Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Ayşe Özek Karasu En pahalı protesto eylemi: Kahve saldırısı
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Pandemi, iklim krizi derken El Nino’nun geri dönüşüyle küresel çapta fırlayan fiyatlara rağmen kahve içmek için direnen İzmitli bir grup vatandaş da İsrail mağduru oldu. Tel Aviv’den Paris ve Londra’ya sivil toplum Gazze’de ateşkes için meydanlara yürürken bizim protestocular bir AVM’de meydanı boş buldu, İsrail’i desteklediği öne sürülen kahve zincirinde müşterilerin içeceklerine saldırdı. Filistin’le dayanışma uğruna kahveler çöpe atıldı, içeceğini kucağına alan vatandaş bile parasını kurtaramadı.

        Parasını, çünkü yıllar önce İtalya Abdullah Öcalan’a yataklık ettiği için kuş serisi araçtan, İtalyan marka motosiklet, menşei şüpheli bozuk buzdolabı, kazak, kravat ve coğrafi metaforla çizme yakılmasından bu yana en pahalı eylem olarak tarihe geçti.

        Küresel kahve talebinin yüzde 60’dan fazlasını karşılayan Brezilya, Vietnam ve Kolombiya’da iklim değişikliği nedeniyle 2021’de beklenen rekolte sağlanamadığı için toptan kahve fiyatları bugüne kadar görülen en yüksek seviyeye tırmandı. Arabica kahvenin emtia fiyatı, pandemi öncesine göre yüzde 40 artmış durumda. Robusta kahvenin fiyatı 2008’den bu yana en büyük artışı gösterdi. Geçen yıl artış hızı yükseldi, bu yıl ufak bir gerileme meydana geldiyse de, tüketiciye yansımadı. Fiyat bir kere arttı mı, marj daralacağından perakendeci indirime yanaşmıyor.

        El Nino hava olayının küresel üretim için risk oluşturduğu yönünde bir rapor Arabica kahvenin vadeli işlemlerini etkiledi. Mahsul endişesiyle emtia fiyatı yükseldi. Daha çok instant kahvelerde kullanılan Robusta üretiminin Brezilya’da El Nino etkisiyle yüzde 5 düşmesi bekleniyor. Dünyanın ikinci büyük Robusta ihracatçısı olan Endonezya’da ise üretimde gerileme tahminen yüzde 20’yi bulacak. En büyük Robusta üreticisi Vietnam’da ise stoklar giderek tükeniyor.

        KAHVE NASIL LÜKS OLDU

        İşte bu iklimde, sütten tutun vanilya şurubuna, krema ve çikolata parçacığına süslü tip kahvelerin katkı maddeleri de fiyatlandığı için dünyanın her yerinde kahve lüks haline geldi. Pandemi sonrası yem fiyatlarındaki artış, özellikle süt tedarikinde etkili oldu. Enflasyon ve enerji bedelleri de yükseldiği gibi kimi ülkelerde kahve dükkanlarının personel giderleri artış gösterdi.

        Örneğin Amerika’da daha yüksek ücret talebiyle barista grevleri yaşandı. Müşteri bazında dolaylı protestoya uğrayan zincirin ABD’deki yüzlerce şubesinde çalışanlar sendikalılaşmak için harekete geçti; bugün saatlik çalışma ücreti 17.50 dolar ve 1 Ocak 2024 itibariyle çalışanlara zam sözü var. San Francisco gibi bazı kentlerde bir latte fiyatının yüzde 40’ı personele gidiyor.

        Bu giderler nedeniyle kafelerde içeceklerin ortalama fiyatı altı doları buluyor. Washington Post’un haberine göre marketlerde satılan çekirdek kahvelerin fiyatı da son üç yılda yüzde 22 artış göstermiş. Bizim marketleri hiç sormayın, hızlı tüketen bir kahve içici olarak her hafta başka bir fiyatla karşılaşıyorum. Hızlı yükselen cinsten.

        Kahvelerde inek sütünün dışında bitki bazlı sütlerin modası da yükselişte. Yulaf, badem veya soya sütünün fiyatı ise inek sütünün iki katını geçiyor. Şu protestoya uğrayan zincir dahil kahve dükkanlarının çoğu bitki bazlı içeceklere premium tarife uyguluyor.

        Kafeler pahalılaştı, ancak Kenya ve Etiyopya’dan tutun Guatemala ve Kolombiya’ya kahve üretiminde emeğe yansımayan bir pahalılık söz konusu. Küçük üreticiler hem girdi fiyatları artarken kâr etmeye çalışıyor, hem de iş gücü sıkıntısı çekiyor; örneğin Honduras’ta gün boyu kahve çekirdeği toplamanın yevmiyesi 5 dolar olduğu için işçi zor bulunuyor.

        Bütün olumsuz etkenlere rağmen Dünya Bankası’nın Emtia Piyasaları Görünümü raporu 2024 küresel kahve piyasasına iyimser bakıyor. Bu yılın üçüncü çeyreğinde Brezilya ve Kolombiya’nın Arabica fiyatlarındaki yüzde 14’lük düşüşün süreceği öngörülüyor. Vietnam’dan da üretimde artış sinyalleri geliyor.

        O MARKA İSRAİL’DE YOK

        Aslında Seattle merkezli kahve zincirinin İsrail’e destek verdiğine dair bir emare yok ama velev ki var, markaya boykot kampanyası başlatırsın, başarılı olur veya olmaz. İzmit’teki kahve eylemine sosyal medyada tepki kadar destek de vardı fakat o tayfanın markadan içip içmediği bilinmez. Şahsen içmem, zaten pahalı bir de sertlik derecesi yetmediği için double shot'a niyetlenince fiyat iyice uçuşa geçiyor. Markanın Guatemala çekirdeklerini almayı bırakalı da hayli zaman oldu.

        İsrail’de Tel Aviv’den Kudüs’e Hayfa’dan Netanya’ya (ve tabii Golan Tepeleri’ne) pek çok kente gittim ama o zincirin şubesine rastlamadım. Çünkü yok. Daha doğrusu kısa süreli bir macerası var; 2001’de ilk şube Tel Aviv’de açılıyor, 2003’de çıkıyor pazardan. Kiminin iddiasına göre şirket, Arap piyasasındaki İsrail karşıtlığını yatıştırmak için çekildi. Amerikan tarzı filtre kahve, sıcak suya talim tadında yeterince sert bulunmadığı için markanın tutmadığını söyleyenler oldu ki, ağız tadına uygun olduğundan Türk kahvesi içilebiliyor İsrail’de.

        Daha alaycı yaklaşanlar ise İsrail’de doğru dürüst sonbahar yaşanmadığı için pumpkin spice latte’lerin alıcı bulamadığından dem vurdu.

        Amerikalılara gelince, o zincir kabak aromalı latteyi çıkardığı 20 yıl öncesinden bugüne balkabaklı güz günlerinde 600 milyon içim tüketmişler.