Komple saldırı mı komplo tezgâh mı?
-PARİS-
İki devlet düşünün.
Biri, güçlü ve etkili bazı devletler tarafından kuşatılmak istenirken, diğeri ise her şeye rağmen onunla iyi ilişkileri sürdürmek ve onu uluslararası meydan savaşlarında yalnız bırakmamak istiyor.
Şimdi…
O kuşatılmak istenen devlet, bu dost devletin topraklarında bir “terör saldırısı” organize eder mi?
Böyle bir saldırı veya saldırının ortaya çıkması kimlere yarar?
KUŞATMA
Söz konusu iki devlet Fransa ve İran. Hangisi hangisidir, söylemeye bile gerek yok.
İran; ABD (Trump), onu baş düşmanı sayan iki devlet S. Arabistan ve İsrail tarafından kuşatılmak, yalnız bırakılmak, Ortadoğu’da etkisizleştirilmek isteniyor.
Fiilen savaşıyorlar da.
Hizbullah ve Hamas’ın olduğu her yerde İran ile savaş sürüyor…
Suriye’de, Lübnan’da.
Ayrıca Yemen, Bahreyn, Irak.
Trump ABD’yi birden İran’a küresel ticareti yeniden açan 2015 Nükleer Anlaşması’ndan çekti; ambargoyu ve yaptırımları şiddetlendiriyor.
S. Arabistan Yemen’de İran yanlılarını (ve sivilleri) bombalıyor. “Sünni Blok” diye diye “Şiiler”le savaş halinde.
DESTEK
Buna karşılık Avrupa, bilhassa Fransa ve Almanya (ABD’nin iki yaptırım sahası) Rusya ve Çin’le birlikte Nükleer Anlaşma’yı sürdürmeye, İran’ı bunun içinde tutmaya, İran’la ticareti kurutmamaya, İran’ı nefessiz bırakmamaya çalışıyor.
Paris’e gelen Suudi Veliaht Prensi ile İsrail Başbakanı, neredeyse aynı dille, Fransa’yı bu “İran sempatisi”nden caydırmaya uğraştı. Suudiler Rusya’ya neredeyse ödül vaat ettiler.
Türkiye’nin başına gelenlerin bir kısmı da belki bundan.
SALDIRI
Fakat 30 Haziran’da “bir şey” oldu. Burada daha önce de yazdığım bir olay.
İran’ın “terörist” saydığı “Halkın Mücahitleri” örgütünün Paris’in hemen yakınında, fuar merkezi sayılan Villepinte’te düzenlediği mitinge “yapılması planlanan bir bombalı saldırı ortaya çıkarıldı.”
1.Belçika’da İranlı bir çifte patlayıcılarla yakalandı.
2. Almanya’da onlarla ilişkili İranlı diplomat Abdullah Assaid’in adı ortaya çıktı.
3. Fransa istihbarat servisleri olayı didiklemeye başladı.
MİHRAK
Sonra son günlerde de şunlar “ortaya” çıktı:
1.Saldırının arkasında İran İstihbarat Bakanlığı vardı.
2. Özellikle de Bakan Yardımcısı Said Haşimi Mogadem.
3. Fransa bu yüzden o bakanlığa bağlı bir birimle, biri Almanya’daki diplomat, iki İranlının mal varlıklarını dondurdu.
4. Fransız makamları, neredeyse kesin dille, saldırı planının arkasında İran rejiminin olduğunu sızdırdılar.
5. Ve Fransa’da ilk defa bir Şii merkezi basıldı. 200 özel harekat polisi, kuzeyde, 2. Dünya Savaşı’nın meşhur çıkarma ve ricat merkezi (Nolan imzalı filmi yenilerde gösterimdeydi) Dunkerque yakınındaki Zahra Merkezi’ni didik didik etti. Merkezin kurucusu 70 yaşındaki Cezayir kökenli Fransız Yahya Gusami’nin evi de arandı. “Terör önleme operasyonu” Villepinte saldırı planıyla ilgiliydi. Bu merkez, DEAŞ’ı “Nazi Sosyalo Siyonist Proje” olarak tanımlamasıyla da biliniyordu. Sadece bir kişi yasadışı silah bulundurmaktan gözaltına alındı.
ŞÜPHE
Elbette, “İran gibi bir rejim”in, muhaliflerine karşı böyle bir saldırı planlayabilmesi olmayacak iş değil. Çok mümkün!
Lakin İran yönetimi bu tespitleri ısrarla reddediyor.
Birçok yorumcu da, “Fransa İran’ı bu kadar kollarken, İran Fransa’yı sarsacak bir saldırıyı neden planlasın?” sorusunu soruyor.
Ve benzer olayların bir çoğunda olduğu gibi, “komplocu” veya mantıklı, şöyle sorular (ve ihtimaller) sıralanıyor:
Fransa’yı İran’dan uzaklaştıracak bir saldırı kime yarar?
A)ABD
İ) İsrail
S) S. Arabistan
Tabii bir de HM var; yani “Halkın Mücahitleri.”
Ancak daha ince düşünenlerin adayı “dışarı”dan ziyade, İran’ın içinde. “Sertlik yanlısı aşırı muhafazakarlar… Rejimin Batı açılımlarına karşı olanlar… Avrupa ile ilişkilerinin de iyi olmasını istemeyenler” ve onların yönetim içindeki, dış temsilcilerdeki uzantıları.
DELİL
Bu tür şüpheler hep kalacak. Lakin şu anda “Görünen köy”, eldeki “somut deliller.” Yani Bakanlık, diplomat ve İranlı çift! Sebep sonuç ilişkisi ise daha düz çiziliyor: Rejim, terörist saydığı muhaliflere karşı terör eylemi planladı!
Bu tür soruları, şüpheleri ve bazen çok basit olan cevapları dünyanın çeşitli yerlerinden biliyoruz zaten.
