İnternet - siyaset
Bilgi iletişim teknolojilerinde son yıllarda hızlı bir gelişme yaşanıyor.
Bu teknolojilerden biri olan internet, toplumsal yaşamımızın çoğu alanına sirayet etmiş durumda.
Kısa bir süre önce kamuoyuna açıklanan Türkiye İstatistik Kurumu ‘2010 Yılı Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması’ sonuçları konuya ilişkin çarpıcı bulgular içermekte.
Ülkemizde hanelerin yüzde 41.6’sının internete erişim imkânına sahip olduğu, yüzde 26.3’ünün ise interneti kullanmaya gerek duymadıkları bu araştırmayla tespit edilmiş.
Diğer yandan, son üç ay içinde internet kullananların yüzde 72.8’inin e-posta göndermek-almak, yüzde 64.2’si sohbet odalarına, haber gruplarına veya çevrimiçi tartışma forumlarına mesaj göndermek, anlık ileti göndermek, yüzde 58.8’i haber, gazete ya da dergi okumak, haber indirmek, yüzde 55.7’si mal ve hizmetler hakkında bilgi aramak, yüzde 51.2’si oyun, müzik, film görüntü indirmek ya da oynatmak için interneti kullanmaları önemli.
Batı ülkelerindeki kullanıcılarla karşılaştırmaya gelince... Batı’da internet çoktandır siyasetin merkezine oturmuş durumda.
Nitekim ABD Başkanı Obama’nın seçim kazanmasında bu teknolojinin payının olduğu yazılıp, çizildi.
İnternetin siyasal olanı yeniden yorumlayarak, halkı siyasete dahil etmesinde önemli işlevler üstlendiği biliniyor.
Özellikle siyasi partilerin yaşadıkları temsil ve katılma krizlerine karşı, yurttaşların siyasal ilgilerini arttırmak, onları siyasi konularda bilgilendirmek, böylece partilerin meşruiyet alanlarını genişletmek için, internet yaygın olarak kullanılmaktadır.
Sonuçta e-oylama, e-kampanya gibi yeni siyaset yapma pratikleri siyasal yaşama dahil olmaktadır.
Özellikle internet ortamında siyasetle ilgili tartışmaların yapıldığı yeni kamusal alanlar oluşmakta, yurttaş lehine demokrasi ve katılım pratikleri yaygınlaşmaktadır.
Türkiye’de internetin kamu yönetimi sisteminin yeniden yapılandırılması sürecinde önemli bir araç olarak kullanılmaya başlandığına tanık oluyoruz.
Devlet dairelerinde yürütülen klasik bazı hizmetlerin sunumu ve yararlanılması internet ortamına taşınmış durumda.
Bürokrasinin çarklarında öğütülmek yerine yurttaşlar rutin bazı kamu hizmetleriyle ilgili süreci internette başlatıp, sonuçlandırabiliyorlar.
Bu bakımdan e-devlet yolunda çok ciddi adımların atıldığını söyleyebiliriz.
“İnternet siyasetin neresinde?” diye sorduğumuzda, özellikle siyasi partilerin çoğunun bu konuda sınıfta kaldığını görüyoruz.
Referanduma ilişkin kampanya faaliyetlerinde klasik yöntem olarak yüz yüze iletişime, mitinglere, siyasi reklamlara ağırlık vermelerine karşılık, internete bu süreçte çoğu parti pek itibar etmiyor.
İsterseniz CHP, AK Parti ve MHP’nin web sitelerini bir ziyaret edin.
Bir de herhangi bir Batı ülkesinde seçim dönemlerinde partilerin web sitelerine göz atın.
Aradaki fark dikkatinizi çekecektir.
AK Parti referandum sürecinde kampanyasını web sitesi üzerinden de başarıyla yürütürken, MHP kısmen başarılı, CHP ise bu çağdaş bilgi iletişim teknolojisini kullanma konusunda yetersiz kalıyor.
