İyidil kararı Yargıtay'a ulaştı
EDOK eski komutanı Metin İyidil, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ yöneticisi olduğu iddiasıyla Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesince "Ağırlaştırılmış müebbet" hapis cezasına çarptırıldı.
3.5 yıl cezaevinde kaldıktan sonra İstinaf Mahkemesi’nin “beraat” kararıyla tahliye edildi. Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi, dosya üzerinden inceleme yaparak İyidil'in beraatine ve tahliyesine karar verdikten sonra ortalık karıştı.
"Mahkeme’nin ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum ettiği bir sanık nasıl olur da beraat eder" tartışmaları yaşanmaya başlandı.
Bu gelişmenin ardından Ankara Bölge Adliyesi Başsavcılığı bir üst daire olan 21. Ceza Dairesi'ne itirazda bulundu. Üst mahkemenin kararıyla İyidil hakkında "tutuklamaya dönük yakalama" kararı çıkarıldı. Bunun üzerine yakalanan İyidil çıkarıldığı 21. Ceza Dairesi'ndeki ifadesinin ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bölge Adliye Başsavcılığı verilen "beraat" kararına karşı ise Yargıtay'a itirazda bulundu.
Hukukçular, 21. Ceza Dairesi’nin yetkisiz olduğu iddiasında bulunurken, İyidil’in avukatları da verilen tutuklama kararının “yok hükmünde” olduğunu iddia ederek “tahliye” talebinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan da bu gelişmelerin ardından, “Bu, yargı camiamız için gerçekten çok çok üzücü bir adım olmuştur ve ilginç olan şey şu, tabii bunların hepsinin talimatlarını da verdik... Ama bir gerçek var ki hak sonunda er veya geç yerini buluyor. İşte düşünün müebbet hapse mahkûm olmuş bir kişiyi kalkıp hemen beraat ettirme veya tahliyesini verme gibi bir yola bir mahkeme nasıl gidebiliyor, böyle bir adım nasıl atabiliyor. Bu, anlaşılabilir bir şey değil ve sağ olsun Adalet Bakanlığımız ve savcılarımız bu noktada adımlarını attılar ve en kısa zamanda İçişleri Bakanlığı’yla beraber yaptıkları operasyonla da yakaladılar. Tekrar kendi cezai müeyyidesi uygulanmaya başlandı. Şu anda malum içeride” dedi.
İyidil’in avukatı, 21. Ceza Dairesi’nin yeniden tutuklama kararına itiraz ederek, "beraat kararı verilmiş bir sanık hakkında tutuklama kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğu" iddiasında bulundu. Söz konusu itiraz 21. Ceza Dairesi tarafından reddedilince bu kez aynı itiraz bir üst mahkeme olan 22. Ceza Dairesi'ne yapıldı. Üst mahkeme de yapılan itirazı reddedince, İyidil'in ikinci kez tutuklanmasına ilişkin karar da kesinleşmiş oldu.
Şimdi gözler, Yargıtay’a çevrildi.
İyidil hakkındaki dosya geçtiğimiz hafta Yargıtay’a ulaştı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırlayacağı tebliğname yeni bir tartışmanın fitilini ateşleyecek. Başsavcılık, mahkumiyetin onanması ve veya beraatin bozulması yönünde bir görüş yazarak dosyayı Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ne gönderecek.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Akarca geçtiğimiz ay Yargıtay Başkanlığı’na adaylığını açıklamıştı. Başsavcı Akarca’nın adaylık süreci içerisinde tebliğnameyi hazırlatıp hazırlatmayacağı yargı kulislerinde en çok konuşulan konuların başında geliyor.
Yargıtay’a yakın kaynaklar, dosyanın rutin süreçte gündeme alınacağını ve seçim sürecinin dosyayı etkilemeyeceğini belirtirken, “Başsavcı hukukun gereği neyse onu yapar” yorumunu yaptı.
Şimdi gözler, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırlayacağı tebliğnamede vereceği karara çevrildi.
*
Urla Belediye Başkanı’nı kim aday gösterdi?
Urla Belediye Başkanı CHP'li İbrahim Burak Oğuz, FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturma kapsamında, "mahrem imamlar" ile telefonda görüştüğü iddiasıyla, 16 Aralık 2019 tarihinde tutuklanarak cezaevine konuldu.
Geçtiğimiz günlerde İzmir 17'nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde “Silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlamasıyla hakim karşısına çıkan Oğuz’a destek vermek için gelenlerin arasında CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel dışında partililerin olmaması dikkat çekti.
ADAYLIK SÜRECİ
CHP Merkez Yönetim Kurulu’nun Urla belediye başkan adaylığı için Burak Oğuz’u önerdiğini ve Parti Meclisi’nde oylama yapıldığını söyleyen kaynaklar, “20 kişi Oğuz’un aday olmasına karşı çıktı. FETÖ'cü olduğu iddialarını biliyorduk. Bizlere duyumlar gelmişti. Ancak, Parti Meclisi’nde bulunan 38 kişi Oğuz’un adaylığına destek verince bizim karşı çıkmamız sonuç vermedi” yorumunu yaptılar.
Oğuz’un adaylığı için gizli oylama yapıldığını da belirten yetkililer, “Sadece 15 belediye başkan adayı için gizli oylama yapıldı. 15 adaydan biri de Burak Oğuz’du” değerlendirmesinde bulundular.
Oğuz’un adaylık sürecinin tutuklamanın ardından da Parti Meclisi gündemine getirilmemesi bazı CHP'lilerce eleştiri konusu oldu.
SAVCILIK İFADESİ
Peki, FETÖ üyesi olduğu iddiasıyla yargılanan Burak Oğuz, savcılık ifadesinde neler söyledi?
Örgüt üyesi olmadığını ve bu nedenle etkin pişmanlıktan yararlanmak istemediğini belirten Oğuz, sohbet toplantılarına katıldığını itiraf etti.
Tanık M.C.'nin, sohbet hocası olduğunu söylediği ifadelerini de kabul etmeyen Oğuz, sohbetlere gittiğini açıkladı. Oğuz, "2003 yılında muhasebe bürosu açmıştım ve işlerim çok kötüydü. Bu yüzden çevredeki dükkanları gezerek kaynaştık. Ardından bu insanların davetiyle sohbete gittim. Ancak kaç kez gittiğimi ve nereye gittiğimi bilmiyorum. Kesinlikle sohbet hocalığı yapmadım” dedi.