Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Muharrem Sarıkaya Pilin hangisi makbul: Hızlı mı, güvenli mi?
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        ELEKTRONİK çağa geçişle birlikte pil yaşamın ayrılmaz bir parçası haline geldi.

        Hatta hayatın temel unsuru oldu…

        Kendinize küçük bir test yapın; evinizdeki cihazlarda kaç adet pil kullanıyorsunuz?

        En az bulunan ev, televizyon kumandası için iki adet kullanıyor.

        Buna şarj edilebilir piller de eklendiğinde sayı bazen 10 üzerine çıkıyor.

        Evde bir de küçük yaşta çocuk varsa, oyuncaklar için de kullanılanlar eklendiğinde bazen 20’yi aşıyor.

        Belki de piller bundan dolayı süpermarketlerin kasa önlerinde yer alıyor; en temel hatırlanması gereken ihtiyaç olarak bulunuyor.

        Bazılarımızın ise evlerindeki yedek piller de eklendiğinde sayı 30’lara kadar çıkabiliyor.

        KARBON MU, ALKALİ Mİ?

        Bu denli çok kullandığımız piller hakkında ne denli veri sahibiyiz?

        Örneğin aynı pili hem televizyon kumandasında hem de çocuk oyuncağında kullanmak doğru mu?

        Kaçımız karbon piller ile alkali pilleri cihazlara göre ayırıyoruz?

        Hemen belirteyim, önceki güne kadar ben de ayırmıyordum, uzun ömürlü hangisi ise onu tercih etme yoluna gidiyordum.

        Ne fark eder demeyin…

        Karbon pilin 24 tanesi 80-85 lira iken, alkali pilin 4 adedi 140 lira civarında…

        Yani yarı fiyatına 6 kat daha fazla pil alma olanağına sahipsiniz…

        Bütün bunları da Çin Shenzhen’de teknolojik girişimleri ile dikkat çeken, dünyanın en ince pili ile en hızlı şarj cihazını üreten Mehmet Türker anlatınca öğrendim…

        Örneğini, hepimizin her gün defalarca kullandığımız televizyon veya elektronik cihaz kumandaları üzerinden verdi.

        “Kumandalar çok enerji harcamaz. Düşük frekansta, düşük enerji ile çalışır… Siz onun içine karbon pil koyduğunuzda alkali pil ömrüne eş değer sürede işlev görür. Ancak iş çocukların uzaktan kumandalı araçları gibi aletlere geldiğinde ise karbon pil performans vermez, alkali gerekir…”

        Otomobil aküsünde de durumun benzer olduğunu anımsattı.

        Başlangıç için enerji verip, sonrasında işlev görmediğini belirtip, “En fazla 3-4 saniye görev yapacak akü için lityum kullanılmıyor; jel aküler kullanılıyor. Yoksa çok pahalıya gelir” dedi…

        OTOMOBİL PİLİNİN GELECEĞİ

        Bu aşamada sohbetimizin başlangıç konusuna dönüp, otomobil pillerini konuşmaya başladık…

        Mevcut elektrikli otomobillerde kullanılan pillerin şarj sürelerinin uzunluğu üzerinde dururken ilginç bilgiler aktardı.

        Son yıllarda Çin orjinli otomobillerin yeni pilleri denemeye başladığını, ancak Japonya ile batı ülkelerinin hala klasik pilleri kullanmaya devam ettiğini anımsattı.

        Aktardığına göre lityum demir fosfat içerikli piller çok kısa sürede şarj olabiliyor.

        Devamını da getirdi:

        “Bu pilleri 8 dakikada %80, 12 dakikada da %100 doldurma imkânınız var. Bazı araçlarda kullanılıyor da… Ancak pillerin fiyatını da üç kat arttırıyor…”

        NİKEL PİLLERE DEVAM

        Japon otomobil firmalarının bu konuda çok daha muhafazakâr olduğuna vurgu yaparken de nedeni konusunda önemli bir bilgi aktardı:

        “Hibrit otomobili dünyada ilk üreten Japon Toyota’dır. Otomobillerin 100 km’de şehir içinde 9, şehirlerarasında 5 litre yakıt tüketmesinden kaynaklı olarak üretti. Şehir içinde fazla yakıtın nedeni dur kalk yapılması. Her fren sonrası çiğ benzin atıyor. Bunu önlemek için şehir içinde elektrik, şehirlerarasında da küçük bir benzinli motor ile şarjı destekleyen otomobil üretti. Nikel metal hidrür batarya kullandı. Hala da aynı şekilde üretmeye devam ediyor…”

        LİTYUM PİLDEKİ TEHLİKE

        Dünyada birçok otomobil lityum temelli pil kullanırken, neden nikel metal hidrür içerikli bataryada kaldıklarının gerekçesini de şöyle anlattı:

        “Nikel kullanıyor, çünkü lityumdaki güvenlik endişesi tam aşılamadı. Tam da Japonlara özgü tarzda ‘hızlı gitmek mi, güvenli yol almak mı önemli? sorusunu yöneltti. Çünkü lityum piller çok çabuk alev alıyor. Benzinden katlarca fazla hızda yanıyor. Buna da elektrikli otomobillerin teknolojisi neden oluyor; çünkü yokuş aşağı inerken şarj ediyor. Yokuş dikliği arttıkça da amperi yükseliyor ve lityum pil çok hızlı yanıyor…”

        Afrika’da yer alan bir köprünün çıkışında bulunan yokuşun çok dik olması nedeniyle sürekli lityum pil yanmasına yol açtığından da söz etti.

        Güvenlik sorunu çözülene kadar da Japonların bu tutumunu devam ettirme kararında olduğunu belirtti.

        Mehmet Türker, birçok ülkenin lityum pil kullanmaya devam ederken, bazılarının da hızlı şarj olması nedeniyle lityum demir fosfat pillere yöneldiğini, bunun sınırının olmadığını belirtti.

        ELEKTRİKLİ OTOMOBİLLER NE DENLİ YEŞİL ÇEVRECİ?

        Lityum pil yanmasına karşı uçaktaki pilotların fırlatma koltuğuna benzer tedbirler dahil çok sayıda önlem üzerinde çalışıldığını da söyledi.

        Ancak bunlardaki sorunun da şarj döngüsünde (cycle life) ortaya çıktığını belirtti.

        “Eğer 3 yılda bir cep telefonunuzu değiştiriyorsanız, şarj döngü süresi 4 yıl olan çok pahalı maliyetli pili neden kullanacaksınız?” sorusunu yöneltti.

        Bugün en büyük tartışmanın da bu noktada yaşandığına vurgu yaptı.

        Dikkat çektiği bir nokta daha oldu:

        “Elektrikli araçların yeşil çevreci olduğunu iddia edenler yanılıyor; yakında her yer pil çöplüğüne dönünce ne yapacağız? Geri dönüşümü hiçbir pil firması çözmedi. Ayrıca pillerin üretim süreci de yeşil çevreci değil…”

        Sorusunda çok haklı…

        Pili üreten çevreye verdiği zararı da nasıl yok edeceğine bugünden karar vermeli.

        Yoksa pil atığının yarattığı zarar, bırakın benzini, mazotu, asfalttan da ağır olur…