Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Güntay Şimşek Çukurova Havalimanı Sabiha Gökçen pistine benzemesin!

        Havacılık sektörümüz garip bir durum yaşıyor. Bir yanda yolcu rekorları kıran, Avrupa’nın en iyisi olan Türk Hava Yolları (Skytrax) ve İstanbul Havalimanı (ACI) varken, diğer tarafta rötar rekoru kıran THY iştiraki AJet ile pist ve terminal sıkıntısı yüzünden her türlü sorunun yaşandığı Sabiha Gökçen Havalimanı yer alıyor. Tuhaf bir ikilem. Daha da ilginç olan ise yetkililerin bu sorunlara odaklanmak yerine sürekli pirim yapacağını düşündükleri konuları dilindiriyor olmaları...

        İstanbul Havalimanı’nı 4 yılda yapan ilgili kamu otoriteleri, neden Sabiha Gökçen’in pistini 12 yılda yapamadı? Tam olarak bitirilmeden, alelacele hizmete sokulan pist şu an sorunlarla boğuşuyor. Pistin gece aydınlatması çalışmıyor. Işıklandırma yapılmış, fakat kumanda sistemi kurulmamış. Uçakların kısa sürede piste ulaşmalarını ve terk etmelerini sağlayan, böylece limanda uçak trafiği rahatlatan taksi yolları da halen daha bitirilmemiş. Bir de mania sorunu var. Pistte gündüz iniş yapılamıyor. Gece de ışıklandırna olmadığından tamamen kapalı kalıyor.

        DHMİ pisti yaparken karşı mahallede imece usulü cami inşaatına başlamış ve onlardan önce bitirmiş. Dualar uçuşa geçmiş, camide ibadet başlamış. DHMİ yetkilileri ve onların kontrolündeki HEAŞ yönetimi, bu cami ve iki yüksek minaresinin pistin çalışmasını engelleyeceği hiç akıllarına bile gelmemiş. Pisti hizmete açma hazırlığı yapılırken bir de ne görsünler caminin iki minaresi ve kubbesi yeni pistin operasyonlarına engel oluyor! Tam el elin eşeğini türkü çağırarak arar durumu. Meydan başka kuruma ait, işi yapan başka kamu kurumu, işleten bambaşka kurum...

        Ulaştırma Bakanlığı bünyesindeki alanın uzman kuruluşu Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) kontrolünde yapılan pist bu durumda olduğuna göre, “Açılış hazırlıkları yapılan Çukurova Havalimanı ne durumda acaba? Ne kadar açılışa hazır?” Soruları da akılları kurcalamıyor değil... Çünkü pistin hizmete girişi için sürekli tarih verildi, ertelendi. Çukurova Havalimanı da aynı şekilde bir türlü açılamıyor. Bürokratlar da açılış tarihi konusunda bakanları yanılttıkları için sürekli erteleme yaşanıyor. Önceden bu tarz projeler “Kabul Heyetleri” onayı ile hizmete açılırdı. Galiba böyle bir uygulama da kalmadı.

        Netice itibariyle Sabiha Gökçen Havalimanı’nın sahibi Savunma Sanayi Başkanlığı (SSB) mülküne bir an önce sahip çıkmalı ve buradaki çok başlılığa son vermeli. Zira havalimanının başta terminal olmak üzere kamudan kaynaklı çok sayıda problemi var.

        Çukurova Havalimanı’na gelince…

        Geçen hafta cumartesi günü için Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’ndan Çukurova Havalimanı’nı birlikte gezip, incelemek için davet aldım. Amerika’da Boeing’in merkezi Seattle’dayken Bakanın Basın Müşaviri Osman Bekar arayıp, daveti iletti. “Yetişme durumum zor.” Dedim, ama “Bakan Bey sizinle gitmek istiyor.” Dediği için mecburen “evet” dedim. Cuma günü akşam 5’te Seattle’dan döndüm. Evde 10 saat geçirip, cumartesi sabah 5’te Ankara’ya uçmak üzere evden çıktım. Ankara’ya indiğimde Bakan Uraloğlu’nun gıda zehirlenmesi sebebiyle rahatsızlandığı ve programın iptal edildiği söylendi. Yorgun, argın İstanbul’a döndüm. Dolayısıyla Bakanla birlikte Çukurova Havalimanı’nı gezip, inceleyemedim. Bu konuda bilgi sahibi olamadım.

        Umarım Çukurova da Sabiha Gökçen’in ikinci pisti gibi birçok eksiği ile açılışa hazır hale getirilmemiştir. İstanbul Havalimanı'na 3 uçağın aynı anda bağımsız üçlü iniş ve kalkış yapabilmesi için çalışmalar yapan kamu otoriteleri, “Avrupa’da ilk olacak, dünyada ABD’den sonra ikinci” şeklinde övünmelerinde haklılar, ama Sabiha Gökçen'in 12 yıldır bitmeyen pisti de ortada. O da bir rekor sahibi. Sürekli övünecek bir şey arayan ilgililer ve yetkililer, havacılığın bu sorunlarına kim eğilecek, kim üzülecek? Kim çözecek?

        Çarşamba uçun strese girmeyin!

        Bayramla birlikte başlayan havalimanlarındaki yoğunluk çeşitli rötar sorunlarıyla devam ediyor. Avrupa hava sahasındaki sorunlar, AJet’in yeni faaliyetine başlamış olması ve operasyonlarını oturtamamasının getirdiği problemler ve Hava Trafik Kontrollerinin (HTK) başlatmış olduğu “İnisiyatif Almadan Çalışma” uygulamasının sebep olduğu sıkıntılar gecikmelerin ana kaynağını oluşturuyor.

