Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bugün Antalya’da çok önemli bir görüşme gerçekleşiyor. Hatırlanacağı üzere Ukrayna tarafı saldırıdan önce Türkiye’nin arabuluculuğunda görüşmeyi -üstelik ön koşulsuz- kabul etmişti. Rusya ise savaşın 3. gününe kadar doğrudan görüşme yerine Donbass’taki sözde yapılanmayı işaret ediyordu. Ukrayna’nın direnişi ve batının yaptırımlarıyla birlikte Kremlin cephesinde de müzakere kapısı aralandığı söylenebilir.

        Her ne kadar Putin’in taleplerinde geri adım atmayacağı seslendirilse de 3. tur görüşmelerin ardından sürecin devam ediyor olması müzakere masasının varlığını gösteriyor. Pek muhtemel ki Ukrayna’nın yoğunlaşan saldırılara, Rusya’nın da yaptırımlara karşı koyma kapasitesi müzakerelerdeki eğilimlerinde etkili olacak.

        Rusya’nın Türkiye’nin gözetiminde bir görüşme yapmayı kabul etmesi Rusya'nın “müzakerelere önem veriyoruz” mesajının bir tezahürü sayılabilir.

        Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve İsrail Başbakanı Bennett’in arabuluculuk arayışlarının olduğu bu süreçte liderler düzeyinde olmasa da iki ülkenin dışişleri bakanlarının yüz yüze görüşme için Türkiye’yi tercih etmesi önemli bir aşama. Kaldı ki bu aşamada liderlerin bir araya gelmesi sahadaki koşullar bakımından zaten mümkün değil.

        Burada Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun çabalarının etkili olduğu kanaatindeyim. Nitekim görüşmede Çavuşoğlu’nun de yer alacak olması arabuluculuk açısından açık bir mesaj olarak kabul edilmeli. Taraflar bugüne kadar farklı düzeylerde temas etseler de ilk kez üçüncü bir ülke bu görüşmeye katılacak.

        Antalya’ya gelmeden önce Kuleba, "Bizim çıkarımız ateşkes, topraklarımızın kurtarılması ve elbette insani meselelerin çözümü. Ben bu müzakerelere güçlü bir duruşla gidiyorum" dedi. Zelenskiy’nin daha ılımlı gözüken açıklamalarıyla birleştirildiğinde şu aşamada “NATO konusunda tarafsızlık talebinin” ülkenin toprak bütünlüğünden sonra geldiği şeklinde yorumlanabilir. Ukrayna bunun için Rusya'dan taahhütten fazlasını isteyecektir.

        Rusya ise tarafsızlığın resmi bir statüye kavuşması dışında Donbass ve Kırım’ın Rus toprağı kabul edilmesini istiyor. (Odessa hattı belirsizliğini koruyor.)

        Bunların belirli bir dengede buluşması mümkün mü? Gerçekten cevaplanması güç bir noktadayız.

        Lavrov ve Kuleba arasındaki görüşmede insani koridor ve yardımlar hakkında daha net bir uzlaşının dünya kamuoyuna yansıyacağını düşünüyorum. Antalya görüşmesi, tarafların masadaki başlıklardan hangisinde ilerleme sağlanıp sağlanamayacağına yönelik karşılıklı beklentilerini test etme olanağı bulabilecekleri bir zemin. Bugünkü görüşmeden büyük bir netice çıkması zor olsa da dikkat edilmesi gereken husus, kalıcı ateşkese giden yolu açacak bir görüşme olup olmayacağı. Eğer görüşme sonrası bu yönde bir yol haritası belirirse dünya barışı adına ciddi bir aşama kaydedilmiş olacaktır.

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar