Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bugün İstiklal Marşı’nın yazarı Mehmet Akif Ersoy’un vefatının yıldönümü…27 Aralık tarihi aynı zamanda Atatürk'ün Ankara'ya gelişinin 101. yıldönümü.

        Her şeyden önce milli mücadeleye ve bu mücadelenin Mustafa Kemal ile başarılacağına inanmış biriydi Mehmet Akif Ersoy…Tüm zorluklara rağmen Anadolu’ya gelerek bu mücadeleye katılması ciddi bir moral kaynağı olmuştu.

        Kurtuluş mücadelesi döneminde Mehmet Akif’in en büyük desteği şüphesiz İstiklal Marşı’nı yazmasıydı. Daha cumhuriyetin kabul edilmediği bir dönemde dünyaya ilan edilen İstiklal Marşı, aslında yeni Türk devletinin uyanışı ve haykırışıydı.

        Mehmet Akif’in karakterindeki belirleyicileri, hürriyet ve istiklale olan düşkünlüğü, alçak gönüllüğü, milletine karşı sorumluluğu ve faydacılığı şeklinde sıralasak yanlış olmayacaktır. Ersoy’un hayatına ve eserlerine bakıldığında ayrıştırıcı değil birleştirici, taklitçi değil milli ve yerli olduğu anlaşılır. Marşın ortaya çıkışına vesile olan yarışmadaki duruşu bile bu özelliklerinin bir göstergesiydi. Söz konusu yarışmada İstiklâl Marşı için güfte ve besteye 500’er lira ödül konulduğunu duyunca yarışmaya katılmamış ve ancak kazansa da bir para verilmeyeceği vaat edilince dahil olmuştu. Hatta İstiklal Marşı’nı Safahat adlı eserini almayarak bunun sadece Türk milletine ait olduğunu vurgulamıştı.

        REKLAM

        Aradan yaklaşık bir asır geçti. Önümüzdeki yıl İstiklal Marşı’nın kabulünün 100.yılı…Bu sebeple TBMM Başkanı Mustafa Şentop, önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bu düşüncesini iletmiş ve ondan aldığı uygun görüşün ardından TBMM’deki temsilcilerle görüşmüş. Geçtiğimiz hafta da Meclis Genel Kurulunda, AK Parti, CHP, MHP, İyi Parti ve HDP’nin imzasının yer aldığı önergeyle 2021 yılı "İstiklal Marşı Yılı" ilan edildi.

        Bu anlamlı kararın altına HDP’nin de imza attığını görünce geçmişteki tam tersi duruşlarını hatırladım. Zira kimi HDP’li milletvekillerinin yasama yılı açılışında İstiklal Marşı okumamaları, bazı özel oturumlarda benzer bir tavır sergilemeleri ve Kongrelerinde de İstiklal Marşı okunmasına izin vermemeleri kamuoyuna yansıyan örnekler…Yeri gelmişken söylemek gerekirse pek çok konuda farklı düşünebilirsiniz, partileriniz farklı olabilir, ancak İstiklal Marşı bir tercih meselesi değildir. Bu devletin söz bayrağı, varlığının ve gelecek umutlarının yegane zeminidir. Ona karşı olmak bu devlete karşı durmaktır. Üstelik bunun TBMM çatısı altında gerçekleşebiliyor olması da bu millet için ayrı bir züldür. Elbette bu ve benzeri aymazlıklar konusunda HDP’ye oy verenlerin hepsinin aynı düşüncede olmadığı inancındayım. Çünkü hiçbir ayrım gözetmeksizin bu ülkenin her bir vatandaşını birleştiren böyle bir ortak paydayı kabullenmeyenlerin bu devlete hiçbir aidiyet bağının kalmayacağı görülecektir.

        Unutmamak gerekir ki maarif vekili Hamdullah Suphi Bey İstiklâl Marşı’nı ilk kez 1 Mart 1921 günü TBMM’de okurken bu toprakların tüm zenginliği oradaydı. Vatan için, gelecek için, istiklal için birlik olmuşlardı. Mehmet Akif’in kendi ifadesiyle “Türk hiçbir vakit istiklalsiz yaşayamamıştı.” Ve bu zor dönemlerde yazdığı şiirlerde insanların birlik ve beraberliğini temin etmeye çalıştığı hemen fark edilir.

        O halde 2021 İstiklal Marşı Yılı gerçekten sözde kalmasın, anlamına yakışır gelişmelere vesile olsun. Türk Milletinin istiklali ve istikbali için tüm kuşatmaların yıkıldığı, ayrışmanın/kutuplaşmanın son bulduğu ve farklılıklarımızın zenginliğe dönüştüğü bir yıl olsun diyorum.

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar