Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yaz sezonu yaklaşırken dünyada konuşulmaya başlanan önemli bir konu da "Aşı Pasaportu" uygulaması… Özellikle turizm hareketliliği olan ülkeler bu uygulamanın nasıl hayata geçirileceği, hangi ülkeleri, kimleri ve en önemlisi hangi aşıları içereceğini tespit etmeye çalışıyor. Adı da tartışma konusu. Columbia Üniversitesi'nden Maureen Miller, teorik olarak daha fazla resmi bilgi içereceğinden “pasaport” kavramını kullanmanın insanları bu uygulamadan uzaklaştıracağına inanıyor. Bu konuda yapılan bir ankete göre katılımcıların "pasaport" yerine “aşı doğrulama belgesini" tercih ettikleri görülüyor.

        Geçtiğimiz günlerde 20 AB üyesi ülke “Dijital Yeşil Sertifika” adıyla Haziran’da başlamak üzere bu uygulama üzerinde anlaştılar. Pek çok soru işareti olsa da Portekiz, Yunanistan, İspanya gibi turizm geliri yüksek ülkeler bu kararın alınmasında etkili oldular. Türkiye'yi de yakından ilgilendiriyor. Zira Rusya'dan sonra AB ülke vatandaşları önemli bir çoğunluğa sahip.

        AB'nin aldığı karar çerçevesinde ilk olarak her ülke kendi ulusal sistemini ve gerekli yasal değişiklikleri yapacak, sonra burada toplanan bilgilerin AB sistemine entegre olunmasını sağlayan ağa erişimi sağlanacak ve son aşamada kişinin kimlik bilgileri ile karşılaştırılarak havalimanlarında transferi gerçekleşecek. Yine de bazı Avrupa ülkelerinin farklı uygulamaları sürdürecek olması AB dışındaki diğer sertifikalar da düşünüldüğünde karmaşıklıkların hatta sahte belgelendirmenin bile olabileceği ifade ediliyor. Bir diğer husus aşıya herkesin ulaşamayacağı gerçeği... Haliyle bir eşitsizlik meydana getiriyor. Buna önlem olarak da aşı durumunun yanı sıra son 72 saatte pozitif test bilgisi ile daha önce hastalığı geçirip atlattığına dair bilgilerin seyahatlerde uygulanmaya devam edilmesi.

        Öyle anlaşılıyor ki; yaz ortalarına gelindiğinde uluslararası seyahatlerde geçerli aşıyı yaptırmış olanlar daha avantajlı olacaklar. Geçerli diyorum çünkü her aşı her ülkede aynı kabul düzeyine sahip değil. Örneğin AB’nin başlayacağı uygulama kapsamında şu an Sinovac, Sputnik ve Pfizer/BioNTech aşılarından sadece BioNTech geçerli gözüküyor. Henüz diğerleri için test aşaması sürüyor.

        Türkiye’nin de turizm konusundaki zorunlulukları dikkate alındığında hem dijital sistemini, hem aşı tercihini hem de mevcut aşılamaların geçerliliği konusundaki girişimleri yoğunlaştırmasında fayda var. Halen Türkiye’de kullanılan e-Nabız ve HES sistemleri başarılı olmakla birlikte bunların diğer ülkelerle olan ağ entegrasyonu için şimdiden planlamaların yapılması çok önemli. Öyle ki 17 Mayıs'ın ardından tedbirlerin gevşetilmesiyle Türkiye’ye gelecek turistler için AB’nin başlatacağı ortak uygulama bir psikolojik eşik haline gelebilir.

        Bu arada Ipsos’un konuyla ilgili Dünya Ekonomik Forumu için yaptığı araştırmada; Türkiye’ye ilişkin de sonuçlar var. Araştırma 28 ülkede 21 bin kişiyle gerçekleşmiş ve aşı pasaportu uygulamasına insanların nasıl baktığı sorulmuş. Verilere göre ortalama olarak her dört bireyden üçü ülkelerine giriş için Covid-19 aşı pasaportunun gerektiğini düşünüyor ve bunun seyahat ve büyük etkinlikleri daha güvenli hale getireceğine inanıyor. “Ülkeye giren tüm yolcuların bir aşı pasaportuna sahip olması gerekir mi?” sorusuna verilen ortalama olumlu yanıt %78. Bu oran Türkiye’de %84, İtalya %79, İspanya %77, Japonya %74, Fransa %70, Rusya %59… “Konser salonları, halka açık etkinlikler, stadyumlara sadece aşı olanlar katılmalı mıdır?” sorusuna ortalama 10 kişiden “evet” diyor. En yüksek Hindistan %82, Malezya %82, Türkiye %78, İtalya %72, Almanya %63, Japonya %63, Fransa %54, en düşük Rusya %3… Dünyada her üç kişiden ikisi kamu alanlarına girişte bunun gerekli olması yönünde görüş belirtirken, katılımcıların yarısı mağazalar, restoranlar ve ofislerde gerekli olmasını istiyor.

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar