Tarihe sıkışmak ya da geleceği inşa etmek
Kişisel hayatımda önem verdiğim bir düstur var. Ne kadar düşsem ne kadar yorulsam ne kadar hayal kırıklığına uğrasam da hiç vazgeçmedim. Hayatla ilgili merakımı ve kalan eser miktardaki neşemi sadece bu düsturdan temin edebildim.
O da şudur: İnsanların geldiği yere bakın, ama gittiği yönü dikkate alın.
Geldikleri yer onların kimliğidir. Tarihleridir. Ancak tarih çoğunlukla tatsız şeylerden oluşur. Çünkü iyi şeylerin haber değeri olmadığı gibi, vak’a değeri de pek yoktur. Yüzlerce yıl sürmüş barışları yazmaz tarih kitapları. Çatışmaları ve savaşları yazar.
Gitmekte oldukları yön ise onların tercihleridir, seçimleridir. Gelecektir. Henüz gerçekleşmemiş ve sizin de katkı sunarak değiştirip güzelleştirebileceğiniz olan yerdir. Belirsizlik vardır, ama umut da vardır. Ve umut, zulmeti yenebilen tek şeydir. Hem silahtır, hem sığınak.
- Konu Filistin olunca nal toplayan aydınlar3 gün önce
- Ortadoğu ve Filistin uzmanı Evangelos Venetis: Hamas'ın yaptığı bir yanıt vermekti, İsrail ise soykırım suçu işliyor1 hafta önce
- CHP'nin tüm CHP'yi kucaklayacak bir 'değişim' reçetesi var mı?2 hafta önce
- İlk kötülükleri değil, ama ilk kez bir mazerete gerek duymuyorlar3 hafta önce
- İsrail'in karizması çizildi, Hamas'ın meşruiyeti yara aldı1 ay önce
- Çocuk: İlk günkü kadar tehdit altında1 ay önce
- Elon Musk: Amerikan tanrılarının huzurunu kaçıran titan2 ay önce
- Uzun elbiseye diş bilemek2 ay önce
- Teoman mahallesinin yankı odasına bomba atma cesaretini gösterdi3 ay önce
- Barbie hayatı sorguluyor...3 ay önce