X

Günün gelişmelerini anlık takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

Takipte Kalın

HT MAGAZİN / OYA DOĞAN

Ezgi Asaroğlu ismini hafızanıza iyi kazıyın. Çünkü önümüzdeki yıllarda bizi şaşırtmaya devam edecek. 24 yaşında ama bugüne kadar 9 dizi, 4 sinema filminde rol aldı. Şu sıralar ‘Leyla ile Mecnun’ dizisinin Leyla’sını canlandırıyor ve oyunculuk performansıyla dikkat çekiyor. O aslında büyümüş de küçülmüş gibi. Yaşına göre olgun cümleler kuruyor. Aşk üzerine ahkâm kesmekten hoşlanmıyor. Ailesi tarafından her şeyin nedeni açıklanarak büyütüldüğü için her sorunuzda neyi öğrenmek istediğinizi sorguluyor. Yeni kuşak oyuncular arasında beğeni toplayan Ezgi Asaroğlu, en çok samimiyete önem veriyor.

Önce Onur Ünlü'nün 'Acı Aşk' filmi, sonra 'Leyla ile Mecnun'... Bu, "Onur Ünlü varsa Ezgi o işte olur" demek mi?

Onur'un olduğu bir işte olmakta hiçbir sakınca görmüyorum. Zaten bana süper bir senaryo gönderdi. İlk kez durum komedisine dayalı absürd bir iş yapılıyor. Karakterler çok gerçek. Hiçbiri romandan fırlamış muhteşem insanlar değil ve yaptıkları hatalardan ders almıyorlar. O nedenle 'Leyla ile Mecnun' benim kendime çok yakın bulduğum bir iş oldu. Bir de artık diziyi Onur değil, Murat Onbul yönetiyor ve bize o büyülü dünyayı sunmaya devam ediyor.

'SETTE EĞLENMEK ÖNEMLİ'

Dizi kısa sürede sevildi...

Benim için sette eğlenmek çok önemli. Çünkü ben eğlenirsem izleyiciye de yansır. Kolektif işleri çok seviyorum. Hep beraber bir şeyler yapmanın yarattığı adrenalin başkadır. Bir de muh -teşem hayatları anlatmadığımız için de seviliyoruz.

"Oyunculuk egolu olmayı gerektirir" derler ama siz hep takım çalışmasının önemine değiniyorsunuz...

Ego insana özgü bir şey. Bunu kontrol altına alıp hangi yolda yürüyeceğine karar vermek yine insanın kendi seçimi.

Bu ilk komedi işiniz. Bu işe girmek sizi ürküttü mü?

Hayır. Ben bu tarz şeyler üzerine düşünerek bir şeylere girmiyorum. O yüzden ürkmeye fırsat kalmıyor. Mutlu olacağımı düşündüğüm bir şeyin peşinden gidiyorum, kimse beni tutamıyor. Eğer bende azıcık bir duraksama varsa bu içime sinmeyen bir şey var demektir.

Sanki iki kez düşünerek cevap veriyorsunuz. Cümlelerinizde iddiadan eser yok. İddialı olduğunuz bir şey yok mu?

Bir şeyde iddialı olmak fikri de bana çok iddialı geliyor.

Ama sizi Sinem Kobal'ın rakibi olarak gösteriyorlar...

Nedenini bilmiyorum. Bir dönem ikimiz aynı okulda okuduk ve arkadaşız. Bu haberlere prim vermek bana saçma geliyor. Çünkü ben hiçbir oyuncu arkadaşımı rakibim olarak görmüyorum. Biz yarışmıyoruz. Oyunculukta herkesin yarışı kendisiyle.

İlk defa başrol oynuyorsunuz. Gelen tepkiler nasıl?

Benim duruşum belli. Enteresan olan ismimle ve oyuncu kimliğimle tanınıyorum. Leyla diyenler de var. Bu da iş adına mutluluk verici bir şey.

Bir de dizinin sinema filmi çekilecekmiş...

Herkesin aklına her dakika bir şeyler geliyor. Ne katabiliriz, yeni ne yapabiliriz diye... Film de onlardan biri, ama henüz fikir.

'ALİ, ZEKİ VE PAYLAŞIMCI'

Ali Atay'la başrolü paylaşan Ezgi Asaroğlu, çok şanslı olduğuna inanıyor. Bir oyuncunun partneriyle iyi anlaşmasının, aynı frekansta olmasının ve bir bakışıyla ne istediğini anlatabilmesinin çok büyük bir lüks olduğunu söyleyen güzel oyuncu, "Ali çok büyük yürekli bir insan. Zeki, üretken, kafasında bir sürü şey var. Ve paylaşımcı. Çevremde böyle insanların olması bana pozitif enerji veriyor. Çok mutluyum" diyor.

'YERİMDE SAYMAM'

Küçük yaşta oyunculuğa başlayanlar yıllar geçtikçe herkes tarafından tanınırlar. Bu da henüz 20’li yaşlarında ‘Bilinen yüz’ tehlikesini doğurur. Henüz 24 yaşındasınız ve 7 yıldır oyunculuk yapıyorsunuz. Sizin böyle bir kaygınız var mı?

Hayır. İnsanları sıkacak kadar yerimde saydıysam en çok kendimden sıkılırım. Sürekli kendimi yenileyebildiğim için bu mesleği seçtim. Daha oyunculuğa dair hiçbir şey yapmadım. Yapacak çok işim var.