Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet Resmi İlanlar

Kazakistan'ın başkenti Astana'nın kuruluşu, inşa edilişi ve sonrasındaki gelişmeleri yakından takip edenlerden biriyim. 1998 yılında alınan bu karar hayatageçirilirken pek az kimse gerçekleşebileceğine inanıyordu. Kısa zamanda imkansız olmadığı ortaya çıkmıştır. Bu kararın alınmasında Türkiye'nin başkentinin İstanbul'dan Ankara'ya taşınması da örnek alınan tarihi olaylardan biriydi.

Kazakistan’ın başkenti Astana sadece bir yapılaşma süreci değil aynı zamanda ülkenin gelecekteki bütünlüğü ve güvenliği açısından da etkili bir karar niteliği taşıyordu. Zira bu kararla kuzey-güney dengesinin sağlanması ve kuzeydeki geniş toprakların sınırlarının güvence altına alınması istenmiştir. Bugün daha çok Rus etnik nüfusunun yaşadığı ülkenin kuzeyine yönelik toprak iddialarına bakıldığında bu kararın önemi daha iyi anlaşılmaktadır.

Küçük Akmola üzerine kurulan Başkentin adı da aslında Kazakça da başkent demekti. Astana... Ancak 2019 yılında kritik bir gelişme oldu ve kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev görevi kendi isteğiyle mevcut Cumhurbaşkanı Kasım-Jomart Tokayev'e devretti. Ardından Tokayev'in önerisi ile başkentin adı parlamento tarafından Nur-Sultan olarak değiştirildi.

Ben o tarihlerde yayınlanan kitabımda konuyla ilgili şunları yazmıştım: "Herkesin, görevi bırakma kararı ile şaşkınlık içerisinde olduğu anlarda gelen başkentin isim değişikliğinin içeride ve dışarıda iki önemli sebeple eleştirildiğini görüyoruz. (1) Astana adı uzun süre harcanan bütçeler ve çabalarla âdeta dünyada bir marka hâline gelmiştir. Pek muhtemeldir ki şimdi de benzer bir performans sergilenmesi gerekecektir. (2) Nazarbayev’in görevi bırakma kararı ile dünyadaki genel imajı "demokrasiye geçiş" "geleceğe ülkesini hazırlama” vb. temel cümlelerle anılırken bu kararın alınmış olması eleştirileri beraberinde getirmiştir. Örneğin bu isim değişikliği kararının Türkiye’de kısa bir süre de olsa görevi bırakma kararının önüne geçtiği görülmüştür. Pek muhtemeldir ki Nazarbayev’in görevi bırakma kararından saatler sonra alınan isim değişikliği o anların duygusallığı ve vefa duygusu ile neticilendirilmiştir. Kazakistan vatandaşlarının bu karara yönelik eleştiri ve tepkilerini de makul karşılamak gereklidir." (Zorlu, K. Büyük Bozkırın Yükselişi, 2019)

İşte dün yine Kazakistan Parlamentosu, başkentin ismini yeniden Astana yapan karara imza attı; Cumhurbaşkanı Tokayev de kararı onaylandı. Bir bakıma isim değişikliği aynı yöntemle tekrar eski haline getirildi. Doğrusu o dönem, yani 2019'da değişiklik adımı hiç atılmasa daha iyi olurdu. Cumhurbaşkanı sözcüsü Ruslan Celdibay, "Bu kararın yanı sıra Cumhurbaşkanı Tokayev, Nursultan Nazarbayev’in Kazakistan’ın bir devlet olarak güçlendirilmesinde ve başkentin oluşumunda belirleyici rolünü tarihi bir gerçek olarak görüyor” şeklinde bir açıklama yaptı. Bu çerçevede ülkede onun adını taşıyan diğer yer ve semboller korunacak.

Geriye dönüp bakıldığında alınan karar ve yaşanan olaylarla Kazakistan, yönetim ve siyaset bilimi araştırmaları için önemli bir inceleme alanı olmayı sürdürüyor.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar