Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

CHP il binası alışverişi ve Gökhan Zan’a ait olduğu iddia edilen ses ve görüntü kayıtları ile ilgili yargı süreçleri, havada uçuşan karşılıklı suçlamalar, kafa kafaya giden İstanbul sonuçları…

Son derece gerilimli bir havada sandığa gidiyoruz ama siyaset ne kadar gerilimli olursa olsun ekseriyetle sağduyuyu elden bırakmayan insanlarız çok şükür.

Hatta son zamanlarda sık sık bu toplum siyasetin ne kadar önünde, siyasetçilerden ve medyadan ne kadar daha olgun diye geçiyor içimden…

CHP İstanbul il binasının alımı ile ilgili ortaya çıkan görüntüler günlerdir gündemin tepesinde. İktidar bu görüntüleri CHP’yi yolsuzlukla suçlamak için kullanıyor, CHP ise ‘Alınan bina, ödenen para ortada’ deyip iktidarı suçluyor.

Bugün binanın satın alındığı 2019 tarihinde CHP İstanbul il başkanı sıfatını taşıması dolayısıyla Canan Kaftancıoğlu ifade verecek.

Günlerdir Canan Hanım’ın sessizliği üzerinden çeşitli spekülasyonlar üretiliyor. Kaftancıoğlu’nun Ekrem İmamoğlu’na kızgın olduğu, İmamoğlu’nu zor durumda bırakmak istediği, bu nedenle konuşmadığı ileri sürülüyor.

Ben bugün CHP kaynaklarından o görüntülerle ilgili çok detaylı şekilde aldığım bilgileri sizlerle paylaşacağım. Ancak önce konu ile ilgili görüşümü burada da paylaşayım:

Türkiye’de ana muhalefet partisinin kendi il binasını alırken ücretin bir kısmını tapuda gösterip neredeyse yarısını elden vermesi büyük skandal.

Siyasetçiler böyle yaparsa vatandaş ne yapsın?

Diyeceksiniz ki vatandaş da zaten aynen böyle yapıyor.

Doğru şayet banka kredisi kullanmıyorsanız bu ülkede gayrimenkul alışverişinde tapuda gösterilen miktar gerçek miktarın sadece bir kısmıdır çoğunlukla. Alenen ve kitlesel olarak vergi kaçırılır.

Bunu bir tek CHP yapmıyor ama topluma örnek olması gereken siyasetçiler bunu yapmamalı… Savunulacak hiçbir tarafı yok.

Öte yandan seçmenin oy tercihini bu görüntülerin olumsuz etkileyeceğini hiç sanmam. Zira vatandaş için aşina bir olay bu, kaldı ki iktidar cephesinin bu denli üzerine gitmesi böylesine kutuplaşmış bir siyasi tabloda muhalif ya da kararsız seçmeni iktidarın istediğinin tersi yöne itebilir.

Gelelim o görüntülere…

Görüntülerdeki isimler ifade veriyor. Bugün de Canan Kaftancıoğlu verecek. O dönem Kaftancıoğlu’nun basın danışmanı olan ve görüntülerde arkada görülen Can Poyraz da konuştuklarım arasında.

Can bana “O dönem ‘sen de git, yarın öbür gün kapora almadık derlerse ne kadar çok şahit olursa o kadar iyidir’ dediler, o nedenle gittim. Süreç birkaç saate uzadığı için biz arkada bir şeyler yiyorduk. O dönem Canan Hanım’ın basın danışmanıydım. Canan Hanım’ın elbette bilgisi vardı. Herhangi bir itirazı ya da rahatsızlığı söz konusu değil” dedi.

Diğer görüşmeleri off-the-record yaptığım içim isimlerini zikretmiyorum ancak CHP cephesinde dönemin tanıklarının anlattıkları ve Canan Kaftancıoğlu’nun büyük olasılıkla bugün ifadesinde de yer alacak olan duyumlarım şunlar:

2018’den beri süren bina arayışı varmış

Söz konusu il binası alındığında Ekrem İmamoğlu birkaç aydır İBB başkanı idi ancak İstanbul’da bir il binası arayışı ondan çok önce, 2018’de başlamış.

“Koskoca ana muhalefet partisiyiz, İstanbul’da bir il binamız yoktu” diyorlar.

Epey aramışlar, sonunda bu binayı görmüş ve beğenmişler. Satanın şartları bir kısmı tapuda göstermek diğerini elden almakmış.

CHP “Biz hepsini tapuda gösterebilirdik ama karşı taraf böyle istedi, bu nedenle binadan vazgeçmek istemedik.” diyor.

Alım yapıldıktan birkaç ay sonra böyle görüntüler olduğu bilgisi Canan Kaftancıoğlu ve Ekrem İmamoğlu’na gelmiş.

Aracılar kullanılarak bu görüntüler üzerinden şantaj yapılacağı söylenmiş.

“Çiğ yemedik ki karnımız ağrısın”

O dönem (araları da iyiydi-na) Kaftancıoğlu ve İmamoğlu oturup bu meseleyi konuşmuş ve ‘çiğ yemedik ki karnımız ağrısın, korkacak bir şeyimiz yok’ deyip konunun üzerinde durmamışlar.

Sonra da mesele kapanmış.

Avukat ifadesinde CHP’nin avukatın ofisinde buluşmayı istediğini öne sürmüştü, buna çok net karşı çıkıyorlar, “neden biz isteyelim, kendi ofisleri, üstelik paranın bu şekilde elden teslimi onların şartıydı” diyorlar.

Ben Kaftancıoğlu’nun konuyla ilgili konuşması gerektiğini düşünüyorum ama anladığım kadarıyla Kaftancıoğlu konuşursa ne derse desin speküle edileceği ve seçime kadar bu konunun uzaması için iktidar cephesinin eline koz geçeceği kanaatinde.

Zaten gerekeni savcılık ifadesinde anlatacağı, üzerine bir şey eklemenin gerekli olmadığını düşünüyormuş.

İzlenimim şu: Canan Kaftancıoğlu ile Ekrem İmamoğlu’nun yıldızlarının barışmadığı sır değil. İmamoğlu Canan Hanım’ın beğendiği bir siyasetçi değil ancak yakın çevresine ‘ben CHP’ye niye zarar vereyim, iktidara karşı elbette partimin arkasındayım’ dediği söyleniyor.

İstanbul’a ifade vermek için döndü ama benim bildiğim bir süredir Bodrum’da uzun süredir gitmediği yazlık evinde tadilat işleri ile ilgileniyor ve siyaseti uzaktan izliyor Kaftancıoğlu.

Bana soracak olursanız iç kavgaların olmadığı, uyumlu bir CHP olsa, Kaftancıoğlu çıkıp bu görüntülerle ilgili ifadede söyleyeceklerini kamuoyuna gümbür gümbür söylese spekülasyonların önünü kesmek çok daha kolay olurdu.

Ama burası CHP, üstelik suların hiç olmadığı kadar bulanıklaştığı bir CHP…

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar