HT Gastro
Keşfet

Yeni bir seyahat trendi: Mindful Travel

Mindful terimini, herhangi bir zorlama ya da dayatma olmaksızın anı deneyimlemek, şimdiki zamanın farkında olmak, şu ana dikkatimizi verip, anın getirdiği her şeyi deneyimlemek, anı yaşamak olarak tanımlayabiliriz. Mindful travel'a ise bilinçli farkındalık sehayati deniyor. Peki seyahatte farkındalığı artırmak pratikte mümkün mü?

Giriş: 14.10.2019 - 18:23 Güncelleme: 07.09.2022 - 00:52
Haberler Gastro Keşfet Yeni bir seyahat trendi: Mindful Travel

Trenin geç mi kaldı? Uçak rötar mı yaptı? İstediğin otelde oda mı kalmamış? Tatilde en sevdiğin güneş gözlüklerini mi kaybettin?

Seyahat farkındalığını, pratikte, o anda ne oluyorsa kabullenmeyi kolaylaştırıcı bir bilinç gibi düşünebiliriz. Mindfulness bu tip olayları, başımıza gelen "olumsuz şeyler" olarak değil "bir şey oldu" olarak, daha objektif değerlendirmeyi öğretir. Olayları etiketlemeden daha kabullenici olma yollarını gösterir.

Bu terimle yeni tanıştıysanız başlarda zorlanabilirsiniz. Ama olayları kontrol etmeye başladığınızda tatiliniz çok daha eğlenceli ve dinlendirici hale gelecek. İşler yolunda gitmediğinde moralinizi bozmak yerine bunlardan ders çıkarmak, olumlu yönde motive olmak size çok daha iyi gelecek. Bu durum doğuştan gelen bir yetenek değil, geliştirilebilir bir beceridir. Aşağıda verilen taktikleri uygularsanız kendinizle daha barışık, karşınızdaki insanlara karşı da daha anlayışlı olabilirsiniz.

Bilinçli farkındalık seyahatlerinde yavaş yavaş, anı özümseyerek, tadarak ve bulunduğunuz ortamı benimseyip dinleyerek hareket etmek işin püf noktası diyebiliriz. Stresten uzaklaşıp zihni diğer her şeyden arındırabilirseniz anı yaşayabilir ve mutlu olursunuz. Bir yemeği yerken koklayarak, tadına vararak yemek, yavaş yemek, bir müzik dinlerken başka bir şey düşünmeden tüm bedeninizle müziği dinlemek, bir yere giderken etrafınıza, insanlara, olan bitene bakarak, görerek ve şeyleri fark ederek gitmek, herhangi bir deneyimi bütünsel olarak yaşamak...

Seyahatleri daha anlamlı ve farkına vararak yaşamanın 6 yolu

1. Hafif seyahat edin

Bavulunuza gerçekten ihtiyacınız olan şeyleri alın. Gereksiz şeylerden kurtulmak kafanızı rahatlatacaktır. Beraber taşıyacağınız yegane şeyin kendiniz olduğunu unutmayın. Tatildeyken kendiniz dışında yanınızda götürdüğünüz eşyaları düşünmek için az vakit harcayın. Unutmayın yanınızda çok kıyafet olursa o gün ne giyeceğiniz ile ilgili seçim yapmaya da çok vakit harcayacaksınız demektir. Saç ya da cilt bakımıyla ilgili az kozmetik götürürseniz hem çantanız rahatlar hem de tatilde bu konuya az zaman ayırırsınız. Yanınıza az eşya alırsanız eşyanıza sahip çıkmayla ilgili de derdiniz olmaz. Az eşyanız olursa taksi yerine toplu taşıma araçlarını kullanabilirsiniz, kafanız daha rahat olur, daha rahat hareket edersiniz, hareket kabiliyetiniz kısıtlanmaz. Az eşya götürürseniz bagajınızı aldınız verdiniz sorunu da yaşamazsınız. Çantanız hep yanınızda olur ve size ayak bağı olmaz. Eşylarınızın kaybolmasını istemiyorsanız evde bırakın.

2. Gideceğiniz yer ile ilgili araştırma yapın

Gideceğiniz yerdeki insanlarla ilişkiye geçmeden farkındalıklı bir tatilden bahsedemeyiz. Farklı toplumlarda yaşayan insanlarla ilgili meraklı ve öğrenmeye açık olursak o tatilini hakkını vermiş oluruz. Örneğin Fransada bir pastaneye girip "bonjour" demeden ne istediğinizi söylerseniz kızgın bakışlara maruz kalabilirsiniz. Bu nazik bir davranış olmadığı için kabul görmez. Ufak bir jest ve bu jesti daha önce biliyor olmak ya da o dilde bir kaç cümle bilerek oraya gitmek hayatınızda çok şey değiştirir. Gittiğiniz halkın davranış şekillerini bilmek, kültürlerini anlamaya çalışmak, ne yiyip ne içtiklerini, neye önem verdiklerini bilmek o kültüre olan saygınızı gösterir. Ve seyahatlerinizde mümkün olduğunca kentin yerel işletmelerine uğramak daha iyi bir fikir olacaktır. Meksiko'ya gidip Starbucksa girerseniz o yer ile ilgili yeni şeyler öğrenemeyecek ve kültürüyle bağlantılı bir bilgi edinemeyeceksinizdir.

