Hasan Doğan, yazgı ve 'sessiz çığlık'
BAZI insanların yazgısı, büyük ve unutulmaz işler yapmak üzere yazılmıştır. Bundan 7 yıl önce vefat eden rahmetli Hasan Doğan kısa süre TFF Başkanlığı yapmasına karşın toplumun tüm kesimlerinde çok ama çok sevildi. Belki de ülkemizde hiçbir spor adamı hem görevi sırasında hem de vefatının ardından halkı bu kadar etkilemedi, derinden sarsmadı. Çünkü o halktan biriydi ve en önemlisi de halka dokunmuştu.
Birlikte çalışma onurunu yaşadığım Doğan’ın her ölüm yıldönümünde yazılarıma Mevlana’nın şu dizeleri ile başlarım:
Eğer sana bir diken batmışsa
Bil ki onu sen dikmişsindir!
Şayet yumuşak ve latif kumaşlar içindeysen
O kumaşı da sen dokumuşsundur.
Sanki Mevlana günümüzde bu sözleri rahmetli için söylemiş... O yüzden de gerek ailesi, gerek sporun tüm aktörleri O’nun ismini bir gün bile unutmadılar.. O’nun adına düzenlenen organizasyonlar, birçok tesise isminin verilmesi çok önemli..
En son olarak açılışını Doğan’ın cenaze töreninde gözyaşlarını tutamayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı TFF’nin Riva tesislerine Hasan Doğan isminin verilmesi bunun en güzel örneklerinden birisi. Ama bunlardan daha önemlisi O’nun vizyonunun hala devam etmesi... Kendisinden 4 yıl sonra göreve gelen Yıldırım Demirören her zaman O’nun ilkelerinin ve vizyonunun altını çiziyor. Adeta “Biz olduğumuz sürece bu ilke ve vizyondan sapmayacağız” mesajını veriyor.
İşte Doğan’ın vizyonunu yansıtan bir demeci:
“Futbolun sosyal yanını da geliştirmek lazım. Bunun yolu da görme, işitme engellilere, sokak çocuklarına futbolu aşılamaktan geçiyor.”
Hatta bunu yabancı bir gazeteye söylüyor. Demirören de bu misyonun devamı olarak engelliler futboluna desteğini arttırarak devam ettirdi. Engelli federasyonları ile yapılan stratejik işbirliği ve finansal desteğin yanında iletişim, pazarlama, teknolojik desteklerle artık diyebilirim ki ülkemizde engelli futbolu bugün artık dünyanın en önemli organizasyonuna sahiptir. Ampute Millilerimizin Dünya 3.lüğü, TFF’nin girişimleriyle Turkcell’in iletişim ve teknoloji sponsorluğunu yaptığı “Sesi Görenler”in dünyadaki ilk ve tek deplasmanlı ligine kavuşması ve yine ilk kez Avrupa üçüncüsü olması... Yine geçtiğimiz hafta “Sessiz Çığlık” İşitme Engelliler Futbol Milli Takımımız’ın ilk kez Avrupa Şampiyonu olması Doğan’dan başlayan Demirören’le devam eden vizyonun bir ürünüdür. (Bu başarı öyküsünü daha detaylı olarak başka bir yazımda kaleme alacağım.)
Kadere bakın ki, “futbolun sosyal yanını geliştirmek lazım” diyerek vizyonunu ve hedefini ortaya koyan Hasan Doğan’ın kendi ismini taşıyan dünyanın en güzel tesislerinden birisi olan Riva’da, Demirören, engelli futbol milli takımlarını teker teker ağırlıyor.
Kadere inanan ama kaderci olmayan Hasan Doğan, yazgısının izinde giderek, Mevlana’nın dediği gibi hiçbir dikene batmadan, kendi yumuşak ve latif kumaşını dokudu. Başta engelliler olmak üzere tüm spor camiasının saygısı ve gözyaşlarıyla uğurlandı. Asıl senin eline ve yüreğine sağlık Hasan Doğan.
NOT: Rahmetli Hasan Doğan’ın vefatının 7. yılında 5 Temmuz Pazar günü 20.45’te Topkapı/Yenikapı Mevlevihanesi’nde dua ve yemekli program gerçekleşecektir.
