Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Ukrayna’daki savaşı en azından bir ateşkes zeminine taşıyacak en etkili aşamaya gelindiği söylenebilir. Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Putin’in görüşmelerinin ardından Ukrayna ve Rusya heyetleri arasındaki bir sonraki müzakere turunun İstanbul'da yapılması kararlaştırıldı.

        Antalya Diplomasi Forumu'ndaki dışişleri bakanları buluşması, böyle bir gelişmenin ilk denemesi olmuştu.

        İstanbul'daki görüşmeler eğer heyetler yetişirse bugün, değilse yarın başlayacak. Bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu yarın Özbekistan’a gidiyor.

        Ukrayna başından bu yana Türkiye’nin arabuluculuğunda müzakereye “tamam” diyordu. Gelinen aşamada Rusya’nın da müzakere adresi için Türkiye’yi seçmesi sadece teknik bir değişiklik olarak değerlendirilmemeli.

        Burada tarafların bir ateşkesi sağlamaya yönelik olarak bazı maddelerde uzlaşıya varabileceğini düşünmek mümkün. Belki de sahadaki dengelere göre nihai karar için İstanbul’da birkaç tur devam edecek müzakereler…

        Meselenin Türkiye açısından iki önemli boyutu olacaktır.

        Birincisi eğer bir ateşkes kararı çıkarsa bu Türkiye’nin bölgesindeki konumunu doğrudan etkileyebilecek bir neticedir. Dün Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu geç saatlere kadar temaslarını sürdürdü. Türkiye’nin gerek taraflar arasındaki denge politikası gerekse arabuluculuk noktasında ortaya koyduğu çabalar geniş bir jeopolitik alanda hareket kabiliyetini artırabilecektir. (bu konuyu bir süredir farklı bağlamlarda yazıyorum)

        REKLAM

        İkincisi ateşkesin çıkması durumunda Türkiye’nin bu ateşkesin sürdürülmesinde de sorumluluğunu beraberinde getirebilir. Yani daha önce Ukrayna tarafının seslendirdiği "garantörlük" meselesi…

        O günlerde Habertürk TV’de ifade ettiğim üzere Türkiye’nin bunun dışında kalması mümkün olmayabilir ancak tek başına üstlenmesi de doğru değildir. Ciddi askeri/siyasi risklere sürükleyebilir.

        Bu sebeple P5+Türkiye+Almanya’nın içerisinde yer aldığı bir garantörlük tablosu yanan bu ateşi daha kalıcı bir şekilde dindirebilir. Böylelikle güçler dengesindeki mücadele Ukrayna’da da yeni bir denge haline kavuşma eğilimi taşıyacaktır.

        Elbette masadaki maddelerin taraflar açısından olmazsa olmazları var.

        Ukrayna’nın NATO üyeliği konusunda geri adım atabileceği bir süredir kamuoyuna yansıyor. Silahsızlanma da bir çerçeveye oturtulabilir. Ancak buna karşılık Kiev’de istediği ilerlemeyi sağlayamadığı gözlenen Rusya’nın askerlerini geri çekme hattı, Kırım ve Donbas’ın statüsüyle ilgili bir adım atıp atamayacağı İstanbul’daki görüşmelerden çıkacak sonucu ve zamanlamasını belirleyecektir.

        Belirtmek gerekir ki, Ukrayna’nın kendi toprak bütünlüğünü -olabildiğince sağlama konusunda (kimi iddiaların aksine) daha kararlı davrandığını ve tartışmalı bölgelerde belirli prosedürlerin işletilebileceğini ihtimaller arasında değerlendirmek lazım.

        Ve ev sahibi Türkiye’nin her iki bölgeyi de Ukrayna’nın toprağı olarak gördüğünü, bunu da dünyaya ilan ettiğini hatırlamak…

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar