Aytun Çıray'a yapılan haksızlık
“Bildiğiniz gibi değil!” diyordu, önemli bir bürokrat. “Korkunç bir ‘gammazlama’ başladı;
Kendilerinin Fethullahçı olmadığını kanıtlamaya çalışanlar, başkalarının ayağını kaydırmaya çalışanlar ile makamlarında yükselebilmek için bugünkü durumu bir fırsat olarak değerlendirmeye çalışanlar, bu gammazlamanın odak noktaları!”
O bürokrat, bazı isimler vermişti konuşması sırasında. Öngöremeyeceğiniz kadar çok ve değişik kişilerden söz etti.
Hani derler ya, ‘At izinin it izine karıştığı’ bir ortamda yaşıyoruz. Bulanık suda balık avlamaya çalışanların haddi hesabı yok...
ARAŞTIRMA KOMİSYONU
TBMM’de bir “Fetö Darbesini Araştırma Komisyonu” kuruluyor...
Bir bakıyorsunuz, burada görev alanlardan bazıları, daha düne kadar Fethullah’a övgüler dizmiş olanlar...
İzmir Milletvekili Aytun Çıray, buna karşı çıkıyor ve böyle bir Araştırma Komisyonu’nun görevini hakkıyla yerine getiremeyeceğini söylüyor.
Elbette bazı çevreler rahatsız oluyor ve Aytun Çıray’a saldırıya geçerek;
“Sen de bir zamanlar, Fethullah Gülen’e destek veren bir işadamı ile aynı partide bulundun ve ondan finansal destek aldın!” diyorlar.
Yani, sen misin Fethullah’ı övenlere ‘Fethullahçı’ diyen, al öyleyse! Ben de sana ‘Fethullahçı’ çamurunu atarım, o zaman görürsün gününü gibi bir şey!
Neymiş, Aytun Çıray seçim zamanında, bugün Fethullahçı olarak suçlanan Abdullah Kavuk’tan finansal yardım almışmış...
Bunu yazanlar iddialarını, Aytun Çıray ile Abdullah Kavuk’un 2002 seçimlerinde ANAP’tan milletvekili adayı olduklarına ve birçok etkinliği birlikte gerçekleştirdiklerine dayandırıyorlar.
Verilmek istenen mesaj şu;
“Bu iki kişi aynı partide birlikte çalıştıklarına göre, biri Fethullahçı ise diğeri de mutlaka Fethullahçıdır!”
Ve; “İkisi birbirini tanıdıklarına göre, Abdullah Kavuk mutlaka Aytun Çıray’a yardım yapmıştır...”
Yani, ‘Çamur at izi kalsın!’
Milletvekillerinin bazı işadamlarından ‘kampanya yardımı’ adı altında yüklü paralar aldıkları söylenir.
Abartılı yakıştırmalar bulunsa da, genellikle söylentilerin bir bölümü doğrudur!
1999 seçimlerinde benim de başımdan böyle bir şey geçti;
DSP’den milletvekili adayı olduğumda beni telefonla kutlayanlar arasında büyük bir sanayi kuruluşunun sahibi olan bir arkadaşım da vardı. Kendisi DSP’li değildi ve ben onun çocuğunun doktoruydum. Kutladıktan sonra beni bürosunda öğle yemeğine davet etmişti.
Yemek sonrasında onun yanından ayrılırken, bir yardımcısı benimle asansöre binmiş ve bana bir zarf uzatmıştı.
“Lütfen bunu kabul edin,” demişti. “Sizin bu sırada masrafınız çok olur!”
Beynimden vurulmuşa dönmüştüm. Yüzüme ateş basmış, başım zonklamıştı.
Teşekkür ederek zarfı geri verirken, geliş amacımın sadece bir arkadaşımı ziyaret olduğunu söylemiştim.
Söylemek istediğim şey şu; Bazı politikacılara bu tür yardımlarda bulunmak, bazı işadamları tarafından adeta bir zorunluluk gibi algılanmaktadır. Hastalıklı bir ruh hali olsa da bu gerçektir.
Aytun Çıray, bildiğim kadarıyla bu konularda çok duyarlı bir milletvekilidir.
Onu Fethullahçı olarak suçlamaya çalışanların amacı herhalde, kendilerini deşifre ettiği için Çıray’dan intikam almak olsa gerek!
FETHULLAHÇI ÇAMURU...
Aytun Çıray, merkez sağdan CHP’ye gelen bir milletvekilidir.
Bazı milletvekillerimizin savrulduğu bir ortamda, onun yurtsever tutumunu gören CHP tabanı,-Merkez Sağ’dan geldiği için daha önce karşı çıkmış olsalar bile- bugün, “iyi ki CHP’de Aytun Çıray gibileri var!” demektedirler.
Aytun Çıray’a böyle bir çamur atmak, bırakalım işin ahlak yanını, en azından haksızlıktır.
