Ünlü satar
Pazarlamanın en etkin yöntemi diyebiliriz rahatlıkla. Ünlü satar (Celebrity Sells) adlı kitabın yazarı, Amerika’da reklamlarda ünlü kullanım oranının yüzde 50’yi bulduğunu, gelecekte daha da artacağını söylüyor. Ülkemizde ise yüzde 70’lere ulaştığı tahmin ediliyor.
Reklamda ünlü kullanımının olumlu sonuçlarını araştırmalar da kanıtlıyor. “Hiç sıkılmadan” izlenen reklamlarda genellikle ünlülerin yer aldığı görülüyor.
Elbette, doğru marka ile doğru ünlüyü bir araya getirebilen örnekler için geçerli bu söylenilenler. Ünlünün inanırlığı, ürünle örtüşmesi, sözleşme sonrası sorun yaratma olasılığı gibi birçok farklı kritere göre belirleniyor ünlü. Büyük şirketler birlikte çalışacakları ünlüyle, kimi zaman tüm hayatlarına karışabilecekleri çok sıkı anlaşmalar yapıyorlar. Amerika’da ürün-ünlü eşleştirmesi için özel kurulmuş şirketler var. Birçok araştırma ile doğru sonucu bulmaya çalışıyorlar.
Benim en çok ilgimi, ünlülerin ürün satışları üzerinde neden bu kadar etkili olduğu konusunda yapılan bir araştırma sonucu çekti. Bir evrim psikoloğu, insanoğlunun onaylamaya karşı zaafının, avcı-toplayıcı olduğumuz dönemlere kadar uzadığını iddia ediyor. İlk insanlar, gördüğü kişinin ona saldırabilecek bir yabancı değil, tanıdık olduğunu anlayınca rahatlıyorlarmış. Bilinç dışı olarak reklamlarda gördüğümüz insanları arkadaşımız sanıyor ve tanıdıklarımıza güvendiğimiz için de ürün mesajlarına açık hale geliyormuşuz. Enteresan ama çok doğru görünüyor.
Onaylamaya karşı zaafımız ve tanıdıklarımıza olan güven ilişkisi çok önemli. Özellikle pazarda kendilerine pay bulabilmek için ünlü kullanma şansı olmayan markalarımızın, tercih edilebilmeleri için pazarlama iletişimini kullanmaya çalışırken, çok daha özenli ve dikkatli olmalarını gerektiren bir durum bu. Kendini öven, abartılı sözcüklerle tüketicisine yaklaşan markaların, rakipleri karşısında kendilerini ne duruma düşürdüklerini bu araştırma net olarak gösteriyor.
Ülkemiz için çok yeni sayılabilecek pazarlama ve iletişimi gerçeklerini bir an önce öğrenmek, kabullenmek ve uygulamak zorundayız.
Siz kabul etmemekte direnseniz de, rakipleriniz size öğretecekler. Hiç şüpheniz olmasın.