3. Sadece oturun ve etrafı gözlemleyin

Park, bahçe, meydan, işlek bir cadde gibi yerler en güvenilir ve popüler alanlardır; çünkü kalabalıktır. Etrafta neler olup bittiğini ancak kalabalık bir yerde oturup etrafı gözlemleyerek anlarsınız; insanlar nasıl konuşuyor, birbirlerine nasıl davranıp nasıl jetler yapıyorlar, ne yeyip ne içiyorlar, kıyafetleri nasıl, boş zamanlarını nasıl geçiriyorlar, nasıl alışveriş yapıyorlar ya da ne alıyorlar, günlük rutinleri nasıl size çok fikir verir. Kalabalık yerler insanların nasıl yaşadığını ve o toplumun kültürünü anlamanızı sağlar. İnsanlar farklı coğrafyalarda ya da kültürlerde yaşasa da sonuçta yine az ya da çok birbirine benzer.

4. Notlar alın ve deneyimleyin

Gezdiğimiz gördüğümüz yerlerle ilgili notlar almak, o yerle ilgili daima güçlü bir ilişki içinde olmamızı sağlar. Sadece etrafa bakmak, gerçekten görmeye başlamak, güzelliklerin farkına varmak, hoşumuza giden şeyleri not almak sadece bakmaya değil görmeye yarar. Aldığınız notların mükkemmel olmasına gerek yok. Sonuçta bir yazar değilsiniz. Amaç bir daha asla aynı şekilde deneyimleyemeyeceğiniz şekilde, sizin o anda kalmanızı sağlamak.

5. Elektronik eşyalarınızı bir kenara bırakın

Uygulamalar tarafından yönetilmeden ya da yeni gelişmelerden anında haber almadan, kendinize, kendinizle başbaşa kalacağınız bir süre tanıyın. Günümüz dünyasında çevirmdışı olmak gerçekten çok zor. Cihazlara bağımlı yaşıyoruz. Ancak gerçek yaşamı araya ekran sokarak göremezsiniz. Tatildeyken cihazları bir kenara bırakın. Kapatın ve bağımlılıktan kurtulun. Bu özellikle seyahat ederken çok çok önemli. Gözünüz ekrandayken sayısız güzel fırsat kaçırabilirsiniz, gözünüz sürekli ekranda olunca dikkatiniz dağılır ve önemli anları yakalayamayabilirsiniz. Telefonunuzla ilişkideyken, insanlarla ilişkiye geçmekte de zorlanırsınız. Ufak tatlı detayları hep kaçırırsınız. Eğer seyahatin büyüsüne kapılmak istiyorsanız çevrimdışı olmalısınız. Cihazlarınızı tamamen kapatmanın mümkün olmadığını biliyoruz ama nadir aralıklarla elinize almanızda fayda var. Sabah uyanır uyanmaz bakacağınız ilk iş telefon ekranı olmasın mesela. Yemek yerken masada bırakmayın, uyurken başka odada kalsın. Ve çektiğiniz her fotoğrafı da instagrama koymayın.

6. Yavaş seyahat edin

Tatilde yavaşlayın; durun, nefes alın, etrafı gözleyin ve daha bilinçli bir şekilde tatilin tadını çıkarın. Bunu yapmak 1 saniye sürse de kafanızı boşaltacak ve o andaki deneyiminizin gerçekliğiyle başbaşa kalmanıza yarayacaktır. Tatildeyken her şeyi görmek için koşturmaktan vazgeçin. Daha az yer de kaliteli bir şekilde bulunun. Sürekli yolda olmayın. Gittiğiniz yerde daha az uçağa binin, taksi yerine toplu taşıma araçlarını tercih edin, ya da yürüyün. Acele etmeden sakin sakin, anın tadını çıkararak gezin. Geri dönüşümü olan eşyalar kullanın, yerde çöp bulursanız toplayın çöpe atın. Farkı kendiniz yaratın, etrafınızdan beklemeyin. Her anı hissedin ve tadını çıkarın. Yemek yiyorsanız yemeğin tadına vara vara yeyin. Eğer birini dinliyorsanuz tüm dikkatinizi vererek dinleyin. Güneşin doğuşunu seyrediyorsanız güneşe instagrama atılacak bir resimmiş gibi bakmayın. Anın mucizesini kendiniz görün. Beyniniz sizi çok uzak diyarlara götürebilse de, bedeniniz sadece o anı yaşar. Eğer yürüyosanız her adımızın yere bastığını hissedin, bedeninizin yürüdüğüne dikkat kesilin, bedeninizin içinde olduğunuzu hissedin.

Bu içeriği paylaş
İLGİLİ İÇERİKLER