Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Manuelbahçelerininsanlarlaaynıkurallarasahipolmadığınıöğrenir, ektiğibitkininbüyümesizamanalacaktır vesarmaşık gülünündallarındagoncaçıkmış mıdiye bakıpdurmanınhiçbirfaydasıyoktur.

        Manuel 30 yılboyunca hiçdurmadançalışır,çocuklarını okutur,çevresine iyi örnek olur, tümzamanını işine vakfeder veasla şunu düşünmez: “Buyaptıklarımın bir anlamıvar mı?” Aklındaki tek şey,ne kadar meşgul olursatoplumun gözünde o kadarönemli olacağıdır.

        Çocukları büyür veevden ayrılır, işinde yükselirve bir gün yıllarını verdiğiişyerinden kendisine, busadakati için bir saat ya

        da kalem hediye edilir,arkadaşları bir iki damlagözyaşı döker ve uzunzamandır beklenen an gelir:Artık emekli olmuştur,

        istediğini yapmaktaözgürdür!

        İlk birkaç ay, her fırsattaeskiden çalıştığı ofisi ziyareteder, eski arkadaşlarıylasohbet eder ve yıllar boyunca hep hayalini kurduğu şeyiyapmanın tadını çıkarır: Geçsaatlere kadar uyumanın.Sahilde ya da kasabadayürüyüş yapar, yıllar boyunca

        alın teriyle biriktirdiğiparayla aldığı kır evindebahçıvanlığı keşfeder veyavaş yavaş bitkilerin veçiçeklerin gizemli dünyasının

        içine dalar. Manuel’inzamanı vardır, dünyanın tümzamanı onundur. Bir kenaraayırmayı başardığı paraylaseyahatlere çıkar. Müzelerigezer, farklı çağlardanressam ve heykeltıraşlarınyüzyıllar içindegeliştirdiklerini iki saatlikbir zaman diliminde öğrenir,en azından kültürünüartırdığını hisseder. Yüzlerce,binlerce fotoğraf çeker vearkadaşlarına gönderir,nihayetinde ne kadar mutluolduğunu herkes bilmelidir!

        DAHA ÇOKGAZETE OKUR

        Birkaç ay daha geçer.Manuel bahçelerininsanlarla aynı kurallarasahip olmadığını öğrenir, ektiği bitkinin büyümesizaman alacaktır ve sarmaşıkgülünün dallarında goncaçıkmış mı diye bakıpdurmanın hiçbir faydasıyoktur. Samimi bir yüzleşme anında seyahatlerindegördüğü her şeyin bir turistotobüsünün penceresindengörünen manzaradanibaret olduğunu fark eder.Bütün o olağanüstü eserler6x9 boyutlu fotoğraflarhaline getirilip albümlerekonmuştur, ama doğrusuiçinde hiç özel bir duyguhissetmez, yabancı birülkede kendini yeni baştankeşfetmenin büyüsünü bizzatyaşamaktan ziyade, bunu arkadaşlarına anlatmak dahaönemli gelir.

        Hâlâ televizyondabütün haber programlarınıseyretmektedir ve (artık dahafazla zamanı olduğundan)daha da çok gazete

        okumaktadır, kendini bütünher şeyden haberdar, herkonuda önceden olduğundandaha bilgili ve donanımlı biriolarak görür.

        Fikirlerini paylaşacakbirilerini arar ama herkeshayat denen bu nehrinsularına kapılmıştır, çalışıyor,didiniyor, bir şeylerle

        uğraşıp duruyor, bir yandanManuel’in özgürlüğüne gıptaederken diğer yandan daönemli işlerle ‘meşgul’ oluptopluma faydalı olmaktanmutluluk duyuyordur.

        BUNCA ZORLUKLAKAZANILMIŞÖZGÜRLÜKLENE YAPACAK?

        Manuel teselliyiçocuklarında arar. Onlarkendine her zaman büyükbir sevgi duymuşlardır. Hepmükemmel bir baba olmuş,

        onlar için dürüstlük timsalive çalışkan biri olarak örnekoluşturmuştur, ama pazaröğlenleri birlikte yemekyemeyi bir görev bilseler de,çocuklarının da başka dertlerivardır.

        Manuel, makul bir gelirintadını çıkaran, her şeydenhaberdar ve bilgili, örnekbir hayat yaşamış, özgür biradamdır, peki ya bundansonra? Bunca zorluklakazanılmış böylesi büyük birözgürlükle ne yapacaktır?Herkes onu kutlamakta,herkes onu övmektedir amakimsenin ona ayıracak vakti yoktur. Manuel, dünyayave ailesine hizmet etmeklegeçen onca yıldan sonra

        yavaş yavaş kendini mutsuzve işe yaramaz hisseder.

        Bir gece rüyasında birmelek belirir: “Bütün hayatınboyunca ne yaptın? Hayallerindoğrultusunda mı yaşadın?”

        Manuel soğuk terler içindeuyanır. Ne hayalleri? Hayaliişte buydu ya: Bir diplomasahibi olmak, evlenmek,çocuk yapmak, onlara iyi bireğitim vermek, emekli olmak,gezmek. Neden bu melekonu böyle anlamsız sorularlarahatsız etmektedir?

        Yeni bir uzun gün dahabaşlar: Gazeteler, televizyondakihaberler, bahçe ve öğleyemeği. Birazcık uyumak vesonra canın ne isterse onuyapmak ama tam da o andaiçinden hiçbir şey yapmakgelmediğini fark etmek...Manuel özgür ve üzgün bir

        adamdır, depresyona bir adımuzakta, çünkü yıllar boyuncaköprünün altından sular akıpgiderken o hayatın anlamını

        düşünemeyecek kadar meşguldü.Bir şiirin dizelerinihatırlar: “Hayattan geçip gitti/ Ama yaşamadı.”

        Ama artık bunu kabullenmekiçin çok geç o yüzdenen iyisi konuyu değiştirmek.Onca çalışıp didinmeyle kazanılanözgürlük aslında sadecegizli bir sürgündür.

        (Çeviren: Mine Akverdi Denktaş)

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar