İlk kadın hükümdar: Tomris...

Bu projeyi ilk kez 2018 yılı sonunda duyurmuştum Türkiye’ye... Yarım dakikalık ön görüntüsü bile milyonlarca izlenmeye ulaştı sosyal medyada.

Araya salgın ve yasaklar dönemi girince ertelemeler oldu. Ve Tomris filmi nihayet 3 Eylül'de YARIN vizyona giriyor.

Bunu sadece bir film olarak görmedim başından bu yana. Zira Kazakistan devletinin “medeni mura” (medeni miras) kültür programının bir ürünüydü. Ülkenin kurucu Cumhurbaşkanı Nazarbayev bu çalışmaları çok önemsiyordu.

Şüphesiz Hunlar, Sakalar ve Göktürkler geniş Türk Dünyası sahasının en ciddi ortaklaşma noktaları. Buralar işlendikçe Anadolu Orta Asya’ya, bozkır tarihi Anadolu’ya açılacaktır.

Tomris filmi de bu ortaklaşma açısından iyi düşünülmüş bir yapım.

Geçtiğimiz gün İstanbul’da ilk özel gösterimi vardı. Gerçekten ciddi bir emek ve yetenek ortaya konulmuş. Orta Asya bozkırlarının doğallığı ve özgünlüğü ile usta yönetmen Akan Sataev’in tecrübesi buluşmuş. Dev bütçelerle hazırlanan savaş filmlerinden fazlası var eksiği yoktu. Uzun bir film olsa da hiç sıkılmadan sonuna kadar izledim. Ailenizle ve özellikle de çocuklarınızla birlikte izleyebileceğiniz bir öğretici eser aynı zamanda... İyi Parti lideri Meral Akşener de filmi izleyenler arasındaydı. Kapanışta filmi ayakta alkışladı...

Göktürkler dönemini en iyi anlatan eserleri ortaya koyduğunu düşündüğüm Prof. Dr. Ahmet Taşağıl hocayla film çıkışı konuştuk. Çok beğendiğini ve Kazakların bu tür filmler konusunda ciddi mesafe kaydettiğini söyledi. Ahmet hocaya göre filmde sadece Sakalar da değil Türk tarihinden daha kapsamlı kesitler var.

Başrol oyuncusu Almira Tursın müthiş bir oyunculuk çıkarmış. İzlediğinizde onun ilk oyunculuk deneyimi olduğuna inanmıyorsunuz. Almira hanımla İstanbul’da bir süre sohbet ettik. Mesleği psikolog ve kişisel gelişim uzmanı. 3 aşamadan oluşan seçimlere katılıp binlerce kişi arasında bu rol için seçilmiş.

Saka Türklerinin kadın hükümdarı Tomris Hatun aslında yaşadığı dönemde kadına verilen değerin ve kadının neler yapabildiğinin tarihimizdeki en büyük kanıtlarından biri. Biliyorsunuz Türklerde Kağan gibi katunluk makamı vardı. Kadın hayatın her yerindeydi. Yeri geldiğinde düşmana karşı çarpışan, yeri geldiğinde evi derleyen, yeri geldiğinde de devleti yönetebilendi. Hafta başında yıldönümünü idrak ettiğimiz büyük zaferin Başkomutanı Mustafa Kemal Atatürk de bu çizginin yolbaşçılarındandı. Kurduğu Cumhuriyetimizde onun da hedef ve ideallerinin ayrılmaz bir parçası kadının her alanda hak ettiği konuma gelmesiydi.

Herkese bu filmi izlemesini tavsiye ediyorum. Eminim yenilerinin hazırlanması için cesaret verici olacaktır. Böylelikle toparlanmaya çalışan sinema sektörüne de bir katkımız olsun. Filmi orijinal diliyle alt yazılı izlediğinizde sadece eski Türk dili değil, Farsça ve hatta Moğolca'dan kelimeler duyacaksınız. Esasında bugünkü Kazak dili hepimiz için çok daha anlaşılır...

Bu vesileyle filmi uzun çabalar sonucu Türk izleyicisiyle buluşturan SiyahBeyaz Film'e Ahmet Kara ve Cengiz Koyuncu'ya teşekkür ediyorum.