Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Muharrem Sarıkaya Endişeli mi, yoksa ihtiyatlı mı olalım?
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        İKİ yıl önce dünyayı kırıp geçiren Covid-19 virüsü şekil değiştirip iki yeni varyantı ile tekrar geldi.

        Bu kez iki varyantta durum farklı; bugün için çok etkili görünmüyorlar.

        Ancak bu endişe edilmemesi anlamına gelmiyor; daha ilerisi ikincisi bilim insanlarını korkutuyor...

        ERİS’İN DURUMU

        Koronavirüsün 2021’de değişime uğramasıyla oluşan son varyant Omicron ailesinin son mutant virüsü Eris (EG.5.1), üç yıl öncesindeki varyantlar gibi korkutmuyor.

        Ancak Omicron ailesinden olduğu için, yüksek bulaşıcılık hızı ve daha fazla virüs yükü nedeniyle dikkatleri üzerinde toplamış durumda.

        Aslında yeni bir mutant da değil; ilk kez Şubat ayında Endonezya’da rastlandı…

        Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) de 9 Ağustos’tan bu yana raporlarında yer vermeye başladı, Omicron’un alt türevi olması nedeniyle “izlenmesi gereken varyant” olarak kayda geçirdi.

        Koronavirüs üzerinde çalışan bütün bilim insanlarının üzerinde buluştuğu nokta ise 3 yıl öncesi gibi bir etkisinin olmayacağı, riski düşük bir varyant grubunda bulunduğu şeklinde.

        Dolayısıyla ihtiyatlı bir yaklaşım içinde takibe alınmış durumda.

        Endişe ettikleri nokta ise her koronavirüs gibi, çok sayıda yayılması sonucu oluşacak yeni varyantın pandemi döneminden çok daha ağır bir sonuç üretmesi.

        Koronavirüs ABD'de hızlı yayılım göstermeye başladı. Şubat ayında zirve yapan varyant, Mart sonrası iniş göstermişti, tekrar 20 bin rakamına ulaşmak üzere...
        Koronavirüs ABD'de hızlı yayılım göstermeye başladı. Şubat ayında zirve yapan varyant, Mart sonrası iniş göstermişti, tekrar 20 bin rakamına ulaşmak üzere...

        ÇİN, İNGİLTERE VE ABD’DE ÇOK YAYILDI

        Türkiye dahil 100’e yakın ülkeye yayılan Eris virüsünün kaygılandıran en önemli tarafı da yayılım hızının yüksek olması.

        Bundan dolayı olsa gerek Çin, İngiltere ve ABD çok yakından ilgileniyor; aşı takvimlerini de erkene çekmiş bulunuyor.

        Örneğin Çin’de ilk kez Nisan ayında rastlanan Eris varyantı toplam vakaların binde altısını (%0,6) oluştururken, geçen ay bu oran %72 seviyesine çıktı.

        DSÖ’nün son güncellemesine bakıldığında ise Eris varyantının oranı %30’lar seviyesinde görülüyor.

        Özellikle ABD, İngiltere’deki yayılımı son 6 aydır hızlı gelişiyor.

        Bundan dolayı ABD hükümeti, herkese güncellenmiş koronavirüs aşısı olmayı önerdi; İngiltere de aşılamaları öne çekti…

        Koronavirüsü endişeli takip eden ülkelerden biri de İngiltere. Özellikle pirola vanyantı korkutuyor. İngiltere'de vaka sayısı 11 bini geçti...
        Koronavirüsü endişeli takip eden ülkelerden biri de İngiltere. Özellikle pirola vanyantı korkutuyor. İngiltere'de vaka sayısı 11 bini geçti...

        İHTİYATLI OLUNMALI

        Dolayısıyla Eris varyantı konusunda bir korku söz konusu olmamakla birlikte her ülke tedbirini alıyor…

        Özellikle risk grubunda bulunanlara veya kronik hastalığı olanlara aşı yaptırmaları konusunda ısrarcı oluyor.

        Nitekim koronavirüs üzerinde çalışmaları ile bilinen bilim insanları Prof. Dr. Levent Akın, Prof. Dr. Mustafa Hasöksüz ve Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz’un bakışı da farklı değil.

        Her üçünün de yaklaşımının ortak noktası, “İhtiyatlı olunmalı, dikkatli takip edilmeli ve endişe ile bakılmalı” yönünde…

        Bize bir şey olmaz anlayışının üç yıl önce pandemi döneminde nelere mal olduğunu, 100 binden fazla insanın ölümüne yol açtığını da bu aşamada anımsatıyorlar.

        ASIL RİSK PİROLA VARYANTINDA…

        Gelelim asıl çekindikleri ikinci varyanta…

        Üzerinde çok durulmuyor ancak batılı ülkelerin en çok endişe duyduğu bir başka varyant daha var.

        Yine Covid-19’un varyantı Omicron ailesinden olan BA.2.86 diye de anılan ve Pirola adı verilen varyant…

        Eris varyantından farkı 30’dan fazla mutasyon içermesi…

        Halk sağlığı uzmanı Doç. Dr. Yavuz, bu kadar yüksek mutasyona sahip olmasında endişe yaratan durumun, “Tablosunu süratle değiştirip, başka etkilere dönüşme kabiliyetini gösterme becerisinde” yattığını vurguladı.

        İngiltere’nin bu nedenle yeni oluşturulmuş bu varyantı da kapsayan aşı takvimini öne çektiğini ve 11 Eylül’den bu yana da aşılamaya devam ettiğini de sözlerine ekledi.

        Türkiye’nin de bir takvim içinde bu süreci bir an önce başlatması gerektiğini belirtti, Bilim Kurulu’nun çalışıp çalışmadığının belli dahi olmadığını anımsattı.

        Pirola virüsünün aşıdan ve antikorlardan kaçma kabiliyetinin yüksek olduğunu da belirtti, özellikle toplu taşımada maskeye tekrar dönülmesi gerektiğini kayda geçirdi.

        BULAŞI ENGELLEMEZSENİZ

        Viroloji ve mikrobiyoloji uzmanı Prof. Dr. Mustafa Hasöksüz de Pirola konusundaki yayınları takip ettiklerinde bulaş oranının yüksek olduğunu gördüklerini söyledi.

        Prof. Dr. Hasöksüz de toplu taşımalarda maskeyi önerdi.

        Halk Sağlığı uzmanı Prof. Dr. Levent Akın ise turizm sezonunun henüz bitmediğini, bununla birlikte okulların da açıldığını anımsattı.

        “Lokantaların kapandığı bir sürece bugün için dönecek gibi görünmüyor ama toplu taşımada maske önemli” dedi.

        İlk ve orta dereceli okulların eğitime başladığını, üniversitelerin de bu hafta başından itibaren açılacağını anımsatan Prof. Dr. Akın, bunun da toplumda sirkülasyonu arttırıcı faktör olduğuna dikkat çekti.

        “Bulaş engellenmediği sürece yayılmasını durduramazsınız” hatırlatması yapan Prof. Dr. Akın’ın şu örneği de dikkat çekiciydi:

        “Diyelim ki bugün yüz binde bir kişide ağır etki yaptı ve hastaneye yatmasına neden oldu. Bu 10 milyon kişiye ulaşınca bin kişiye çıkması demektir. O zaman sağlık sistemini tıkar, oran aynı kalır ama maliyeti artar. Unutulmamalı ki devlet pandemi döneminde on milyonlarca dolar harcadı. Bir daha aynını yaşamanın gereği yok.”

        YENİ AŞILAR GELİYOR

        Sağlık Bakanlığı meseleye nasıl yaklaşıyor derseniz, zaten Bakan Fahrettin Koca, “Endişe konusu sayılmayacak bir gelişme…” diyerek yaklaşımını gösterdi.

        Buna karşın Sağlık Bakanlığı da kronik hastalığı olan ve yaşı 70 üzerinde bulunanların korunmasını öneriyor; bir aşı takvimini ise henüz başlatmadı.

        Bakanlık yetkililerinin aktardığına göre bu aşamada başlatma yönünde de program bulunmuyor

        ABD ve İngiltere'nin yaptığı gibi yeni varyantları da kapsama alan aşı çalışması da henüz yok; bir sipariş süreci de başlatılmadı.

        Bakanlığın elinde geçmiş yıllardan kalan RNA kökenli aşılardan bulunuyor, ancak onların yeni varyantlara etkisi konusunda kesin bir veri yok...

        Ancak bugün için bir grup gibi etki yapan, ağır sonuç doğurmayan varyantın özellikle Pirola olanı konusunda herkes endişeli…