Murat Ülker, şirketin sırrını verdi

SERPİL YILMAZ / HT GAZETE

Sabri Ülker Gıda Araştırmaları Enstitüsü Vakfı’nın (SÜGAV) düzenlediği “2. Beslenme ve Sağlıklı Yaşam Zirvesi” öncesi, Harvard Üniversitesi Genetik ve Kompleks Hastalıklar Bölümü Başkanı Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil’in de konuk olduğu Çırağan’daki gecede tek konu konuştuk: Yemekte denge...

Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker; Gıda, Dondurulmuş Ürünler ve Kişisel Bakım Grubu Başkanı Dr. Zeki Ziya Sözen ve SÜGAV Bilim Kurulu üyeleriyle oturduğumuz masaya geldiğinde sorum hazırdı:

Konuşmanız sırasında “Babam (Sabri Ülker) acıkmadan yemez, doymadan kalkardı; annem (Güzide Ülker) ‘Az yiyin, hep yiyin’ derdi” diyerek aile sırrınızı verdiniz. Epey kilo verdiniz ve formunuzu koruyorsunuz; nasıl başardınız? “Artık soğuk su içebiliyorum” diye espriyle yanıt veriyor. Bizde çocuklarının soğuk su içtiği zaman hastalanacağını düşünen annelerin sayısı hiç de az değildir. Masamızdaki bilim insanları, annelerin hassaslığına kıymet veriyor, “Çocuklarının bünyelerini iyi tanırlar” diyorlar.

100 GODİVA 2500 KALORİ

Ülker “Beni yönlendiriyor” diyerek, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi, Sağlık Bakanlığı Diyabet Danışma Kurulu Üyesi, Diyabet Vakfı Başkanı Prof. Dr. Temel Yılmaz’ı işaret ediyor. Yılmaz, son 7 yıldır, haftada 3 gün 1.5 saatlik spor programı uyguladığını hatırlatan Ülker’in “az yediğini” söylüyor. Bilinen formül bu kısa sohbette ortaya çıkıyor: Yakacağın kadar ye! Ülker’e SÜGAV’ın artan obezite sorununa eğildiğini hatırlatarak Yıldız Holding’in şeker, un ve yağ şirketi olarak üretimde nasıl bir yol izlediğini soruyorum. Şeker moleküllerini değiştirdiklerini söyleyen Ülker, bir sırrı da bu vesileyle açıklıyor: “Paketleri küçültüyoruz. Günlük alınan kalori miktarını tüketicinin tercihine göre belirlemesine imkân veriyoruz. Günde 100 adet standart sarı ambalajlı Godiva çikolata yerseniz, 2 bin 500 kalori alırsınız.”

EKONOMİYE KATKI SAĞLIYOR

Dr. Temel Yılmaz bir deneyi aktarıyor: “4 kişi birbirini görmeyecek biçimde oturtuluyor ve her birinin önüne en küçükten büyüğe doğru farklı miktarlarda muhallebi konuyor. Hepsi yemeğe aynı anda başlatılıyor. İçgüdüsel olarak muhallebinin tümünü bitiriyorlar. Her birine ‘Yeterli miydi?’ diye soruluyor. Hiçbiri ölçünün yetersiz geldiğini söylemiyor.” Diyabette temel olanın “yemek kompozisyonu” olduğunun altını çizen Yılmaz’a katkı, Zeki Sözen’den geliyor: “Yılda 140 milyar TL sağlık harcaması yapılıyor. Sağlıkta yüzde 3’lük bir iyileştirme, ekonomiye yılda 1 milyar TL’lik katkı sağlıyor.” Doğru beslenmeyle hastalıkların yüzde 70 oranında kontrol edilebileceğini söyleyen Yılmaz, “Dünyada ölümlerin yüzde 30’u bulaşıcı, yüzde 30’u kalp ve damar, yüzde 18’i diyabet hastalıklarından meydana geliyor” diye de ekliyor.

ÇİNKO ZENGİNİ BUĞDAY TOHUMU

Sözen, Sabancı Üniversitesi (SÜ) Araştırma ve Lisansüstü Politikaları Direktörü Prof. Dr. Cemil Arıkan’a dönerek, “SÜ’nün bağımsız bir bilim kurumu olarak yapılanmasında ilk rektör olarak Arıkan’ın önemli bir rolü oldu. Biz de SÜGAV’ı bu anlayışla yapılandırdık” bilgisini verdikten sonra Yıldız’da üretime dönük çalışmalarından örnek veriyor: “Sağlık problemleri açısından dünyada AIDS 8’inci, çinko noksanlığı 5’inci sırada yer alıyor. Tahıllar, bizim ürünlerimizin en önemli hammadde girdilerinden birisi. SÜ ile yürüttüğümüz Ar-Ge çalışmasıyla çinko yönünden zenginleştirilmiş buğday tohumu geliştirdik. Güneydoğu Anadolu, dünyada buğday tohumlarının topraktan çinko emme becerisi en yüksek bölgelerinden birisi. Bu türü yaygınlaştırıyoruz.” Ülker ailesi, toplum sağlığını spor ve beslenme programlarıyla destekleyen sosyal sorumluluk projeleri yürütürken, öte yandan bilim dünyasına da kurduğu Şehir Üniversitesi ve vakıflar aracılığıyla kenetleniyor.