Manolo Valdes İstanbul'da
Pera Müzesi, İspanyol sanatçı Manolo Valdes'in resim ve heykellerinden meydana gelen kapsamlı sergisine ev sahipliği yapıyor. 59 yapıtlık bir seçkinin bir araya getirildiği sergide, sanatçının eski uygarlıklardan büyük ustalara ve günümüze kadar uzanan düşsel müzesindeki yolculukları gözler önüne seriliyor. New York'un tanınmış galerilerinden Marlborough Gallery'nin işbirliğinde düzenlenen bu sergi, Valdes'in sanat üretimleri hakkında fikir sahibi olabilmek için iyi bir fırsat.
VALDES'İN DÜŞSEL MÜZESİ
Pop sanatın İspanya'daki öncüsü olan "Equipo Cronica"nın kurucuları arasında yer alan Manolo Valdes, geçmişin başyapıtlarından yola çıkarak yeniden yorumladığı eserleriyle tanınıyor. "Düşsel Müze" kavramının bir araya getiriliş şeklini bir jest olarak ele aldığını söyleyebileceğimiz sanatçı, Velázquez'den Goya'ya, Matisse'ten Picasso, Leger, Brancusi ve Lichtenstein'a izler taşıyan tuval ve heykelleriyle karşımızda. Sanat tarihinden referanslar içeren birçok çalışma, forma dair yaklaşım, doku, ebat ve malzeme çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. Sanatçı, İspanyol Altın Çağı'nın ustalarının klasik işlerinin farklı versiyonlarını turuncu, civit mavisi ve pembe gibi parlak renklerle yorumlarken, tuval yerine çuval bezinin kullanımına da sıkça başvuruyor. Bu çuval bezleri, malzeme olarak öne çıkarken bir yandan da zamanın yıkıcı ve yaratıcı etkilerini anımsatıyor. Ölüdoğa gibi geleneksel türlerle de çalışan Valdes, Francisco de Zurbaran'ın natürmortlarını başlangıç noktası olarak belirlerken, üretimlerini vitrin teşhirlerindeki nesnelere odaklıyor. Sanat yapıtı ile tüketim ürünleri arasındaki ilişkinin vurgulandığı bu seride, çuval üzerine resmettiği parfüm şişesinden ayakkabıya, şapkadan valize birçok eserle, pop sanat bağlantısı ilişkilendirilmekte.
Pera'nın katlarına yayılan sergide Valdes'in resimlerinin yanı sıra metal, ahşap ve su mermeriyle gerçekleştirdiği heykelleri de görmek mümkün. Farklı konuları mesele edinerek özgün bir dille ele alınan bu heykeller, sanatçının maddesel bir mevcudiyet arayışındaki resimlerinin adeta daha belirginleşmiş halleri olarak karşımıza çıkıyorlar. "Baş"ı anatominin heykele en uygun kısmı olarak ifadelendiren Valdes'in biçim verdiği başları süsleyen kelebekler ya da palmiyeler zengin bir görsellik sunmaktalar. Kadının zarif ve narin yapısını taçlandıran "Gümüş Kelebekler", "Kelebekler V", "Baş II" ve "Gümüş Sarmaşık" en sevdiğim işler arasında yer alıyor. Diğer büyüleyici bulduğum bir çalışma ise 2006 yapım tarihli ahşap kütüphanenin betimlendiği "Kitaplık" adlı eser oluyor. ‘‘Resim özel bir uğraş. Nasıl ki edebiyat edebiyattan doğuyorsa benim resmim de resimlerden doğar. İşim daima sevdiğim parçalardan esinlenir, hatta bu yapıtlar aracılığıyla yaşarım'' diyen usta sanatçı Manolo Valdes'in farklı dönemlerine ait çalışmalarını görmek için 21 Temmuz'a kadar Pera Müzesi'ni ziyaret edebilirsiniz.