Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bu yazıyı kaleme alırken Trump ve Biden arasındaki kıyasıya yarış devam ediyordu. Elde edilen son verilere göre Nevada’da önde giden Biden, burayı kazanması durumunda seçiciler kurulunda 270’i bulabilecekti. Trump'un itirazları nereye taşır bilinmez ancak bu haliyle Biden ABD’deki güç dengelerinde ciddi bir psikolojik üstünlüğe ulaşmış olacaktır.

        Eğer oy sayımı bu yönde ilerlerse ve Biden ipi göğüslerse Türkiye’yi de yakından ilgilendiren bir dizi problemi masasında bulacak. Bunlardan birisi de Karabağ’daki işgal ve devam eden çatışmalar…Karabağ’daki sürecin Trump'un önceliklerinden biri olmadığı söylenebilir. Nitekim Ermenistan tarafı “Trump isteseydi bir telefonla çatışmaları durdurabilirdi.” görüşünü dile getiriyorlar.

        Biden’ın seçildiğini kabul etsek bile takvimin normal işlemesi durumunda 20 Ocak’taki yemin töreninin ardından göreve başlayacak.

        Peki Biden’ın bu konudaki sicili nasıl?

        Biden senatör olarak ABD Kongresinde sözde Ermeni Soykırımı'nı tanımaya yönelik çabaların adeta merkezinde yer alıyordu. 2019’da bu yönde bir yasa tasarısını onayladı. Bu yıl 24 Nisan’da sözde soykırımın tam olarak tanınması çağrısında bulundu ve bu konuda destek sözü verdi.

        Obama döneminde Ermenistan'a gönderilen ABD yardımları ve Dağlık Karabağ'a sağlanan insani yardımlarda öncülüğü Başkan Yardımcısı Biden yapmıştı. Yine Obama döneminde Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi, sınırların açılması ve ticaretin yeniden başlaması konusunda çaba sergiledi.

        REKLAM

        27 Eylül’de çatışmalar başladığında Biden önce bir yazılı açıklama yaptı ve “Bir aydır süren çatışmaların ardından ABD Başkanı Donald Trump’ın tansiyonun derhal düşürülmesi ve Azerbaycan askerlerinin Dağlık Karabağ’a doğru ilerlemesinin önlenmesi amacıyla, Ermenistan, Azerbaycan ve Türkiye’nin liderleriyle doğrudan görüşme zamanı geldi geçiyor” ifadelerini kullandı.

        Kısa bir süre sonra sosyal medya hesabında da "Trump gerginliğin derhal azaltılması için Azerbaycan ve Ermenistan liderlerini aramalı, ayrıca Türkiye gibi ülkelerden de anlaşmazlığın dışında durmalarını talep etmeli" açıklaması yapmıştı.

        Seçimin özellikle son haftasına bakıldığında Ermeni lobisi büyük ölçüde Biden’ın kazanması için kampanya yürüttü. Ermenistan tarafı geçmişte Biden’ın bu meselede attığı adımlar ve söylemlerini dikkate alarak seçilmesi durumunda 5 önemli adımda beklentileri söz konusu: (1) ABD Başkanı olarak sözde soykırımı tanıması, (2) Dağlık Karabağ’daki çatışmaları durdurarak ateşkesin denetimi için gözlemci gönderilmesi, (3) AGİT Minsk Grubu Eşbaşkanlığı sebebiyle sürece aktif bir biçimde dahil olması, (4) Ermenistan’a yardımları artırması, (5) Azerbaycan’ yapılabilecek desteği sınırlandırması.

        Bu başlıklar Ermenistan için aslında Biden’ın bir tür seçim vaadine dönüşmüş gözüküyor. Göreve gelmesi durumunda böyle bir tavrı ivedilikle sahaya yansıtmak ister mi? şimdiden kesin bir hüküm verilemez. Fakat yine de mevcut pozisyonunda tarafsız kalacağını beklemek fazlaca iyimserlik olacaktır.

        Dolayısıyla Azerbaycan’ın uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları ve toprak bütünlüğü ilkesine dayalı olarak işgali sonlandırması için hızlı davranması gerektiğini belirtelim...

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar