Türk Milleti için 10 Kasım kılavuzu...
Her yıl 10 Kasım daha bir hüzün ve özlemle doluyor Türk Milleti için…
Onun değerini ve anlamını idrak edemeyenler, etmek istemeyenler bile o büyük liderin büyüklüğünü ve her geçen gün daha da büyüdüğüne şahitlik ediyor.
Çünkü Türk Milletine aitlik hisseden her birey için Mustafa Kemal Atatürk bir varoluş meşalesi, bir bağımsızlık ateşi ve bir değerler manzumesidir.
Misak-ı Milli’dir; milletine aşkla bağlı olmaktır; tam bağımsızlıktır ve kutlu Ötüken’de yazıldığı gibi ülkesi için gündüz oturmamak, gece uyumamaktır.
Çağdaşlıktır; yeniliktir; gelişmektir; okumaktır, Türk Dünyasının birliğidir.
Doğayı sevmektir.
Yurtta barış, dünyada barıştır Mustafa Kemal Atatürk…
Fikirleri hem cephede hem millet vicdanında kazanmakla kalmamış dünyanın da saygısını kazanmış bir yolbaşçıdır Atatürk.
Hep kullandığım üzere nesiller arasında engellenemeyen yegane liderlik, hedefleriyle büyüyen bir liderliğin izdüşümüdür. Evet o her geçen gün daha da büyümektedir...
Ve ne mühimdir ki; çocukluk yıllarından itibaren kendisini milletine ve kurtuluş mücadelesine adayan, savaş meydanlarında ömrünü geçiren bir liderden söz ediyoruz.
Kimse kusura bakmasın!
O’na düşmanlık duyanın, husumeti olanın ya Türk Devleti ile ya Türk Milleti ile problemi vardır. Eleştiri, dayanaklarıyla ve objektif eleştiriler zaten tarih biliminin bir parçası… Buna diyecek bir söz yoktur. Ama iş yalana, iftiraya, hakarete geldiğinde orada karşıda duran Türk Milletinin ta kendisi olacaktır.
Elbette her fırsatta onun ilkelerine ve Cumhuriyet değerlerine saldıranların, bu ülkenin kurucu iradesine bir Fatiha’yı çok görenlerin bu anlatılanları anlamasını beklemiyorum.
Bundan imtina edenlerin günü geldiğinde tarihe zerç oluşları bir yana, onun tarih sahnesinde her daim muzaffer kalışı bir yanadır.
Yine de her şeye rağmen bu ülkede yaşayan, yaşama iradesi olan her birey için makul bir sözleşme metni bıraktı bize Atatürk. Bilgiye, bilime, özgürlüğe ve insanca yaşama onuruna atılan bir imzaydı bu metin…
Ve zaman bir kez daha gösterdi ki; her türlü etnik, dini, mezhepsel ayrımcılığa karşı “Ne Mutlu Türküm Diyene” ifadesi Türk Milletini birleştirebilecek yegane zemin oldu. “Birlikte Türkiye” olabilmenin lafzı ve ruhu bu anlayışta mahfuzdur.
Evet, 10 Kasım bir yas bir anma günü…
Fakat onu ve ideallerini hatırlamak, nesillere hatırlatmak için ve en önemlisi ülkemize olan mücadele sorumluluğumuzu perçinlemek için bir vesiledir 10 Kasım…
Sonsuza dek!