Genel Kurul'un yeni sistemi…
TBMM Genel Kurulu bundan önceki tadilatında yeni sisteme uygun şekilde Bakanlar Kurulu sıraları kaldırıldı.
Onun yerine Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin gereğine uygun olarak sadece komisyonlar için kürsünün sol tarafına koltuklar yerleştirildi; eski bakanlar kurulu sıralarının olduğu yerler de boş kaldı…
TBMM tatil döneminde yeniden düzenlendi, elektronik sistemler yenilendi, milletvekillerinin konuşan kişiyi daha yakından görüp tanıması için kürsünün sağına ve soluna büyük led ekranlar yerleştirildi, ses sistemi yenilendi.
Meclis yeni dönemin gönlünü yenilenmiş bir düzenle başladı…
SİYASET GONGU VURUYOR
Siyasetin gongunu vuracağı bugün başlayacak yeni dönemi TBMM’nin son yasama yılı olarak da değerlendirmek olası…
Çünkü gelecek yıl Ekim ayında başlayacak yeni dönem en geç Haziran 2023’te yapılması gereken seçim nedeniyle tamamlanmadan kapanacak.
Eğer erken genel seçim kararı olmazsa Meclis en geç Nisan 2023’te seçime gidecek.
Dolayısıyla parti liderlerinin sürekli illeri gezmesinin, politikanın bütün unsurları ile abanmasının gerisinde de bu yatıyor.
Sandık mevsimini erken getiren nedenin gerisinde ittifakları diri ve bir arada tutma ve genişletme gayreti yatıyor.
Kendi ittifakının konsolidasyonunu güçlü kılarken, karşısındakini çatlatma taktikleri ile önümüzdeki süreçte daha çok karşılaşılacağa benziyor.
MİLLET İTTİFAKI SAVUŞTURDU
Bunun en belirgin olanı da yakın geçmişte yaşandı.
Parlamenter demokratik sistem konusunda söylem ittifakını da geliştiren Millet İttifakı bileşenleri açısından en sorunlu eşiklerden ikisinin aşılmasını sağlayan gelişme CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun açıklamasıyla başladı.
Kılıçdaroğlu, HDP’nin meşru, İmralı ve Kandil’in ise gayrı meşru yapı olduğunu belirterek bir süredir İYİ Parti üzerinde yaratılan baskıyı savuşturmayı amaçladı.
Buna İYİ Parti Grup Başkanvekili Musavat Dervişoğlu’nun bana verdiği, “HDP’li TBMM Başkanvekili oturumları yönetiyor ve hepimiz de onun yönetimine katılıyor muyuz? Bu meşru mu, gayrı-meşru mu tartışmasına en iyi cevaptır” demeci geldi.
Bunu İYİ Parti lideri Akşener’in, “Başbakanlığa talibim” açıklaması izledi.
Böylece Millet İttifakı üzerindeki baskı hafiflerken, yeni bir tartışmanın da kapısını araladı.
İYİ Parti içinden, “Akşener ‘ben olmayacağım’ açıklamasıyla, Kılıçdaroğlu’na ‘sen de olma’ dedi” sesleri gelmeye başladı.
Nitekim İYİ Parti Grup Başkanvekili Dervişoğlu da Kılıçdaroğlu’nun geçmişte, “Cumhurbaşkanı partili olmamalı” sözünü anımsatması da bunun bir başka yansıması…
Dolayısıyla sistem üzerinde uzlaşıp, henüz aday üzerindeki uzlaşısını tamamlamayan muhalefet partilerinin TBMM’de bu dönem, yasamadan daha çok sandığa odaklı politikasına tanıklık edilecek...
Ancak şu da bir gerçek ki 2018 seçiminde de Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı konusunda bir uzlaşısı yoktu, herkes kendi adayı ile seçime girdi; ittifak açısından da sorun üretmedi...
CUMHUR İTTİFAKI’NDA DURUM
Adaylık konusunda en sağlam olan Cumhur İttifakı bileşenlerini şu dönem en çok uğraştıran ise yeni sisteme uygun yasaların hayata geçirilmesinde yaşanıyor.
Bunun en belirgin olanı da ülke barajının %7’ye indirilmesi konusunda uzlaşılan Siyasi Partiler ile Seçim kanunlarında yapılacak değişiklik.
Çok uzun süredir üzerinde çalışılmasına karşın bir yol alındığını söylemek olası değil.
Çünkü AK Parti’nin daraltılmış bölge konusundaki talebine MHP olumlu bakmıyor.
Sistemin işlerliğindeki bazı sorunların giderilmesine ilişkin beklentiler ile ekonomideki durum da tabandan gelen tepkilerin yükselmesine yol açıyor.
TBMM yeni yasama dönemine girerken attığı her adımın sandığa daha sert yansıyacağı bir dönemin de kapısını aralamış bulunuyor…
Sosyal Medya Yasası, Seçim ve Siyasi Partiler kanunları, kooperatifler kanunu gibi önemli yasaların ilk adımda nasıl sonuçlanacağı da bundan sonrasını tayin edeceğe benziyor.
