Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ABD Başkanı Joe Biden, yarın İsrail, Batı Şeria ve Suudi Arabistan'ı içeren dört günlük Ortadoğu turuna başlıyor.

        Öncelikle İsrail’e gidecek olan Biden, pek muhtemel ki Trump döneminde gündeme gelen Arap ülkeleriyle İsrail arasındaki anlaşmaların devamına yönelik bir politika ortaya koyacaktır. Burada Biden, İsrail, Hindistan, ABD ve Birleşik Arap Emirliklerinden oluşan yeni bir grubun sanal toplantısına katılacak. Bu yeni Ortadoğu dörtlüsü Hint-Pasifik sahasındaki (ABD, Japonya, Hindistan ve Avustralya) birlikteliği hatırlatıyor.

        İsrail-S.Arabistan ilişkileri de masada duracak. Biden, İsrail’in ardından S.Arabistan’a uçacak ve Cidde’ye uçan ilk ABD başkanı olacak.

        Gezinin en önemli hedeflerinden biri Suudi Arabistan'ı Rusya ve Çin’e yönelik eğilimden uzaklaştırarak ABD yörüngesinde tutmayı sağlamak. Ancak bu kez o kadar kolay olmayabilir. Zira Ukrayna savaşıyla birlikte süregelen tahıl krizi Rusya’nın Suriye’de etkili bir aktör olması bölge ülkelerini daha dengeli ilişkiler kurmaya sevk edebilir.

        Biden’ı bu geziye sevk eden temel faktörlerden biri de ülke ekonomisindeki sorunlar… Petrol fiyatları 2014’ten bu yana ilk kez 100 doların üzerinde çıktı. Bununla birlikte doğalgaz, birçok metal ve tahıl ürünlerinin fiyatları da artarken küresel daralma ABD ekonomisinde de etkisi gösterdi. ABD Ticaret Bakanlığı'nın verilerine göre tüketici enflasyonu Mayıs ayında %6,3 arttı. Nisan’da da oran aynıydı. Mart ayındaki %6,6'lık enflasyon ise 1982'den bu yana ABD ekonomisindeki en hızlı yükselişti. Bunun ABD iç siyasetindeki olası etkileri de Kasım’daki ara seçimlerin yaklaştığı dikkate alındığında Biden açısından riskleri artırıyor.

        Bir diğer zorlu başlık, Kaşıkçı suikastı sonrasında insan hakları ve demokrasi konusunda S.Arabistan’a uygulanan tecrit politikası... ABD senatosundaki 4 önemli ismin 29 Haziran’da Biden’a yazdığı mektup buna dikkat çekiyordu. Senatörler, ABD ekonomisindeki zorluklar karşısında insan hakları ihlallerini daha da artıracak bir adım atılmaması konusunda uyardılar Biden’ı... Mektupta özellikle Kaşıkçı’nın öldürülmesi, Doğu Türkistan konusunda Çin ile artan işbirliği, otoriter ve baskıcı yönetim uygulamaları vardı.

        Bu ve diğer eleştiriler karşısında gezi öncesi The Washington Post’ta bir makale kaleme alan Biden, yarın başlayacak gezinin muhtemel kodlarını da ortaya koymuş oldu. Şu şekilde özetlenebilir:

        - Ortadoğu’da yeni bir sıcak çatışmanın içerisinde olmamak, diplomasi ve işbirliği zemininde ABD çıkarlarını maksimize etmek. Şöyle diyor Biden: “11 Eylül'den bu yana askeri birliklerimizin savaş halinde olmadığı bir dönemde Orta Doğu'yu ziyaret eden ilk başkan olacağım.”

        - Rusya ve Çin ile mücadele ederken bu mücadeleye katkı sağlayacak ülkelerle işbirliğini pekiştirmek. Bu ülkelerden birinin de S.Arabistan olduğu vurgulanıyor.

        (Acaba Türkiye neden bu ülkelerden biri olarak görülmüyor? Eğer görülüyorsa neden ilişkiler bu noktada, sorusu da ayrı bir makale başlığı olsa gerek!)

        Yine bir başka önemli yaklaşım bölgedeki rakip ülkelerin birbirleriyle ilişki kurması eğilimi. Biden bu durumun 18 ay öncesine kıyasla bölgeyi daha güvenli hale getirdiğini düşünüyor. Haziran ayında ABD kongresinde çıkan bir yasa, İran'ın balistik füzelerine ve insansız hava araçlarına karşı İsrail ve Arap ülkeleri için ortak bir hava savunma sistemi oluşturmasının teşvik edilmesini içeriyordu. En net şekilde Ürdün Kralı Abdullah bunu destekleyeceklerini açıklamıştı.

        (Bir soru da şu ki, Türkiye-S.Arabistan arasında kurulan yeni ilişkiler de bu çerçevede değerlendiriliyor mu? –ki kendi adıma Selman’ın son Ankara ziyaretindeki tabloyu doğru bulmuyorum!)

        - Ve İnsan hakları/özgürlükler konusundaki politikalardan taviz vermemek. Öyle anlaşılıyor ki, birtakım göstermelik çıkışlar yapılacak olsa da S.Arabistan merkezli çıkarlar manzumesi bazı detayları görünmez hale getirecek. Bir başka ifadeyle Biden döneminin en çok kullanılan "değerlere dayalı" dış politika iddiasının rafa kaldırıldığı bir görüşme trafiği bizi bekliyor!

        Özellikle Veliaht Prens Selman ile görüşme olup olmayacağı ya da nasıl bir duruş sergileneceği Riyad yönetimini bazı adımlar atmak için motive edebilir. Elbette bu fotoğrafın ABD içerisinde de yankıları beklenecektir.

        Neticede Biden’ın bu ziyareti Ortadoğu’daki yeni gelişmeler karşısında bir ilk adım niteliği taşıyor. Bir yönüyle ABD'nin bölgedeki müttefikleriyle olan ilişkisinin yeniden önem kazandığı bir süreç... Böyle bir sonuç kısa vadede ABD ekonomisi için önemsiz olsa da Suudilerin ek petrol pompalayacağına dair kısmi bir açıklama gelmesi muhtemel gözüküyor.

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar