Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bugünlerde Türk dış politikasında önemli başlıklardan biri Ermenistan ile olası bir normalleşme süreci…

        Bunu yönetmek üzere karşılıklı temsilci atanması bile kararlaştırıldı.

        Orta vadede Elçilerin atanması iki komşu ülke arasındaki ilişkilerin yeniden tesisi için şimdiye kadar atılan en somut adım olabilir.

        Peki bu yerinde bir karar mı? Ya da süreç için doğru zaman mı?

        Öncelikle kazanılan Karabağ zaferinden sonra bölgede kendi geleceğimizi yazabilmek adına tedrici bir adım atabilme yolu denenmeye değer gözüküyor.

        Elbette son 30 yıllık süreç hatırlandığında kolay olmayacak bir süreç. 1993 yılında Azerbaycan topraklarının işgali ile Türkiye kapıları kapatmıştı.

        Fakat buradaki fırsat ve riskleri iyi yönetmek kaydıyla…

        Azerbaycan Strateji Araştırma Merkezi Uluslararası İlişkiler Şube Müdürü Cavid Veliev'le dün konuştuğumuzda önemli ifadeleri oldu:

        “Bu sürecin başlatılması Ermenistan`ı diplomatik masada tutabilmek adına oldukça önemlidir. Burada iki ülke arasında bir arabulucu yoktur ve ikili görüşmeler yürütülecektir. Tabii Azerbaycan ve Türkiye’nin Ermenistan politikası koordineli şekilde yürüyor çünkü Ermenistan'ın her iki ülkeye karşı toprak talepleri var. Ayrıca Türkiye`ye karşı da sözde soykırım iddiaları var. Bu bağlamda kapalı sınırlar bir nevi Ermenistan'ın politikalarına çekidüzen verme aracıdır. Onun için ise her iki ülkeye karşı normal bir politika izlemeli. Sınırlar yalnız o zaman açılabilir veya diplomatik ilişkiler o zaman kurulabilir ki, Ermenistan Türkiye ve Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü tanır ve 1915 olayları konusunda Türkiye`nin taleplerine olumlu yanıt verir.”

        Teknik olarak Ermenistan’da Türk mallarına karşı ithalat yasağı olsa da Gürcistan üzerinden bunun delinmekte olduğu biliniyor. Ayrıca Türk hava sahası da karşılıklı olarak kapalı.

        Ermenistan Dışişleri Komisyonu Başkanı Eduard Aghajanyan diplomatik ilişkilerin başlatılmasıyla ilgili bir soruya “Bu, Ermenistan'ın temel devlet çıkarlarından vazgeçtiği anlamına gelmiyor. Aksine Türkiye ile diplomatik ilişkiler kurmanın Ermenistan'ın devletinin çıkarına olduğuna inanıyoruz." dedi.

        ABD ve Rusya tarafına da bu karar destek görüyor. Dün NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’in Aliyev ve Paşinyan ile görüşmesinin ardından demiryollarının açılması konusunda mutabakata vardıklarını açıklaması önemli.

        Cumhurbaşkanı Aliyev’in dediği gibi Zengezur üzerinden Nahçivan’a uzanacak bir kara ve demiryolu bağlantısının güzergahı ve yönetiminin nasıl sağlanacağı dikkatle irdelenmelidir. 10 Kasım’daki ateşkes metninde bu husus tartışmalı durumdadır. Oysa Ermenistan tarafı olası bir hat açılacak olsa bile Zengezur’da kontrol noktalarının kendilerinde kalmasını Laçin koridorunda da kontrolün en azından Rus barış gücüyle sürdürülmesinden yanadır. Bu savaşın neticesinin ve ateşkes metninin doğasına aykırıdır. Bu kapsamda Zengezur ve Laçin hattı benzer bir rejime tabi olarak dolaşıma açılmalıdır. İşte bu noktada Ermenistan ipe unu serebilir. Hankendi merkezli yönetimin sözde bakanı Artak Beglaryan “Laçin koridoru hiçbir şekilde Azerbaycan'ın kontrolünde olamaz ve bu konunun Ermenistan ile Azerbaycan arasında iletişimin açılmasıyla hiçbir ilgisi yoktur.” diyerek süreç içerisinde Dağlık Karabağ'ın statü meselesini gündeme getireceklerini işaret ediyor.

        Bu çerçevede Türkiye-Azerbaycan açısından 4 temel ilkenin devrede olması gerekiyor.

        (1) İki ülke ortak karar alarak ilerleyecek ve Azerbaycan’ın geçmişten günümüze kazanılmış hakları riske atılmayacak. Özellikle açık bırakılan statü sorununda taviz verilmeyecek.

        (2) 44 günlük savaş sonrasındaki ateşkes ilkeleri nihai bir anlaşma metnine taşınmak zorunda. Bu adımın atılması için tarafların kararlılığı test edilecek.

        (3) Özel elçiler ardından asıl elçilerin atanmasına giden süreçte kademeli adımlar atılacak (örneğin hava sahası, gümrük kapıları…) ve her bir adımda Ermenistan’ın nihai anlaşma metnini uygulama niyet ve eğilimi ölçüt olacak.

        (4) 6’lı platformun devreye girmesi için girişimlerin artırılacak.

        Umarım Ermenistan bu fırsatı sabote etmek yerine kendi halkı için iyi değerlendirir...

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar