Kudüs’ün statüsünü yeni kurulacak hükümetle ele alacaklarını dile getirdi.

        530 BİN SURİYELİ ÜLKESİNE DÖNDÜ

        Suriye’de 4 stratejik hedef temelinde ilkeli olduklarını söylediği tavrını koruduklarını kaydeden Çavuşoğlu, “Ülkenin birliğinin ve toprak bütünlüğünün korunması, siyasi çözüm temelinde kalıcı istikrara kavuşturulması, terörün sınırlarımızdan sökülüp atılması, Suriyelilerin ülkelerine güvenli şekilde geri dönmesi” dedi

        Bakan Çavuşoğlu, istikrarı sağlamaya yönelik gösterdiklerini söylediği çaba sonucunda 530 bin Suriyelinin ülkelerine döndüğü bilgisini vererek, “İstihbarat kurumları arasındaki temasların diplomatik düzeye çıkarılmasına uygun ortam oluşursa, bunu da değerlendiririz” diye konuştu.

        "AVRUPA'NIN BU ZOR GÜNÜNDE TÜRKİYE'YE İHTİYACI VAR"

        Türkiye-AB ilişkilerini eskisinden daha olumlu bir gündeme taşıdıklarını öne süren Bakan Çavuşoğlu, "AB üyeliği hedefimize bağlıyız. Avrupa’nın bu zor gününde Türkiye’ye ihtiyacı var. Türkiye’nin uluslararası alandaki etkin liderliği Avrupa için de bir kazanım olacak. Ağustos’ta Büyükelçiler Konferansında vurguladığımız ‘Türkiye Avrupa’dır’ ifadesi bu yönelimi özetliyor. Rum-Yunan taleplerine teslim olan AB’nin artık stratejik bir bakış açısı kazanması gerekiyor" ifadelerini kullandı.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa