Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Ulupamir Köyü 1982 yılında Afganistan’ın Pamir bölgesinden Türkiye’ye göç etmek zorunda kalan Kırgız Türklerinin Van’ın Erciş ilçesi sınırlarında yaşadıkları yerin adı… Aslında Van’ın büyükşehir olmasıyla birlikte Erciş’e 37 km uzaklıkta bir mahalle olarak geçse de biz onları Ulupamir Köyü olarak biliyoruz. Özellikle sözde çözüm sürecinin ardından PKK terörüyle yapılan mücadelede gördüğümüz köy korucularından oluşan Kırgız Süvari Birliği unutulacak gibi değildir. Hele ki Türkiye’nin iç ve dış terör operasyonlarıyla kararlılığını gösterdiği bugünlerde, devletin yanında, cesur ve kahramanca bir duruş sergileyen Ulupamir Kırgızlarının sembolik anlamı çok kıymetli… Bir yönüyle Türk Dünyasının da parçası onlar… Gelin görün ki; bugünlerde oldukça dertliler.

Bu köyü ve insanlarını öteden beri bilen ve önemseyen birisi olarak dertlerini kamuoyu ile paylaşmam gerekiyor. Devlete, bayrağa, toprağa bağlılıkları o kadar güçlü ki; bu sıkıntıları için köye gelmek isteyen birçok siyasetçi ve milletvekilini geri çevirmişler.

“Kimse ve hiçbir sebep bizi devletimizle karşı karşıya getiremez. Varlığımızı bu devlete borçluyuz” diyorlar.

Fakat ne yazık ki gelecekte yok olma tehlikesiyle karşı karşıyalar!

Tehlikenin adı ise köye yapılması planlanan kanal tipi hidro elektrik santrali, yani HES projesi…

Daha önce de böyle bir proje gündeme gelmiş ancak uygulamaya konulamamıştı. Şimdi iş ciddi ve bu kez Köy muhtarı, Aksakalı, Dernek Başkanları heyet olarak Ankara’dalar. Dün bana da uğradılar. Gerçekten kelimelerini özenle seçiyorlardı. Bu konunun birilerince bir siyaset malzemesi olmasına izin vermiyorlar. Tekrarladıkları bir ifade var: “Biz devletimize, onun bir projesine karşı değiliz. Boynumuz kıldan incedir. PKK bizi yıkamadı. Ama burada yıllar boyu yaşamak ve hizmet etmek istiyoruz.”

Gerçekten buranın özel bir önemi bulunuyor. Mesele kimin ne yapacağı değil, köyün yaşaması ve ayakta kalması meselesidir. Bu yüzden çok detaya girmeye gerek yok…650 haneli köyün şuan nüfusu üç binin üzerinde. Bu rakam yazın daha da artıyor. 197 köy korucu var. Şehit ve gazileriyle PKK terörünün o bölgede sindiremediği bir stratejik nokta görünümünde…

Şimdiye kadar burada 11 kültür şöleni düzenlenmiş…Sıradan bir mahalle şöleni değil yurt dışı ve yurt içinden binlerce insan davet ediliyor. Köylüler bu işi öyle benimsemişler ki kendi aralarında oluşturdukları atlı spor takımlarıyla katıldıkları programlara damga vuruyorlar. Konuştukları Türk lehçesine Pamir Lehçesi diyorlar. Endemik bir Türk kültürünü yansıtan Ulupamirliler, Somut Olmayan Kültürel Miras listesine girmek için başvuru hazırlığındalar.

Öte yandan aktardıklarına göre tarım, hayvancılık vb hep bu çaydan yapılıyormuş. Eğer HES projesi gerçekleşirse köyün tek su kaynağı olan Zilan Çayı (Onlar Altındere adını vermişler) köylüler tarafından kullanılamaz hale gelecek ve büyümek bir tarafa köyden göç başlayacak. Dillerini kaybetmekten ve daha önce neyi başardıkları düşünülürse, PKK terör örgütü karşında zayıf duruma düşmekten endişe ediyorlar. Devletten istedikleri sadece bir çözüm, yaşamak için bir çözüm…

Ne dersiniz bu hassas konuya eğilmemiz gerekmiyor mu?

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar