Nahçivan Koridoru için su koyvermeye başladılar!
Karabağ’da varılan ateşkesin ardından taraflar 11 Ocak’ta Moskova’da yeniden bir araya gelmiş ve anlaşmanın ulaşım yollarına ilişkin kısmını hayata geçirmek için başbakan yardımcılarından oluşan üçlü bir çalışma grubu kurulmasını kararlaştırmışlardı. Ancak 27 Mayıs itibarıyla bu görüşmelerin (Bakü-Erivan-Moskova çalışma grubu) dondurulduğu açıklandı. Sebebi ise Ermenistan’ın su koyuvermeye başlaması denilebilir.
Ermenistan Başbakan Yardımcısı Mher Grigoryan, “Koridor derken bazı insanlar ulaşım yollarını kastediyorsa, bu başka bir konu, yok eğer koridor derken egemenliğimiz ile ilgili herhangi bir taviz kastediyorlarsa, sizi temin ederim ki bu mümkün değil” dedi.
Yani diyor ki “Nahçivan Koridoru” şeklinde bir anlaşma eğilimine izin vermeyeceğiz.
Oysa “Laçin Koridoru” diyerek yaklaşık 30 yıl Dağlık Karabağ olarak adlandırılan bölgeye hayat vermeyi sürdürdüler. Öyle ki, 9 Kasım’daki ateşkes anlaşmasında da bu durum değişmedi ve Laçin Koridoru Rus asker birliklerinin kontrolünde yaşamayı sürdürüyor. Savaş sona ererken Rusya devreye girmemiş ve Azerbaycan burayı da almış olsaydı bugün Hankendi’nin Ermenistan’a açılan tüm yolları tıkanmış olacaktı.
Aslında esas sorun, son birkaç aydır yoğun biçimde konuşulan Zengezur Koridoru yaklaşımının ve burada bir adım atılmasının önünü kesmektir. Çünkü Zengezur koridoru, Nahçivan’a uzanacak bir ulaşım hattının ötesinde Ermenistan’ın daha önce haksız bir şekilde elde ettiği toprak parçasının bugüne olan kurgusal bir yansımasıdır. Bu sebeple Ermenistan, Azerbaycan'ın Megri üzerinden istediği yoldan başka bir alternatif için zemin oluşturmaya çalışıyor. Onların planı, Ermenistan'ın kuzeyindeki İcevan’dan, Azerbaycan'ın Kazak bölgesinde uzanan bir hattı önermek. Burası SSCB dönemine ait bir demiryolu hattını barındırıyor.
Öte yandan hatırlarsanız bu yaklaşımın bir tezahürü de Türk Konseyi zirvesinde yaşanmış ve Nahçıvan’ı da içerisine alacak Turan Koridoru ifadesi kullanılmıştı.
İşte meseleyi derinleştiren ve Rusya’yı da odaklayan bir başka önemli nokta burasıdır. Ruslar bölgedeki çatışma ihtimaline karşı burada bulunurken (ki ateşkes metninde böyle yazmaktadır) Azerbaycan-Ermenistan arasında sınır anlaşmazlığı sebebiyle süregelen gerginlikte devreye girmekten kaçındılar. Adeta anlaşmazlığın derinleşmesini beklediler desek yanlış olmaz.
Dün de Azerbaycan vatandaşı iki gazeteci mayın patlaması sonucu hayatını kaybetti. Bu da sürece ilişkin başka bir sorun… Uzun yıllar işgal ettikleri yerlerde tuzaklamalar yapan Ermenistan tarafının mayın haritasını vermesi gerekirken buna hiç yanaşmıyorlar.
Tüm bu gelişmeler yaşanırken 20 Haziran’da Ermenistan’da gerçekleşecek olan seçimler kritik bir önem taşıyor. Azerbaycan yönetiminin de stratejisini şekillendirmek için 20 Haziran’ı beklediğini söylemek mümkün.