Netanyahu'nun "saçma" dediğine bakmayın!
İsrail Başbakanı Netanyahu kendi iktidarını korumak için Gazze’ye bilerek saldırı başlattığı iddiasına “saçma bir eleştiri” cevabını verdi. Ancak gerçek şu ki; ülkedeki dini ve siyasi kutuplaşma bu saldırılarla birlikte Netanyahu’ya ciddi bir zaman kazandırmış gözüküyor.
Netanyahu 6 Nisan’da aldığı hükümeti kurma görevinde başarısız olmuş ve 4 Mayıs’ta dolan 28 günlük sürenin ardından bu görev, rakiplerinden Yair Lapid'e verilmişti. Mescid-i Aksa saldırısından birkaç gün önce bu karşı koalisyonun yeni bir hükümeti kurabileceği ciddi şekilde konuşuluyordu. Lapid ve Bennett'in sırayla başbakan olacağı bir anlaşma ve en az 61 milletvekili desteği için Arap milletvekillerinin de yer alacağı tartışılıyordu.
Bunlar yaşanırken Netanyahu’nun 14 gün daha süre isteme hakkı varken bunu talep etmemesi kurgusal şüpheleri artıran bir başka detay...
Dahası Netanyahu'nun partisi Likud üyesi Maliye Bakanı Katz, "Tüm Siyonist partiler güvenlik sorunu karşısında birleşmeli ve başa çıkmalı. Birlikte çalışma zamanı. İslamcı Ra'am partisine güvenmek tehlikeli" açıklamasını yaparken Eğitim Bakanı Galant, “şiddetli isyanların patlak vermesinin Netanyahu karşıtı bloğa katılmayı düşünenlere böyle bir hükümetin başa çıkamayacağını kanıtlaması bakımından iyi bir şey olduğunu” söyledi.
En kritik gelişme, Gazze’ye yönelik saldırıların başlamasıyla birlikte yeni koalisyon ihtimalini ayakta tutan Yamina lideri Naftali Bennett, Netanyahu’ya karşı kurulması planlanan hükümet seçeneğinin masadan kalktığını açıkladı. Hemen ardından Lapid önderliğinde kurulacak koalisyonda yer alacağı konuşulan Birleşik Arap Listesi lideri Mansur Abbas “saldırılar durana kadar koalisyon görüşmelerini donduruyoruz.” dedi.
Zira Bennet’in temel gerekçelerinden biri, bazı şehirlerde yaşanan Yahudi-Arap gerginliği ve çatışmalarıydı. Bu tablo karşısında askeri birliklerin konuşlanması nasıl sağlanacaktı? İsrail içindeki aşırı gruplar, kurulacak bir koalisyonun Arapların oluşturduğu bir partiye bağlı olmasına sert eleştiri getirmeye başladılar. Aynı şekilde Abbas’ta, kendi tabanında böyle bir tehlikeyle karşı karşıya…
Bu olumsuzluklara rağmen 2 Haziran'a kadar hükümet kurma yetkisi bulunan Lapid, olası bir ateşkes durumunda görüşmelerin yeniden başlayabileceği umudu taşıyor. Bu temkinli görüşü savunanlar İsrail’de değişimden yana ciddi bir kesimin olduğuna dikkat çekiyorlar. Sağ bloğun önemli gazetelerinden Jerusalem Post’ta çıkan editoryal yazıda ülkenin bir değişime ihtiyaç duyduğu ve Bennet’in Netenyahu karşısındaki koalisyona girmeme kararından vazgeçmesi çağrısında bulunuluyor. Bir ad bile vermişler, “yeniden başlangıç koalisyonu”.
Bu gelişmeler ışığında Netanyahu’nun (ateşkes tartışmaları eşliğinde) iktidarda kalabileceği yeni bir koalisyon formülünü mevcut taraflaşma üzerinden 2 Haziran sonrasında işletebileceği ya da bir yasa değişikliği ile sadece başbakanın oylanacağı bir seçime gitmek isteyeceğini ileri sürmek mümkün.
- Dün Kırım'da tahrip edilen sadece köprü değildi!1 yıl önce
- Kafkasya'nın Hiroşima'sı ve Avrupa Siyasi Topluluğu zirvesi...1 yıl önce
- NATO ve Şanghay arasında bir seçim yapmak!1 yıl önce
- Yaklaşan seçimin sonucu ne olursa olsun bu bir devlet projesi olmalıdır!1 yıl önce
- Türkiye'de denetim sorunu ve yaklaşan seçimler…1 yıl önce
- Çok kutupluluk ekseninde aşınma ve yeni bir dünya düzenine doğru…1 yıl önce
- Savaş uzadıkça Avrasya jeopolitiği işte böyle değişiyor...1 yıl önce
- Ukrayna'da "özel askeri operasyon"dan "seferberlik"e uzanan süreç nereye gidiyor?1 yıl önce
- Azerbaycan ve Türkiye'yi aynı kıskaçta sıkıştırma projesi!1 yıl önce
- ABD Kıbrıs'ta Rum Yönetimi'ne silah ambargosunu kaldırdı. Peki bu neden önemli ve Türkiye ne yapabilir?1 yıl önce