        Yoğun sezona girdik. Geçen yıla göre bazı meydanlarda yüzde 15 artış var. Havalimanları dolup, taşıyor. Fakat hizmet kalitesi ise giderek düşüyor. Uçuşlar aksıyor, bagajlar yüklendiği yerde kalıyor ve birçok sorun meydana geliyor. Ama yetkililerimiz bu sorunları çözmek yerine yine de övünecek bir gerekçe bulabiliyor. Türkiye’de havalimanlarındaki yolcu sayıları rekor sayılara ulaştı. Kurban Bayramı tatili öncesinde sizlere havalimanlarında yapılan hatalardan bahsetmiş, rahat bir seyahat için ipuçları vermiştim. Ne kadar işe yaradı, bilmiyorum. Çünkü Türkiye havacılıkta ilginç bir rötar sorunu dönemine girdi. Bazıları yurtdışı kaynaklı olsa da ağırlıklı olarak problem bizde.

        Şimdi yoğun yaz dönemindeyiz ve sorunlar ne kadar çözülecek bilmiyorum. Bu sebeple uçuş yapacağınız gün ve saatlere dikkat etmekte fayda var. Ben de bu kapsamda dünya genelinde yolcularla yapılan anketleri önemsiyorum ve sizlerle köşemden paylaşıyorum. “HappyOrNot” isimli havalimanı araştırma şirketi 30 ülkeden 10 milyondan fazla yolcuyla anket yapmış. Yolcularla yapmış olduğu anketi analize çevirerek genel görüşlere yer vermiş. Yapılan analizler uçmak için en iyi gün ve satın ne zaman olduğunu ortaya çıkarmış.

        En stressiz uçuş günü

        Yapılan ankete katılan yolcular çarşamba günleri uçtuklarında sorunsuz bir şekilde seyahat ettiklerini belirtmişler. Yolcuların çarşamba gününü favori olarak öne çıkarmasında kuşkusuz hafta içi olmasından kaynaklı. Onu salı günleri takip ediyor. Yolcular çarşamba ve salı gününden sonra en rahat uçuşun hafta sonu cumartesi günü olduğunu belirtmişler. Yolcuların uçmaktan kaçtığı ve en çok problemin olduğu gün ise pazar olarak ön plana çıkmış. Pazar günleri seyahat etmekten kaçanlar kendilerini şanslı olarak görüyorlarmış ve mecbur kalmadıkça pazar seyahat etmemeye özen gösteriyorlarmış.

        Erken uçan erken yol alır

        En mutlu uçuşlar söz konusu olduğunda sabah erken saatte olanlar şampiyon olarak bilinir. Çünkü hem gün kaybı olmaz hem de uyku dengeniz normal hayattaki standart yaşantınızı etkilemez. Yapılan ankette yolcuların en rahat uçtukları saat sabah 7 olarak ön plana çıkmış. Sabah 7’den sonra ikinci sırada sabah saat 8 ankete katılanların en popüler uçuş saatleri olarak dikkat çekiyor. Erken saatte olan uçuşlarda özellikle havalimanı kuyrukları az oluyor. Havalimanları daha temiz oluyor. Daha az kalabalıkta seyahat etmeniz mümkün oluyor. Gece olan uçuşlarda havalimanı gün boyunca kullanıldığı için yorgun oluyor. Yorgunluktan kastım daha fazla kirleniyor, mikrop oranı artıyor, geceleri daha az personel hizmet veriyor.

        En mutsuz alan bagaj bantları

        Yapılan ankette yolculara en mutlu ve en mutsuz oldukları havalimanı alanları sorulmuş. Yolcular en mutsuz oldukları alan bagaj bekleme salonları olduğunu dile getirmiş. Özellikle buradaki bekleme zamanında, “Bagajım ya gelmezse ne yapacağım? sorusu ve ağır bagajla yoluna devam etme stresini arttırdığı için bu alanlar en sevilmeyen yerler olarak öne çıkmış. En sevilen alan ise ilginç bir şekilde güvenlik geçişleri olmuş. Yolcular güvenlik geçişlerindeki çalışan personelin kendilerine yardımcı olduğu için en mutlu oldukları alan olarak belirtmişler.

        En çok şikâyet edilenler

        Yolcuların en çok şikâyet ettiği ilk üç konu arasında personelin güler yüzlü olmaması, temizlik ve uzun kuyruklar yer alıyor. Özellikle salgın döneminden sonra ortaya çıkan bu üç konu COVİD-19’un bitmesine rağmen tazeliğini koruyor. Salgın döneminde tecrübeli personeli çıkarıp yeni çalışanları kadrosuna alan havalimanlarında bu üç şikâyet ön plana çıkmış.

        Yoğun sezonda sorunsuz uçuş için tüyolar

        • Çarşamba veya salı günü uçmaya çalışın.
        • Sabah 7 veya 8’deki uçuşa bilet almayı tercih edin.
        • Bagaj alımına ekstra zaman ayırın.
        • Biniş kartınızı ve havayolu uygulamanızı mutlaka telefonunuza indirin ve güncelleyin.
        • Mümkünse bavulunuzu daha hafif olacak şekilde hazırlayın. Uçak altına verecek büyüklükte çanta yerine kabin boy tercih edin.
        • Uzun kuyruklarda zaman geçirecek kitap, müzik veya telefonlarınıza oyun indirin.
        • Susuz kalmayın.
        • Sorunlarınızı daha çabuk çözmek için personele karşı sabırlı ve nazik olun.