Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bir süredir konuşulan “İnsan Hakları Eylem Planı” dün Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklandı. Daha doğrusu ana hatları paylaşıldı. Kapsamlı ve özellikle hukukçuların ayrıntılı biçimde irdelemesi gereken bir vizyon belgesiydi. Öyle ki adalet, özgürlük ve demokrasi adına vatandaşın yıllardır konuştuğu kimi hususlar sıralanıyordu.

        Ancak toplumun bu işi sahiplenmesi ya da desteği isteniyorsa asıl önemlisi uygulama ve burada yaşanan sorunlar... Zaten geçmişten günümüze Türkiye’de hukuk ve adalet sistemiyle ilgili temel mesele, uygulamadaki hatalar, çarpıklıklar… Anayasal devlet olgusunda aşınmalar! Paylaşım da adaletsizlikler. Bunun üzerine daha faza gidilmelidir. Değilse ülkedeki sorunların tümünün anayasadan kaynaklandığı varsaymak anayasayı bir araçsallıktan öteye götürmeyecektir.

        Bununla birlikte dünkü eylem planı yukarıdaki sorunlara çözüm bulabilmek adına olumlu bir gelişmedir. Öncelikle her bir faaliyetle ilgili kurum ve kuruluşların bu hedeflere yönelik adımlar atmaları lazım. Başta anayasa olmak üzere kanun ve yönetmeliklerde değişiklikler, eklentiler gerekli. Bir anlamda esas yük TBMM ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde olacak demektir.

        Öte yandan metnin yakın gelecek açısından en belirgin özelliği -eğer TBMM’de bir anayasa yapım süreci başlarsa, AK Parti anayasa taslağının ilk çerçeve metni niteliği taşımasıdır. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül de "Bugün aynı zamanda yeni ve sivil anayasa çalışmaları için milat anlamına geliyor." diyerek yeni anayasa için temel taslağın şekillenmekte olduğunu vurguladı.

        Yedi kısımdan oluşan mevcut 1982 anayasasının “başlangıç” hükümlerine, “temel hak ve ödevlere”, “kişi hak ve ödevlerine”,” sosyal hak ve ödevlere”, “siyasi hak ve ödevlere”, “temel organlara”, “idarenin işleyişine” yönelik ayrı ayrı irdelenebilecek başlıklar sunulduğu görülmektedir. Beş, altı ve yedinci kısımların diğer/geçici hükümler olduğu dikkate alınırsa sadece anayasanın dördüncü kısmı olan mali ve ekonomik hükümler kısmıyla ilgili somut maddeler yoktur. Bu anlamda metinde ortaya konulan 9 amaç, 50 hedef ve 393 faaliyet, anayasanın ilk 160 maddesinin yarısından fazlasına doğrudan ya da dolaylı olarak atıf yapmaktadır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonomi bahsini de önümüzdeki günlerde açıklayacağını unutmamak lazım.

        Fakat yeni anayasa ya da anayasada kapsamlı bir değişiklik için gerekli olan en az 3/5 milletvekili desteğinin kilitlendiği iki nokta olacak. Birincisi her iki ittifakın da bir tür ön şart olarak gördüğü hükümet sistemine yönelik tartışmalar, ikincisi de anayasa uzlaşma komisyonu kurulursa muhalefet partilerinden kim ya da kimlerin bu komisyonda yer alacağı meselesidir.

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar