MİT: "FETÖ'cü", Genelkurmay: "FETÖ'cü değil"
Fetullahçı Terör Örgötü (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında 15 Temmuz 2016 gecesi gözaltına alınan ilk isimlerden biri, Bursa İl Jandarma Komutanı Albay Yurdakul Akkuş oldu.
Akkuş’un çantasından çıkan “sıkıyönetim atama listesi” ise FETÖ soruşturmalarında kullanılan en önemli belgelerden biriydi. Akkuş’un çantasından çıkan “sıkıyönetim atama listesi” cumhuriyet başsavcılıklarına Adalet Bakanlığı aracılığıyla gönderildi.
Belgede adı geçip terfi ettirilen tüm isimler hakkında tutuklama kararı verildi. Bu listede terfi ettirilmesi öngörülen tüm isimlere ilişkin işlem yapılırken, listede merkeze çekilenler hakkında ise herhangi bir işlem yapılmadı.
Peki, 15 Temmuz öncesi FETÖ’nün askeri yapılanmasına ilişkin en önemli delillerden biri olan atama listesinde TSK’dan atılan eski Korgeneral Metin İyidil hakkında ne yazıyordu? Belgede, İyidil’in “merkeze atanması” bilgisi yer alınca, hakkında tutuklama kararı çıkmadı.
Ancak, Milli İstihbarat Teşkilatı’nın 2015 yılında yapılacak olan Yüksek Askeri Şura toplantısı öncesinde Genelkurmay Başkanlığı’na gönderdiği bilgi notunda “Metin İyidil hakkında; Paralel Devlet Yapılanması (PDY-PÖ) mensubu olduğuna dair iddiaların bulunduğu yönünde bilgi mevcuttur” ibaresi yer aldı.
MİT’in bu bilgi notuna rağmen İyidil 2015 yılında terfi ettirilen isimler arasında yer aldı.
FETÖ üyesi ve yöneticisi olduğu iddiasıyla tutuklanarak cezaevine konan Metin İyidil hakkında yargılama devam ederken Genelkurmay Başkanlığı’ndan bilgi istendi.
Genelkurmay Personel Başkanlığı’nın mahkemeye gönderdiği iki sayfalık yazıda ise şunlar yazıldı: “Şüphelilerden Metin İyidil hakkında Kara Kuvvetleri Personel Başkanlığı ve Genelkurmay Personel Başkanlığı görevlerini yaptığı dönemde ve sonraki görevlerinde FETÖ/PDY ile irtibatlı üst rütbeli askeri personelin yükselmelerinde, kritik görevlere atanmasında, kurmaylık sınavlarını kazanmalarında doğrudan etkili olduğuna ilişkin herhangi bir idari işlem kaydı tespit edilememiştir. İstihbarat birimlerince ‘istihbari mahiyette’ olup, hukuki delil niteliği taşımamaktadır. Bu nedenle haricen delillendirilmedikçe yapılacak işlemlere bizzat gerekçe teşkil etmez’ kaydıyla Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na iletilen ve Kara Kuvvetleri İstihbarat Başkanlığı’nca düzenlenerek yürütülen soruşturmalara katkı sağlaması maksadıyla Ek-C’de sunulan evrakta tanımlanan hususlarla ilgili ayrıntılı bilginin anılan istihbarat birimlerinden de teyit edilmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir”
MİT’in İyidil hakkında yazdığı raporun ‘hukuki delil’ olarak kabul edilemeyeceğine dikkat çeken Genelkurmay Personel Başkanlığı’nın mahkemeye gönderdiği yazı da “Beraat” gerekçeleri arasında yer aldı.
Devletin iki ayrı kurumu, aynı kişiye ilişkin iki ayrı görüş bildirmiş. İyidil’in müebbet hapis cezasına çarptırılmasına karar veren mahkeme, MİT raporuna atıfta bulunurken, “Beraat” hükmü veren Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi bu bilginin “delil” olarak kabul edilemeyeceğine hükmetmiş.
İyidil’in avukatı, konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşımaya hazırlanıyor. Bu saatten sonra Yargıtay’ın vereceği karar çok önemli. Yargıtay’ın vereceği karar sonrası İyidil hakkında nihai karar verilmiş olacak.
