Cumhuriyet nesli Çankaya'ya sadece 25 sene önce çıkabildi
MUHSİN Kızılkaya’nın, bizim gazetede bir haftadan buyana güzel bir dizisi yayınlanıyor: “Türkiye’nin Cumhurbaşkanları”.
Yayını devam eden dizide, cumhurbaşkanları hakkında üzerinde şimdiye kadar pek durulmamış konularda bilgiler veriliyor. Meselâ, Alparslan Türkeş’in genelkurmay başkanlığının cumhurbaşkanlığına uzanması yolunun âdet hâline gelmesini önlemek maksadıyla Çankaya’ya adaylığını koyması ve Meclis’te 28 Mart 1966’da yapılan ve Cevdet Sunay’ın seçilmesi ile neticelenen oylamada da 11 oy alması gibi enteresan bir ayrıntıyı ben Kızılkaya’nın dizisinden öğrendim.
Yeni cumhurbaşkanını belirlemek için önümüzdeki hafta sonunda sandık başına gideceğiz ve mâlûm, 91 senelik Cumhuriyet tarihimizde bir cumhurbaşkanı ilk defa halk tarafından seçilecek...
Çankaya’nın sahipleri konusunda bana önemli gibi görünen ama üzerinde şimdiye kadar pek durulmamış bir ayrıntı vardır: Türkiye Cumhuriyeti bugün 91 yaşındadır ama o devletin, yani Cumhuriyet neslinin Çankaya’daki mevcudiyetinin geçmişi sadece 25 seneden ibarettir!
Daha açık anlatayım:
VATANDAŞLIK VE NESİL FARKI
Bir devletin vatandaşlığı ile o devletin nesli olmak arasında fark vardır. Bir önceki rejimin veya devletin hâkim olduğu senelerde doğmuş ama kariyerinizi yeni devlette yahut yeni rejimde yapmış, hattâ her iki devirde de görev almış olabilirsiniz...
Önce Osmanlı İmparatorluğu’nun, sonra da imparatorluğun ardından gelen Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşı olmak gibi bir vaziyeti kastediyorum...
Dikkat ederseniz, Cumhuriyet’in ilânından 9 Kasım 1989’a kadar görev yapmış olan cumhurbaşkanlarının tamamının Cumhuriyet’ten önce doğduklarını ve daha önce Osmanlı vatandaşı olduklarını farkedersiniz. 1881 doğumlu Mustafa Kemal Atatürk imparatorluğun paşası, 1884’te doğan İsmet İnönü de yine aynı imparatorluğun subayıdır. Çankaya’ya onların ardından çıkan ilk sivil olan Celâl Bayar, İsmet Paşa’dan bir yaş büyüktür, 1883’lüdür. Bayar’dan sonra Çankaya’ya geçen Cemal Gürsel 1895’te doğmuş, askerliğe Osmanlı Ordusu’nda başlamış, Çanakkale’de ve ardından da şimdi İsrail zulmünün yaşandığı Gazze’de savaşmış, hattâ iki sene boyunca Mısır’daki bir İngiliz esir kampında çile doldurmuştur. Beşinci Cumhurbaşkanı ve 1899 doğumlu Cemal Gürsel de aynı şekilde Osmanlı askeridir, Filistin Cephesi’nde “zabit namzedi”, yani “subay adayı” olarak dövüşmüş ve o da bir ara İngilizler’e esir düşmüştür.
Altıncı Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk 1903’te doğmuş, 1916’da, Osmanlı Devleti’nin Bahriye Mektebi’ne girmiş ve Deniz Harp Okulu’nu Cumhuriyet’in ilânından birkaç ay önce bitirmiştir.
Kenan Evren de öyle... Dünyaya 1917’de, Alaşehir’de bir “Osmanlı vatandaşı” olarak gelmiştir...
SKOR, HÂLÂ YEDİYE BEŞ
Türkiye’nin bu ilk yedi cumhurbaşkanının tamamı Cumhuriyet öncesinde doğmuş Osmanlı vatandaşlarıdır ve yedisinin de ortak özelliği, ilk ve asıl yazılarının eski Türkçe olmasıdır!
İşte, dikkat edilmesi gereken husus, yedinci cumhurbaşkanından sonra başlıyor: Cumhuriyet nesli, Çankaya’ya Cumhuriyet’in ilânından tam 66 sene, hattâ yeni rejimin 67 yaşından gün almasından sonra, Turgut Özal’ın 9 Kasım 1989’da göreve başlaması ile çıkabildi ve Özal’ın ardından gelen üç cumhurbaşkanı; Süleyman Demirel, Ahmet Necdet Sezer ile Abdullah Gül de yeni neslin, yani Cumhuriyet devrinin çocukları idi.
Önümüzdeki günlerde seçilecek olan on ikinci cumhurbaşkanı ile Cumhuriyet’in ilânından sonra doğmuş nesilden Çankaya’ya çıkanların adedi beşe yükselecek.
Ama skor hâlâ yediye beş; yani 91 yaşındaki Cumhuriyet’in ilk yedi cumhurbaşkanı imparatorluk neslinden! Cumhuriyet neslinin Çankaya’ya çıkmasının geçmişi ise, şunun şurasında sadece 25 sene!