Nasıl olsa kazanırız mantığı
Galatasaray kan kaybetmeye devam ediyor... Aslında bu sonuçlarla kan kaybının yanında moral olarak da gün geçtikçe eriyor. Sarı-Kırmızılılar haftaiçi oynayacakları Real Madrid maçı öncesi hiç de iyi sinyaller vermedi. Tamam, Antalya yabana atılacak bir takım değil; ancak dün gece oyun olarak da beklenenin çok altında bir Galatasaray vardı sahada. Evet, Sarı-Kırmızılılar çok sayıda pozisyona girdi fakat Akdeniz ekibi de en az Galatasaray kadar pozisyon yakaladı. Bu sezonki Galatasaray’ın geçen seneki Galatasaray’a oranla en büyük farkı; rakibe de oynama imkanı tanıması.
SarıKırmızılılar önceki sene çok rahat bir şekilde hücuma çıkıyor ancak rakibe oynama şansı vermiyordu. Ancak görülüyor ki bu sezon işler değişmiş. Rakipler, Galatasaray’ın üstüne çok rahat gidiyor. Bu, Fatih Terim’in öğrencilerinin alışkın olduğu bir şey değil. Bunun altında yatan temel neden ise; “Nasıl olsa kazanırız” mantığı... Bir mücadelede rakibin kilidini çözecek olan pozisyon; orta sahadır. Orta sahanın başarılı ise maçı kazanırsın. Galatasaray’ın orta sahasına baktığımız zaman burada görev yapan futbolcular (Amrabat, Engin, Melo ve Emre) öyle hatalar yaptılar ki Sarı-Kırmızılılar’ın bu karşılaşmadan puan kazanması bile başarı sayılabilir. Takım, hücuma çıkarken neredeyse bütün topları rakibe kaptırdı. Bu da Antalya atakları olarak Galatasaray kalesinde tehlikeler yarattı. Tabii Sarı-Kırmızılılar’daki Selçuk, Sneijder, Hamit gibi oyuncuların eksikliğini de göz önünde bulundurmak lazım... Sarı-Kırmızılılar’da görünen tek sorun sadece orta sahada mı? Elbette değil! Geride Chedjou ve Semih çok uyumsuz. Ancak asıl uyumsuzluk forvette. Drogba ve Burak sanki tek forvetlermiş gibi oynuyorlar. Bu iki futbolcu, birbirlerine yardım etmeleri gerekirken tek tabanca takılıyorlar. İkisinin de birbirinden haberi yok! Özellikle Drogba’nın her duran topun başına geçmesinden çok rahatsız oldum. Fildişi Sahilli futbolcu her frikikte topun başına geçiyor ve pozisyonu keyfine göre harcıyor. Fatih Terim’in Drogba’ya çeki düzen vermesi lazım. Bu takım ona bağlı değil. Bu kadar özgürlük takıma zarar verir... Son olarak Bruma’ya ayrı bir parantez açmak lazım. Dün gece ilk kez maça çıkmasına ve kimseyi tanımamasına rağmen çok iyi bir performans sergiledi. Kendisini çok beğendim. Fatih Terim ilerleyen dönemlerde kendisini en iyi şekilde kullanacaktır... Galatasaray çok çabuk toparlanmalı. Fatih Terim bu takıma acilen el atmalı. Şimdi kapıda Şampiyonlar Ligi maçları var.
Böyle giderse Sarı-Kırmızılılar ciddi sıkıntılar yaşar. Fatih Terim maalesef ideal kadroyu bir türlü kuramıyor. Kaliteli oyuncuları var ancak yabancı kısıtlaması nedeniyle elin kolu bağlı. Yine de Devler Ligi’nin motivasyonu farklıdır. Ayrıca takıma dönecek oyuncuları da hesap etmek gerek. Bakalım önümüzdeki günler Galatasaray’da işler nasıl gidecek...