Netflix'in tarihi hamlesi: Warner Bros'u 82.7 Milyar dolara satın alarak Hollywood'u fethediyor
Bir zamanlar Time Warner CEO'su Jeff Bewkes'in "Arnavut ordusu dünyayı ele geçirecek mi?" diye alay ettiği Netflix, o sözü tarihe gömerek Warner Bros. Discovery'nin stüdyo ve akış operasyonlarını 82,7 milyar dolara satın alıyor. DVD kiralamadan başlayıp 300 milyonu aşan aboneyle küresel devi haline gelen Netflix, bu hamleyle HBO, Warner Bros. filmleri ve DC evrenini bünyesine katıyor. NBA, NFL ve UEFA gibi dev spor organizasyonlarının canlı yayın haklarının Amazon Prime Video, Apple TV+ gibi platformlara kaydığı bir dönemde, daha önce "canlı spora asla girmeyeceğiz" diyen Netflix, Warner anlaşması sayesinde bu alana da güçlü bir giriş yapıyor. Warner anlaşmasıyla birlikte TNT Sports ve Bleacher Report gibi varlıkları da portföyüne ekleyen şirket, canlı yayını orijinal içerik gücüyle birleştirerek televizyonun en sağlam kalelerinden birini düşürüyor. Bu da net bir soruyu gündeme getiriyor! Geleneksel televizyon ve sinema salonlarının sonunu acaba hızlandırıyor mu? Warner Bros Başkanı, David Zaslav "nesilsel değişim" derken Ted Sarandos "Hollywood mirasını bize emanet ettikleri için teşekkür ederiz" ifadelerini kullanıyor. Ancak Paramount gibi rakiplerin itirazları ve Adalet Bakanlığı'nın beklenen antitröst incelemesi, bu dev birleşmenin önündeki en büyük engeller olarak duruyor.
Birkaç yıl öncesine kadar akşamları milyonları ekran başına kilitleyen lineer televizyon kanalları ve hafta sonu gişe rekorları kıran sinema salonları, bugün büyük bir dönüşümün içinde. İzleyiciler artık hikâyeleri kendi saatinde, kendi ekranında tüketiyor. Bu değişim sadece teknoloji değil; içerik üretiminden dağıtıma, finansmandan keşfe kadar tüm iş modelini kökten yeniden yazıyor.
SPOR DÜNYASI DA DİJİTALE KAYDI
En çarpıcı gelişme spor dünyasında yaşanıyor. NBA, 2025’ten itibaren normal sezon ve playoff maçlarının önemli bir bölümünü Amazon Prime Video’ya, bazı paketleri de Apple TV+ ve Peacock’e taşıyor. NFL’in Thursday Night Football’u yıllardır Amazon’da, UEFA Şampiyonlar Ligi hakları da hızla dijital platformlara kayıyor. Bir zamanlar “canlı spor bizim işimiz değil” diyen Netflix, Warner anlaşmasıyla TNT Sports, Bleacher Report ve bölgesel spor ağlarını (RSN) portföyüne ekleyerek bu trende güçlü bir şekilde katılıyor. Böylece canlı sporun en sağlam kalelerinden biri daha dijital dünyaya geçiyor.
82 MİLYAR DOLAR TOPLAM ÖDEME
İki firmanın ilk ortak açıklamasında, Netflix'in WBD'yi film ve televizyon stüdyoları dahil hisse başına 27,75 dolar karşılığında satın alacağı duyuruldu. Daha sonra verilen bilgiye göre ise hisse başına yapılacak ödemelerle WBD'nin değerinin 72 milyar dolar olarak belirlendiği, borçlarla birlikte ödenecek toplam miktarınsa 82,7 milyar dolara çıktığı aktarıldı.
Anlaşma sadece WBD'nin film ve televizyon stüdyolarını değil, şirketin dijital yayın platformu hizmeti HBO Max'i de içeriyor. Gerekli izinlerin alınmasının ardından devir işlemlerinin 2026'nın üçüncü çeyreğinde tamamlanması bekleniyor.
ARNAVUT ORDUSU BENZETMESİ, TARİHİN EN PAHALI ŞAKASI OLDU
2010’da Jeff Bewkes’in ağzından çıkan o cümle eğlence tarihinin en pahalı şakalarından biri oldu. Bewkes, Netflix'in büyümesi ve başka platformları satın alması için, "Bu aslında Arnavut ordusunun dünyayı ele geçirmesi gibi bir şey. Sanmıyorum.” ifadelerini kullanmıştı.
Reed Hastings gülüp geçti, hatta Bewkes’i “komedyen” ilan etti. Aradan 15 yıl geçti ve Warner Bros. Discovery CEO’su David Zaslav, aynı Netflix’e övgüler düzerek stüdyolarını teslim etmeye hazırlanırken, “Bugün iki büyük hikâye anlatıcısı birleşiyor. Bu, sektörün yaşadığı nesilsel değişimin bir yansıması” ifadelerini kullandı.
Netflix İcra Kurulu Başkanı Ted Sarandos ise “Bize Hollywood’un mirasını emanet ettikleri için teşekkür ediyoruz” sözleriyle karşılık verdi. Game of Thrones’un jenerik müziğiyle Netflix’in “Tudum” sesinin zihinlerde yan yana çaldığı tarihi bir gün yaşanıyor.
POSTA KUTUSUYLA BAŞLADI TAHTI ELE GEÇİRDİ
Hollywood önce Netflix’i kucakladı, sonra korktu, içerik çekti, en sonunda pes etti. Starz’ın 25 milyon dolara verdiği Sony-Disney filmleri “tarihin en kötü anlaşması” olarak anılırken, Netflix o içeriklerle uçuşa geçti. Köşeye sıkışınca kendi hikâyelerini yazmaya başladı ve bugün kimsenin altyazıdan şikâyet etmediği bir dünya yarattı.
ÖNÜNDEKİ ENGEL DÜZENLEYİCİLER VE ÖFKELİ RAKİPLER
Her şey Barbie pembesi değil. Paramount Global ve Skydance gibi rakipler çoktan “bu birleşmeye izin verilmemeli” kampanyası başlattı. Morgan Stanley analistleri, ABD Adalet Bakanlığı’nın antitröst soruşturması başlatma ihtimalini yüksek görüyor. Sinema salonu sahipleri, sendikalar ve diğer akış platformları da sessiz kalmayacak. 82,7 milyar dolarlık anlaşma, teknik olarak FCC onayı gerektirmese de siyaseten ve hukuken zorlu bir süreçten geçecek. Netflix “Arnavut ordusu” alayını tarihe gömdü. Şimdi tek soru şu...
Bu ordu, Washington’ın da onayını alabilecek mi? Zafer yakın, ama savaş henüz savaş sonlanmış değil...