Seda Zeynep KÖSE / HABERTURK.COM
szk@haberturk.com
Evet, nerede kalmıştık… Ege’nin büyüleyici kıyılarından Akdeniz’e uzanan yolculuğumuz, Dalyan ile devam ediyor. Dalyan’da yine muhteşem bir tekne turu ile başlıyoruz güne. Kanal teknesi ile, Köyceğiz’i denize bağlayan su kanalında ve sazlıklar arasındaki yolculuğumuz başlıyor. Nasıl nefis, nasıl huzurlu kelimeler yetmez anlatmaya.
Dalyan’daki huzur dolu yolculuğumuz, kaya oyma Kral mezarlarında verdiğimiz fotoğraf molası ile devam ediyor. Dönemin krallarının, kendileri ve aileleri için yaptırdıkları mezarlar, göz kamaştırıcı olmalarının yanı sıra, tarihin yaşayan birer kanıtı.
İztuzu plajından, nehir kenarındaki öğle yemeği için geri dönüyoruz. Ardından, Fethiye’ye doğru yola çıkıyoruz. Katrancı koyunda bir fotoğraf molası verdikten sonra, Fethiye’deki ilk durağımız olan Ölüdeniz’e ulaşıyoruz. Sevdiğini azgın dalgalarda yitirerek, onsuz yaşayamayacağını anladığı için, kendini Babadağ’dan aşağıya bırakan Belce Kız’ın hüzünlü hikayesini dinleyerek, Belce Kız koyuna, oradan da Ölüdeniz’e geçiyoruz.
Ölüdeniz’de yapabileceğiniz en güzel aktivitelerden biri, yamaç paraşütü. Deneyimli ve profesyonel hocalar eşliğinde, yaklaşık 1,5 saat boyunca, özgürlüğü başka bir açıdan yaşamak isterseniz, 300 tl. ödüyorsunuz. Açıkçası ben, adrenalin bağımlısı olduğum halde, itiraf ediyorum son para sailing maceramdan sonra, cesaret edemedim ama siz mutlaka deneyin derim.
Ölüdeniz’den ayrılarak, 2 gün boyunca konaklayacağımız otelimize yerleşiyor, akşam yemeğinin ardından, Fethiye gece hayatını keşfetmek üzere, merkeze gidiyoruz. Fethiye, sakin gece hayatı açısından. Biz canlı müzik yapan bir bar tercih ettik ama sizin farklı alternatifleriniz var tabii.
Ertesi sabah, kahvaltının ardından belki de, en keyifli yolculuğu yapacağımız tekneye doğru yola çıkıyoruz. 12 adalar tekne turumuzda, Tavşan Adası, Kızıl Ada, Yassıcalar Adası, Zeytinli Adası, Tersane koylarında yüzme molaları veriyoruz.
Tekne turu sonrası otelimize geri dönerek, bir ertesi gün için dinleniyoruz. Ve ertesi sabah kahvaltı ardından, ilk durağımız olan Saklıkent kanyonuna geçiyoruz. Milli Park ilan edilen kanyonun, hem restorasyonu çok etkileyici hem de hikayesi oldukça ilginç. Giriş ücreti 6 tl.
Saklıkent sonrasında, Kaş-Kalkan üzerinden Üçağız’a doğru yola çıkıyoruz. Bu yolda, olağanüstü güzellikte manzaralar var ve biz de bol bol fotoğraf molası veriyoruz tabii ki. Bunlardan biri de aşık olunası Kaputaş plajında oluyor. Bakın nasıl bir yer..
Üçağız’a ulaştığımızda hemen tekneye geçerek, Kekova tekne turumuza başlıyoruz. Esmerelda, Tersane, Hamidiye koyları ile Simena köyü, Kekova Adası ve M.Ö II. yy.da bir depremle denizin dibine batmış olan Batık Şehri görüyoruz. Kekova turunda aldığımız öğle yemeği şahaneydi belirtmeden geçemeyeceğim. Bu harika tekne turu ardından, son durağımız Antalya’ya ulaşıyor, otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeği ardından dinlenerek, ertesi sabah kahvaltının ardından, Düden Şelalesi’ne geçiyoruz.
Ve sıra, turun belki de en önemli aksiyonlarından biri olan raftinge geliyor. Dünyadaki sayılı tabiat harikalarından biri olan Köprülü Kanyon’a doğru yola çıkıyoruz. Tur için NovaRaft’ı seçiyoruz. Burada transferli rafting yapmak isterseniz,(sizi araçla kaldığınız otelden alıyor ve geri bırakıyorlar) 60 tl., jeep safari ve rafting yapmak isterseniz 120 tl. ödüyorsunuz. Hiking, team building, triking gibi pek çok seçeneğiniz var. Hüseyin Üstündağ rehberliğinde gerçekleşen rafting turu ortalama 2 saat sürüyor ve çok ama çok zevkli.
Böylelikle bir turumuzu daha tamamlayarak, İstanbul’a doğru yola çıkıyoruz. Bir sonraki durağımızda buluşmak üzere demeden önce, sizlere çekimler sırasında yaşadığımız komik hatalarla veda ediyorum bu kez. Seyahatiniz bol olsun…
