TURKOVAC aşısını nasıl avantaja çevirebiliriz?
Türk aşısı TURKOVAC için acil kullanım onayı alındı ve seri üretime başlandı. Hayırlı olmasını diliyorum.
2020 başından bu yana olan bitenleri hatırladığımızda yaşanan kaygı verici süreçte hatalar ve gecikmeler de yaşandığını görüyoruz.
Bugün itibariyle yerli aşıyı kullanabilir duruma gelmemiz önemli bir aşamadır. Keşke bundan bir yıl önce üretebilseydik. Çok daha hızlı ve etkili bir aşılama süreci gerçekleşmiş olurdu.
Erciyes Üniversitesi ve Sağlık Bakanlığı iş birliğiyle geliştirilen TURKOVAC’ın Faz 1 çalışmaları, 5 Kasım 2020'de başladı. 10 Şubat’ta Faz 2 ‘ye geçilirken 22 Haziran’da Faz 3 devreye konuldu. Birinci aşamada 44 gönüllü ikincisinde ise 250 gönüllü üzerinde test edildi. Tüm bu süreçlerde herhangi bir yan etkiye rastlanmadığı daha önce açıklanmıştı.
Şimdi daha önemlisi bu aşıyı yaygınlaştırarak orta vadede diğer aşıları gündemimizden düşürebilecek bir teknik/psikolojik kampanyayı hayata geçirebilmektir.
Özellikle de Omicron kaynaklı vakalar tüm dünyada artarken bizi etkilememesi mümkün değil. Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz’un “Tsunami geliyor!” ifadesi birçok uzmanın uyarısından sadece biri. ABD’de 22 günde 50 eyalete yayına Omicron varyantı ve dikkat edin tüm vakaların yüzde 73’üne ulaştı. Yani çok hızlı yayılıyor.
Bu hızla birlikte Belçika, Avustralya, Almanya, Portekiz, İngiltere ve daha pek çok ülkede kısıtlamalar yeniden gündemde.
Türkiye’de de yılbaşından sonra kapalı mekanlar başta olmak üzere kısıtlamaların artırılması mümkün. Böyle bir iklimde 25 milyona yakın insan eksik aşılı ve 18 yaşın üzerinde aşı yaptırmamış 7 milyon kişi var.
İşte bu gerekçelerle Türk aşısına güven duyulması sadece Omicron açısından değil virüsle mücadelenin sürdürülebilirliği için de kritik bir önem taşıyor.
Diğer aşılara karşı güvensiz olan ve TURKOVAC’ı bekleyen çok sayıda insan olduğunu kendi çevremden biliyorum.
O halde aşıya yönelişi artırmak için ivedilikle şeffaf ve tutarlı bir iletişim stratejisinin yürütülmesi gerekiyor.
Malumunuz etkinlik düzeyi düşük olduğundan inaktif aşılardan bir kaçış olduğu biliniyor. Türkiye’de de 2 doz Sinovac yaptırmanın koruyuculuğunun yetersiz kaldığı bilinen bir durum.
Bakanlıkça öncelikle Faz1, Faz-2 ve ardından 3. Fazdaki test sonuçları açıklanmalı. Varyantlara olan etkisi... Küçük sayıdaki test sonuçlarının vatandaşta etki uyandırması zor. En azından genel kabul görmüş bir uluslararası dergide yayın varsa -ki mutlaka olmalı (!) bunun verileri halka açıklanmalı. Bir başka husus üretici firmanın kim olduğu… Aşının reklamında da özenle bundan kaçınıldığı görülüyor. Bu detay da şeffaflık ilkesi açısından kamuoyu ile paylaşılmalı.
Eğer bu soru işaretleri hızla giderilirse ben dahil birçok vatandaşımız ilk veya sonraki aşı tamamlama süreçlerini TURKOVAC ile gidermekten geri durmayacaktır.
