'Sütlerim reçeteye girdi, daha ne isterim'
Son yıllarda herkes markette keçi sütü arıyor. Anne sütünden sonra keçi sütüne geçmeye çalışan ebeveynlerin imdadına Funda Baltalı yetişiyor. Türkiye’de bir ilki gerçekleştirip keçi çiftliği kuran Baltalı’nın Seferihisar’daki çiftliğini ziyaret ettim.
Allahım ne şeker hayvanlar... Bir de akıllılar ki anlatamam. Süt vermek için sıraya giriyorlar. İşi biten sırayı bozmadan ahıra dönüyor. Sıcakkanlı ama mesafeliler... El temasından çok hoşlanmıyorlar ama eğitim almış bir köpek gibi ne dediğini gayet iyi anlayıp uyguluyorlar. Funda Baltalı’yla İzmir Seferihisar’daki çiftliğindeyim. “Kadın eli değmiş” derler ya, aynen öyle... Binlerce keçi var çiftlikte, burnuma en ufak bir kötü koku gelmedi. Çalışanların keçilerle ilişkisi inanılmaz. Sanki her keçi birer çalışan!
Neden keçi?
İnsanın yaptığı işin ruhuna hitap etmesi lazım. Ben akıllı olduğumu düşünüyorum. Titizimdir, kafama koyduğumu yaparım. Keçiye bakıyorum; yonca yere düşse yemez. Suyu temiz olacak. Gübrelediği yer bile kokmaz. İyi huylu ve akıllıdır, sopayla dürtmene gerek yok. Kırılır, küser. Uzun süre bunun eğitimini verdim. Çalışanlarımı da aynı zihniyetten seçtim. Yol arkadaşı önemlidir. Adam evde karısını dövmüş, “keçiye kibar davran” dersen boş boş bakar. Bir bağır, keçinin sütü kesilir.
İnatçılık da zekâdan geliyor değil mi?
Aynen... “Ben şu yoldan gideceğim, sen kimsin bana müdahale ediyorsun?” diyor hayvan. İnat zekâ belirtisidir. “Keçileri kaçırmak” derler ya... Kaçırırsan toplayamazsın. Koyuna kaval çalarsın gelir, keçiyi ara ki bulasın.
Neden hukuk okudunuz o halde?
Çok üzülüyorum birinin hakkını gasp ettiğim için çünkü okurken bile öyle bir yol çizmedim ama “Bana çok iyi bir bakış açısı kazandıracak” dedim hep. Öğretilmiş bir seçimdi çünkü benim zamanımda başarılı okul hayatı olunca hukuk, tıp okunurdu maalesef. Kızım tiyatro okuyor mesela çünkü onu istedi.
Burayı kendiniz mi yaptınız, zengin aile desteği var mı?
Her şeyi kendim yaptım. Dericilikle başladım. 7 işçiyle çanta işine girdim. Kızım küçüktü, onu da alıp deri fuarlarına giderdim. Anneysen ve çocuğunu ihmal edip başarılı olduğunu zannedersen yanılırsın. Başarı ikisine de yetişmektir. Ama hayatımda “beach”lerde güneşlenmişliğim yoktur. Seçimini yapacaksın. Bana özellikle Doğulu kadınlardan mail’ler geliyor, “Ben de yapabilir miyim acaba?” diye...
Peki keçi çiftliği kurmaya nasıl karar verdiniz sonra?
Hollanda’da bir çiftlik buldum, Türkiye’de yok tabii. “Sabah 06.00’da sağımda ol” dedi adam. Ben hazır olda bekliyorum Hollanda ayazında. Orada her şeyi öğrendim.
KEÇİ SÜTÜNÜN TANIK OLDUĞUNUZ YARARLARI NELER?
* Keçi sütünün yağ oranı yüksek ama yapısı itibarıyla parçalanma oranı da yüksek. Vücudun harcadığı kalori fazla. Çağın hastalığı kolesterol oranı düşük.
* “Kokar” diye bir algı var. O, geleneksel yöntemlerle sağdığında gelen koku. Bence tam tersi sütün gerçek kokusu var.
* Yapısal özellikleri anne sütüne en yakın süt. Kleopatra’nın meşhur banyosu da keçi sütüyleydi.
* Kozmetikte sık kullanılıyor, özellikle de temizleme ürünleri inanılmaz. Sürün yüzünüze; görün nasıl yararlı.
* Türkler’de yüzde 40 laktoz alerjisi var, keçidekiyse tolore edilebilir miktarda. Doğuya gittikçe artar bu oran, Çin’de daha fazladır mesela.
HEPSİNİN KULAĞINDA ÇİP VAR
Türkiye’de ilk olmak zor ama teknoloji anlamında da eksiğiniz yok...
Sütçülük erkek egemen bir sektör ve kolay olanı koyun işi... Tamamen doğal yöntemlerle çoğaltıyoruz hayvanları. Doğasını bozmuyoruz. Irk ıslahı yaptık. Hepsinin kulağında çip var. Sağımhanede okunuyor, hangi havyan ne kadar sağıldı, bir rahatsızlığı var mı bakıyoruz. Kadın duyarlılığı işimin hep bir parçası oldu. Süt ürünlerinde 4., hayvancılıkta 6. senem. Sadece hayvan ırkını geliştirmek 2 yılımı aldı. Doktor reçetesine girdim, daha ne isterim. “Baltalı keçi sütü” yazıyor doktorlar, anne sütünden sonra bizim ürüne geçiriyorlar bebeği.
Denetim yapılıyor mu burada?
Haftada bir denetim yapılıyor, sağ olsunlar. Genelde rakipler yapıyor biliyorum. “Yediğim peynirde margarin tadı var” şikâyeti geldi geçenlerde. Kalite kontrol belgemiz var. Her türlü standardın üstündeyiz, her gün gelsinler ama boşuna mesai harcıyor yetkililer. “İçinden ot çıktı” demiş biri... Bilgisi olmadığı çok belli; değil ot, yağ partikülünü ayıran bir sistem var. Şimdi 17 keçi çiftliği bize bağlı. Ekonomiye de katkı olacağını düşünüyorum.