1 milyon litre dezenfektanı bedava dağıtacaklar
Yaş 50.
Hiçbir kronik rahatsızlığı yok.
Halsizlik şikayetiyle test yaptırıyor.
Sonuç: Pozitif
Test sonucunu öğrenip evinde kendini izole ettikten 3 gün sonra kalp krizi geçirdi. Yapılan masajla yeniden hayata döndü. Ancak kalbi, üç saat sonra tekrar atmamak üzere durdu.
Covid hastalarından sadece birinin yakında zamanda yaşadığı acı son bu.
Virüsü nereden kaptığı ve kimlere bulaştırdığı hala bilinmiyor.
Yeni normalle birlikte maskesiz sokağa adım atmıyoruz. Oturduğumuz yerleri dezenfekte ediyoruz. Gittiğimiz her ortamda elimizi dezenfektanlarla temizliyoruz. Peki, AVM ve pek çok yerde elimize sıktığımız dezenfektanlara güvenebilir miyiz?
Dezenfektanlara güvenerek normalleşmek, hastalığın bulaşma oranını artırmıyor mu? İçimizin rahat etmesini istiyorsak, yanımızda taşıyacağımız dezenfektanı kullanmamız daha doğru bir davranış olacak.
İstanbul Valisi Ali Yerlikaya “Allah rızası için dışarı çıkmayın” demek zorunda kaldı.
Dışarı çıkmak zorunda kalıyorsak da tedbiri elden bırakmamak gerekiyor.
Ankara’da kimya sektöründe faaliyet gösteren Ramazan ve Eren Çelik kardeşler, pandeminin yeni başladığı dönemde fabrikalarını dezenfekte ettirmek için dezenfektan arayışına girdi. Tüm Türkiye’de krize neden olan dezenfektanlar kara borsaya düştü. Fiyatların fahiş artması, fiyatı düşük olanların da içeriğinin belli olmaması üzerine Çelik kardeşler kendi dezenfektanlarını kendileri üretmeye karar verdi.
Kaçakçılıkla mücadele eden ve toplum sağlığını korumak için çaba sarf eden devlet büyüklerinin de telkiniyle dezenfektan üretme işine girişen Ramazan ve Eren Çelik, şimdi ürettikleri dezenfektanın 1 milyon litresini ücretsiz dağıtmaya karar verdi.
Özellikle sanayii bölgelerinde görev yapan işçilerin sağlıklı ve hijyenik koşullarda çalışmasını ve hastalığın yayılmasının engellenmesine katkıda bulunmayı amaçlayan Çelik kardeşler, “Toplum sağlıklı olursa, biz de sağlıklı oluruz” diyor.
Fabrikalarını temizletmek için dezenfektan bulamadıkları dönemi hatırlatan Ramazan Çelik şunları söyledi: “Bizim gibi kimya işiyle uğraşan bir firma bu durumdaysa, vatandaş kim bilir ne sıkıntılar çekiyor diye düşündük. Bu yüzden dezenfektan üretmeye başladık”
NEDEN BEDAVA DAĞITIYORLAR?
Bu bağışı yapmaya nasıl karar verdiniz?
Ramazan Çelik: Mart ayından itibaren çok dikkatli olmamız gereken bir döneme girdik bir yandan durmadan çalışmamız gerekiyordu bir yandan korona virüsünü hayatımızdan çıkarmalıydık. Yönetim kurulunda alınan ortak bir kararla dezenfektan üretimimizi hızlandırdık ve en hızlı şekilde piyasanın ihtiyaçlarını karşılamaya başladık daha sonrasında bazı şeyleri eksik yaptığımızı fark ettik bizim bir sosyal sorumluluk projesinde olmamız gerekiyordu ve yönetim kurulu ile istişareler sonucu bu yönde ilk adımımızı attık. Doktorlarımız, hemşirelerimiz, hasta bakıcılarımız, polislerimiz ve saymakla bitiremeyeceğimiz pek çok meslek sahibi vatandaşımız. Bizde bildiğimiz ve iyi olduğumuz işi yaptık. Dezenfektanlarımızı hızlıca kamu ve özel kurumlara, vatandaşın hizmetine sunduk. Biz bu vatana ve millete olan hizmet borcumuzu durmaksızın yerine getirecek sıkça sosyal sorumluluk projelerinde ismini duyuracak bir şirketiz.
Kimlere dağıtacaklar?
Ramazan Çelik, 60 günlük süre içerisinde 1 milyon litre hediye dezenfektan göndereceklerini belirtikten sonra, bu dezenfektanları özellikle üretim yapan işyerlerine, okullara ve kamu kurumlarına göndereceklerinin de altını çizdi.
Sağlık çalışanları çok yorgun…
Pandemi sürecinde 24 saatten fazla çalışan ve nöbet tutan sağlık çalışanları çok yoruldu. Fazla nöbet tutarak, canları pahasına çalışan ve bu süreçte en başarılı sınavı veren sağlık çalışanlarından çok sayıda mail alıyorum.
Çalışırken hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının şehit kabul edilmesi için yasa çıkartılmasını istiyorlar. Pandeminin yeni başladığı dönemde her gece alkışladığımız sağlık çalışanlarımızın bu isteğini yerine getirmek çok zor olmasa gerek.
Çalışanların motivasyonunu artırmak istiyorsak hak ettikleri bu yasal değişikliğin yapılması için gerekli desteği de vermemiz gerekiyor.
