Suriyeli'nin deniz aşkı

Suriye’den Türkiye’ye kapağı atabilen kitlenin en büyük özlemi bir metropolde yaşayabilmek.. Bir şehir özlüyorlar..

Büyük AVM önlerinde başlarını göğe dikip üst katlara bakıyorlar burunlarını çekerek.. Bu durumu çok ‘insanca’ bulduğumu başta belirtmeliyim ama benim ülkemin insanları arasında da bu özlemi ‘göç alan şehir’ oranına çok ciddi katkılar sunarak yapanlar da var..

KENDİ MAHALLELERİNİ OLUŞTURUYORLAR

Buraya kadar konu sosyolojinin incelemesi gereken bir sorun..

Bir de sahil şehri, deniz özlemi var ruhlarında bastırmaya çalıştıkları. İstanbul’dan taşanlar artık bu nedenle İzmir’de yoğunlaşmaya başladılar..

İşte bu nedenle; Suriye’deki iç savaştan kaçıp İzmir’e gelenlerin arkası kesilmiyor. Kente gelen Suriyeliler, çoluk çocuk, ellerindeki valiz ve eşyalarla sokaklarda dolaşıp, kalacak yer arıyor. Barınma, beslenme sıkıntısı çeken, sağlık hizmeti alamayan Suriyeliler arasında iş bulabilen kendini şanslı sayıyor. Kentteki Suriyeli sayısı 10 binlerle ifade edilirken, yoğunlukta oldukları Basmane semtinde Arapça adres tarifleri yer almaya çoktan başladı bile..

İzmir’de, Suriyeliler’in yoğun olduğu bölgeler, ‘Suriyeli semtlerine’ dönüşmeye başladı. Ev, işyerlerinin camlarında ve duvarlarında Arapça yazılar belirdi, ev ve işyerlerinden Arapça şarkılar da yükseliyor.

Güneyde son on gündür sınırı geçmeyi deneyen Suriyeli’nin hala oğlu, sınırın bizim tarafında..

Bizdeki Suriyeli’nin de baldızı kaçarak gelmiş Suriye’deki köyden..

Zaten Alsancak’da bir Türk arar olduk sormak için ‘554 buradan geçer mi’ diye..

Zaten Taksim’de Türk bulamaz olmuştuk çoktan ‘Firuzağa’ya buradan mı inilir?’ diye sormak için..

HAVAALANINDA BİR CESET

Bir de ceset bulundu İzmir Adnan Menderes Havaalanı pistinin yakınında.

Uçağın tekerleklerinin arasına girip İzmir’e gelmeye çalışırken düşmüş..

Garibim şunu bilmiyor belli ki: “8 bin ila 11 bin metre irtifada uçuş yapan uçaklarda dış ortam ısısının -57 dereceye düşmesi ve çok düşük oksijen-hava basıncı oranı nedeniyle böyle bir yolculuk özel koruma önlemi olmadığında 30 saniye ile 2 dakika arasıda ölümle sonuçlanıyor. Ancak çok nadir olmakla birlikte iniş takımları arasında yolculuk yapıp sağ kurtulanlar da var..”

ÖLEN KİŞİ SURİYELİ VE İZMİR’DEN UÇAĞA BİNMİŞ

Ölen kişinin Suriye uyruklu 45 yaşındaki Malik Hayami olduğu belirlendi.

Kimliğin yanında bulunan ve kentte şehir içi ulaşımlarda kullanılan ‘kent kart’ çıkması ise Hayami’nin, uçağa İzmir’den bindiğini ortaya çıkardı.

Yapılan ilk araştırmada havalimanının çevreleyen tel örgülerden güvenlik noktalarını geçerek giren Malik Hayami’nin, yurt dışına gidecek olan bir uçağın iniş takımlarının bulunduğu bölgeye gizlendiği belirlendi.

Ancak uçağın havalanmasından kısa süre sonra ise, Malik Hayami’nin belli bir yükseklikten piste düştüğü saptandı. Suriyeli Malik Hayami’nin cesedi, üzerindeki incelemede, ayaklarında ve dizlerinde kırıklar olduğu, ayrıca kafatasınında da yine darbeye bağlı olarak kırıklar bulunduğu öğrenildi.

İşin garibi bu konu; küçük bir haber olarak yitip gitti geçtiğimiz hafta..

ALGI MESELESİ..

Hep algıdan söz ederiz. Toplum mühendisliğinin de algı üzerine kurulduğuna inanırız. Büyük bir ihtimalle de doğrudur. Alın size bir algı fıkrası:

Temel’le Dursun uçakla Trabzon’a gidiyormuş... Derken bir gürültü ve peşinden bir anons; “Motorlarımızdan biri patladı, Trabzon’a inişimiz 1 saat kadar gecikebilir.”

Sonra ikinci anons gelmiş: “Motorlarımızdan biri daha patladı. İki saat daha gecikmeli inmeye çalışacağız.”

Ardından üçüncü ve dördüncü motorların da patladığı anonsu yapılınca Temel yanındaki Dursun’a dönmüş: “Bana kalırsa biz bu gidişle Trabzon’a inemeyiz.”

Anlatabilecekleriniz her zaman karşınızdakinin anlayabileceği kadardır..

Düz mantık

— “Ruh eşim yok” diye ortalarda dolaşan biri acaba neden ‘eşsiz bir ruha’ sahip olduğu için ruh ikizini bulamadığını düşünemez?

— Neden hayvan açken, insan tokken kuduruyor?..

— Galatasaray camiasında son balıkesir maçında ben şu kanıya vardım: ‘oyuncu gurubu sifonu çekti’

— “Sen az biliyorsan etrafına hiç bilmeyenleri topladığında en çok bilen sen olursun’ neden bugünün bürokrasisinin, futbol yöneticiliğinin ve atamalı işyeri yöneticiliğinin anayasası oldu, buna da aklım ermiyor bir türlü..

Bu gece maçım var

Sevgili okur..

Bu gece Karşıyaka ile Altay arasındaki Ziraat Türkiye Kupası maçını A Haber ekranlarında canlı olarak anlatacağım.. İzmir’in iki tarihi olan iki büyük camiasının kapışmasında merak ediyorum bakalım unutmuş muyum; maç anlatmayı..