Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet

Geçtiğimiz günlerde şu açıklamayı yaptı HÜDA PAR...

“HÜDA PAR olarak aslında başından beri kendi logomuzla ittifak içerisinde seçimlere katılma yönünde bir ağırlık kazanan görüşümüz vardı. Sizlerin de malumları olduğu üzere geçen sene seçim kanunlarında değişiklikler yapıldı ve önümüzdeki seçimlerde bu yeni kanun uygulanacak. Yeni kanunun uygulandığı seçimlerde de ittifak içerisinde yer alan partiler birbirlerinin artık oylarından istifade edemeyecekler. Her partinin oyu ayrı ayrı sayılacak (…) Yani bu seçimlerde ittifaka dahil olma durumunda birinci önceliğimiz HÜDA PAR'ın kaç vekille Meclis'te temsil edileceğinden ziyade ittifakın toplam olarak çoğunluğu sağlayıp sağlamayacağı konusunda kafa yorduk ve o tür simülasyonlar geliştirdik. Yani maksimum fayda nasıl elde edilir, en iyi sonucu nasıl alabiliriz? Elbette ittifak içerisindeki partilerin de istifade edeceği ama toplamda ittifakın Meclis çoğunluğunu nasıl sağlayacağı üzerinde durduk. (…) Sonuç itibarıyla vardığımız karar şudur; 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak olan parlamento seçimlerinde AK Parti listelerinden girmek suretiyle seçimlere katılacağız.”

Peki HÜDA PAR neden böyle bir açıklama yapıyor?

Küçüğün de küçüğü bir parti olmasına rağmen büyük mü büyük Cumhur İttifakı'nın radarına da girmişken, neden bu seçime ben de logomla gideyim, kendimi ölçeyim oyumu tartayım gibi cengaverliklere girmiyor da, itidalli ve rasyonel olmayı seçiyor?

Türkiye, mevcut ittifak sistemi ile ikinci seçimine gidiyor. Ancak bu kez bir şey fena halde değişti.

Bu sefer sistem, 2018’deki seçim sisteminden farklı. Artık milletvekili seçiminde verilen oylar partilere dağıtılırken önce ittifakların aldığı oy oranı dikkate alınarak bir dağıtım yapılmıyor.

D’Hondt metodunun uygulandığı sistemde artık ittifakların toplam oyu önemli değil. Hatırlarsanız 2018’de bir seçim bölgesinde önce ittifakların aldığı oy oranına göre milletvekili sayıları ittifaklara dağıtılıyor, ardından ittifaklar kendi aralarında oy oranlarına göre milletvekillerini bölüşüyordu.

Fakat yeni seçim yasasına göre artık ittifakların toplam oyunun bir önemi yok. İttifakın toplum oyu yeni baraj oranı olan %7’yi geçtiği zaman ittifak içindeki bütün partiler barajı geçmiş sayılacak, fakat milletvekillerinin dağıtımı sırasında ittifakın toplam oyu değil, ittifak içi veya dışı partilerin aldığı oy oranı önemli olacak.

Bu nedenle yeni partilerin, mevcut seçim sistemini dikkate alarak karar vermesi gerekiyor.

Rize örneğinden gidelim…

2018’de Rize’de Millet İttifakı %20.9 oy alırken, Cumhur İttifakı %77.3 oy almış. Milletvekili sayısında ittifak oyu temel alındığı için ittifakın ortak liste yapıp yapmamasının bir önemi olmamıştı. Nitekim CHP %13, İyi Parti %6, Saadet ise %1.9 almıştı.

Aynı yöntemle bugün ittifak bileşenleri ayrı listelerle aynı ittifak altında seçime girse yine sonuç değişmeyecek Cumhur İttifakı 3 vekilin 3’ünü de kazanacak. Fakat, Rize’de ortak liste ile DEVA, Gelecek, Saadet, Demokrat Parti, CHP ve İYİ Parti seçime girerse ve oyunu %25-30’a çıkartırsa, 3 milletvekilinden bir tanesini Millet İttifakı kazanabiliyor.

Rize’de CHP, İYİ Parti ve Saadet-DEVA-Gelecek üç ayrı liste ile aynı ittifak içerisinde seçime girince hiçbiri çok marjinal, sıra dışı bir durum olmadığı ve hiçbiri tek başına %25’i geçemediği sürece bir milletvekili kazanma şansları olmuyor.

Bu oran İstanbul, Bursa gibi illerde düşüyor ve %5’e kadar inebiliyor. Fakat örneğin İstanbul 3. bölgede bir milletvekili çıkarmak için bir partinin veya ittifak içi ittifakın alması gereken oy miktarı yaklaşık 100-150 bin civarında. Bu bile oldukça büyük bir rakam, seçmenin kafasını karıştırabilecek bir zorluk.

Bu nedenle eli CHP’ye gitmeyecek muhafazakar, merkez sağ seçmene alternatif oluşturacak DEVA-Gelecek-Saadet ittifakı modeli bazı illerde mantıklı olabilir. Hatta Rize gibi muhafazakar illerde CHP, İYİ Parti de diğer ittifak bileşenleriyle bu ortak listelere destek verebilir. Fakat her ilin özel koşullarının, önceki seçim sonuçlarının dikkate alınması şart. Her ile özel bir model uygulanması meclis aritmetiği için gerekli.

Başlıktaki soruyu genişleterek yeniden sormanın tam sırası.

100 bin oyu olan HÜDA PAR’ın gördüğünü, meclis çoğunluğunu elde etmek üzere hareket etmesi gereken Millet İttifakı partileri görebiliyor mu?

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar